Adaleti ayakta tutmak
Vehbi Akşit
Yüce Rabbimiz Kerim kitabımızda bizlere şöyle hitap ediyor:“Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutun, adil şahitler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi asla adaletsizliğe sevk etmesin. Adil olun; bu, takvaya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Mâide, 5/8.)İki cihan güneşi Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyuruyor:“Yönettikleri insanlara, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere karşı adaletle davrananlar, Allah katında nurdan hazırlanmış tahtlarda ağırlanacaklardır.” (Nesâî, Âdâbü’l-kudât, 1.)Yüce Rabbimizin güzel isimlerinden biri de el-Adl’dir. Rabbimiz, mutlak adalet sahibidir. Adaletin yegâne kaynağıdır. O, bütün varlıklara adaletle muamele edendir.Adalet, toplumu ayakta tutan en temel değerdir. Adalet, vicdanın sesidir; huzurun teminatıdır, güvenin dayanağıdır. Adalet, her hak sahibine hakkını vermektir. Aleyhimize de olsa hakkı üstün tutmaktır. Daima haklının yanında yer almaktır.Adalet, hayatın tüm alanlarına hâkim kılındığı zaman gerçek anlamını bulur. Mümin, her şeyden önce ailesine karşı adaleti gözetmelidir. Anne ve babasına, eşine ve çocuklarına şefkat, merhamet ve nezaketle davranmalıdır. Onlara kötü söz söylememeli, kalplerini kırmamalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in “Çocuklarınız arasında adaletli davranın.” (Ebû Dâvûd, Büyû’ (İcâre), 83.) emrine uyarak evlatları arasında hiçbir konuda ayrım yapmamalıdır.Mümin, sorumluluğu altındaki kişilere karşı adil olmalıdır. Onların haklarını korumalıdır. Alın terini yok saymamalıdır.Mümin, ticaretinde adaleti elden bırakmamalıdır. Cenâb-ı Hakk’ın, “Ölçüyü doğru yapın, eksik tartmayın.” (Rahmân 55/9.) ilahi ikazına bağlı kalmalıdır. Hiç kimseyi aldatmamalı, rızkına haram bulaştırmamalıdır.Mümin, toplumsal ilişkilerinde de adaleti gözetmelidir. Kendisi için istediğini kardeşi için de istemelidir. Eliyle ve diliyle hiç kimseye zarar vermemelidir.Bugün, kadın, erkek, çocuk, yaşlı demeden masum insanları katleden zalimler, yeryüzünde adaletin temsilcisi olduğunu iddia etmektedirler. Son örneğini Filistin ve Gazze’de gördüğümüz gibi bunlar, ‘Dünyada adaleti sağlayacağız’ söylemiyle beldeleri, şehirleri, ülkeleri yaşanmaz hale getirmektedirler. Kendi çıkarları uğruna insani ve ahlaki bütün değerleri hiçe saymaktadırlar. İşlemiş oldukları tarifsiz zulümlerle, çıkardıkları büyük fitne ve fesatlarla nice acı ve gözyaşına sebep olmaktadırlar. Yeryüzünün düzenini bozan bu zalimleri Yüce Rabbimiz bizlere şöyle tanıtmaktadır:“Onlara, ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edicileriz!’ derler. İyi bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat onlar anlamazlar.” (Bakara, 2/11,12.)Şu gerçek unutulmamalıdır ki, dün olduğu gibi bugün de yeryüzünde adaleti, İslam’a gönülden bağlı müminler tesis edecektir. Yeter ki bizler, kaybolan adaleti dünyamıza yeniden hâkim kılmak için sorumluluklarımızı yerine getirmeye gayret edelim. Hayatımızın her alanında hakkı gözetelim. Hakikati dile getirmekten geri durmayalım. Kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun zalimin karşısında, mazlumun yanında yer alalım. Geleceğe dair ümitlerimizi diri tutalım. İlahi adaletin mutlaka tecelli edeceğine olan inancımızı asla yitirmeyelim.Bu Cuma sohbetini bir ayet-i kerime mealiyle bitirelim:“Biz, kıyamet gününde adalet terazileri kurarız; kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılanlar, bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu adalet terazisine getiririz. Hesap görücü olarak biz yeteriz.” (Enbiyâ, 21/47.)Cuma’nın selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun.
Yorumlar
Trend Haberler
Karacasu'da feci kaza: 2’si ağır 3 çocuk yaralı
Dualar Karacasu'da yaralanan çocuklar için
Beyaz Eşya Firması İflas Etti! Çok Sayıda Müşteri Mağdur Oldu
Karacasu'daki olayda ilginç gelişme: 4 saatte önce her şey normal diye tutanak tutulmuş
Başkan Gençay'dan ikametgah çağrısı
Yarın başlıyor! ATM'ye kartını takan bu yazıyla karşılaşacak