Merhabalar! Eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla hem ailelerde hem de çocuklarda bir heyecan başlar. Kırtasiye alışverişlerinin heyecanıyla yaz tatili son bulur. Özellikle de ilk kez okula başlayacak olan çocuklarda bir bilinmezlik hakimdir. Okul, ilk kez başlayacak çocuklar için öğrenim görevleriyle dolu yepyeni bir sosyal çevredir. Çocuklar, okula başladıklarında oyun ortamından çıkarak, kurallı ve daha büyük bir sosyal bir ortamın içine girmiş olurlar. Bu nedenle çocuk şaşırabilir, endişe duyabilir, hatta korkabilir. Bu durum, kaygılanmayı gerektirmeyen, son derece normal bir tepkidir.
Peki aileler bu süreçte ne yapabilir?
Çocuklar bu süreçte, ebeveyn ilgisine ve desteğine daha çok ihtiyaç duyarlar. Ebeveynlere bu dönemde düşen en önemli görev, sakin kalmaya çalışmalarıdır. Bazı anne ve babalar çocuklarından daha kaygılı ve heyecanlı olabiliyorlar. Kaygı, özellikle ebeveynle çocuk arasında bulaşıcıdır. Bu nedenle, ne kadar tedirgin, gergin olursanız olun, dışarıdan bakıldığında sakin ve rahat görünmeye çalışılmalıdır. Diğer bir önemli nokta, çocuğunuzu önceden okulla ilgili bilgilendirin ve okulu gezdirin. Okula dair hevesini artıracak kırtasiye alışverişini birlikte yapın. İlk gün vedalaşmayı uzun sürdürmeyin. Okul çıkışlarında, onu karşılayacak bir kişinin olduğunu mutlaka ona açıklayın. Özellikle kaygılı çocuk, annesinin evde kendisini karşılamayacağı düşüncesiyle okula gitmek istemeyebilir. Bu kaygı da çocuğun okul fobisini tetikleyebilir. Diğer bir önemli nokta ise, iletişim kurmanızdır. Çocuk eve geldiğinde okulda yaşadıklarıyla ilgili onunla konuşun. İletişim kurmak, çocuğunuzun okul yaşamına duyduğu ilgiyi pekiştirmek için en iyi yöntemdir.
Ayrıca çocukların öğretmenleriyle olan bağı önemlidir. Öğretmeniyle bağ kurması destekleyin. Öğretmen ile iletişimde olup, öğretmenini tanıması konusunda yardımcı olun. Okula ve sınıf ortamına alışması 2-3 hafta sürebilir. Bu süreçte aceleci davranmayın. Zamanla okul ortamının güvenli olduğunu hissetmeye başlayacaktır. Bu adaptasyon sürecinde, çocuğunuzu diğer sakın çocuklarla kıyaslamayın. Tek kaygı duyanın kendisi olmadığını, sınıfındaki birçok çocuğun bunu yaşayabileceğini anlatın. Kıyaslamaya gitmeniz çocuğunuzun suçlu ve hatalı hissetmesine sebep olacaktır.
Bu dönemden geçerken çocuğunuzu takip etmeyi unutmayın. Bu süreçte en iyi takip yöntemi, gözlemdir. Çocuğunuzun davranışlarını ve okulla arasındaki bağı gözlemleyin. Öğretmeniyle iletişimde kalmakta bu süreci daha sağlıklı yönetmenizi sağlayacaktır. Çocuğunuzun adaptasyon sürecinde sürekli ağlıyorsa, okulda ders ve oyun gruplarında aşırı hırçınlık gösteriyor ya da tam tersi aşırı çekingen kalıyor, alt ıslatma, dışkı kaçırma, tırnak yeme, uyku problemleri gibi sorunlar yaşıyorsa bir uzmandan destek almayı ihmal etmeyin.