Hayatta ne zaman büyük bir adım atmaya karar versek, çevremizden "Yapamazsın," "Bu iş sana göre değil," ya da "Boşuna uğraşma" gibi sözler duyabiliriz. Bu sözler, bazen en yakınlarımızdan bile gelebilir ve ne yazık ki, cesaretimizi kırabilir. Ancak unutulmaması gereken bir şey var: Kendi potansiyelimizi ve sınırlarımızı en iyi biz biliriz, başkaları değil.


Kendi hayatımdan bir örnek vermek istiyorum. Yıllar önce, bu mesleğe (muhabirlik) karar verdiğimde, çevremden birçok olumsuz tepki aldım. İşimde başarılı olmayacağımı, çok zor olduğunu, hatta imkânsız olduğunu söylediler. İlk başta bu sözler beni de şüpheye düşürdü. Ya gerçekten başaramazsam? Ya bu kadar çaba boşa giderse?


Ancak içimde, bu mesleğe olan inancım o kadar güçlüydü ki, tüm bu olumsuz seslere kulaklarımı tıkamayı başardım. Kendime şunu hatırlattım: Bu benim hayalimdi ve eğer başarısız olacaksam, en azından kendi kararlarım yüzünden olmalıydı, başkalarının söyledikleri yüzünden değil.


Her adımda, engellerle karşılaştım. Başarısız olduğum, hatalar yaptığım anlar oldu. Ama her seferinde, bu hatalardan ders alarak yoluma devam ettim. Sonunda, ben bu meslekte başarıya ulaştım. O zaman anladım ki, insanlar ne derse desin, önemli olan kendi iç sesimizi dinlemek ve inandığımız yolda yürümeye devam etmek.


"Yapamazsın" diyenlere boyun eğmemek, kendi hayallerimizin peşinden gitmek demektir. Başarıya ulaşmanın yolu, kendine güvenmekten ve zorluklarla karşılaştığında pes etmemekten geçer. Unutmayın, büyük başarılara imza atan herkes, bir zamanlar "Yapamazsın" sözünü duymuştur. Ancak onlar, bu sözü bir motivasyon kaynağı olarak kullanmış, yollarına inatla devam etmişlerdir.


Hayat, bize ne kadar zor olursa olsun, kendi yolumuzu çizebileceğimizi gösterir. Ve en önemli şey, bu yolda yürürken, başkalarının değil, kendi sesimizi dinlemektir.