ŞEVVAL AYINDAN 6 GÜN ORUÇ TUTMAK. 11 AYLAR BAŞLADI.
Vehbi Akşit
Nasrettin Hocaya demişler:
- Hocam Ramazan bitti gidiyor. Acaba bizden memnun kaldı mı ki?
- Kalmıştır elbet memnun kalmasa her sene 10 gün erkenden gelir mi?
- Ama Hocam böyle bereket dolu bir ayın bitmesinden dolayı biz çok üzülüyoruz.
- Bilmez miyim Ramazan bitti diye üzüntünüzden 3 gün Bayram yapıyorsunuz.
Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem azabından kurtuluş olan Mübarek Ramazan ayına veda ettik.
Bundan bir ay önce “Merhaba Ya Şehr-i Ramazan” derken, geçen hafta “Elveda Ya Şehr-i Ramazan” diyerek uğurladık. Ve ardından 3 gün bayram yaptık.
Ramazan 11 ayın sultanı idi. Ramazan ayının birinci günü Kameri aylardan Şevval ayının başladığı tarihtir. Dolayısıyla 11 ayın sultanı Ramazan’ı uğurlarken, artık mübarek 11 aylar da başlamış oldu.
Genelde Ramazan ayında bazı Müslüman kardeşlerimizin dini hayatında büyük değişiklik olurken, Ramazan ayından sonra, Elveda Cami, Elveda Namaz şeklinde bir tavır içinde olanlar da maalesef oluyor. Her Ramazan cami cemaatine 5-10 Müslüman daha katarak devam etmelidir. Yani ibadetler sadece Ramazan’a mahsus değildir. Oruç ibadeti Ramazan’a mahsus, peki Namaz da mı Ramazan’a mahsus bir ibadet. Hayır, 11 ayın sultanı Ramazan’da hem oruç tutar hem de namaz kılarken, Ramazan ayından sonra oruç bitmesine rağmen, namaz ibadeti devam etmelidir.
Hatta Ramazan ayından sonra, tavsiye edilen bir oruç ibadeti vardır ki, bütün ömrümüzü oruçla geçirmiş gibi sevap almamızı sağlamaktadır.
Yani ibadetler de asıl olan devamlı olmasıdır.
Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor:
“Allah katında amellerin en makbulü az da olsa devam üzere yapılanıdır.” (Hadis için bk. Buhârî, İman 32; Müslim, Müsafirîn 215-218, Münafıkın, 78)
İşte bu hadisi şerife uygun bir uygulamadan bahsetmek istiyorum.
Ramazan ayından sonra Kameri aylardan Şevval ayı gelir. Şimdi bizler Şevval ayı içindeyiz. Şevval ayı Ramazan bayramıyla başlayan bir aydır. Bu ayda Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hiç terk etmediği altı gün oruç vardır.
Hz. Eyyüb el-Ensarî’den rivayetle Peygamber (s.a.s.) Efendimiz: "Bir kimse Ramazan ayı orucunu tutar ve ona ilaveten Şevval ayında altı gün oruç tutarsa bütün bir seneyi oruçla geçirmiş gibi olur" buyurmuştur. (Müslim, Sıyâm 204, (1164); Tirmizi, Savm 53, (759); Ebu Dâvud, Savm 58, (2432)
Bu hadis, Ramazan-ı Şerif ayından sonraki Şevval ayında altı gün oruç tutmayı teşvik etmektedir. Böylece, bir yıllık oruç tutmanın sevabı vaad edilmektedir. Bunu her sene böyle yapan da ömür boyu oruç tutmuş gibi olur. Ramazan orucundan sonra Şevval ayında da altı gün oruç tutmakla, bütün sene oruç tutmuş gibi mükafat verilmesi, yapılan ibadetler ve taatler on misli katlandığı içindir. Çünkü Cenab-ı Hak:
“Her kim hayırlı bir işle gelirse, kendisine, onun on misli sevab vardır.” (En’am,6 /160.) buyurmaktadır.
Öyle ise tutulan oruç on ay yerine geçer.
Altı günün on misli de altmış gün yani iki ay olur, ikisini toplarsak, hepsi 360 (üç yüz altmış) eder. Ki, miladi-şemsi takvime göre sene 365 gündür. Yani bu Müslüman, 365 günün 360’ını oruç tutmuş olarak geçirecek. Niye 365 değil de 360 denilirse, cevabı şudur: Çünkü bu beş gün bayram günleridir. Bir gün Ramazan, diğer dört gün de Kurban Bayramıdır. Bu beş günde oruç tutmak haramdır. Yüce Allah’ın katında her şey bir ölçüye göredir.
Demek oluyor ki, Ramazan ayında orucunu tutup, Şevval ayında da altı gün oruç tutan bir Müslüman senenin tamamında oruç tutmuş sayılacaktır. Bu orucun meşru kılınmasındaki sır şudur: Ramazan ayının peşindeki oruç, farz namazların peşinden kılınan sünnet namazları gibidir. Nasıl ki bu sünnetler, farzlardan olması muhtemel kusurları telâfi ediyorsa, Şevval ayında tutulan oruç da Ramazan orucunda bulunması muhtemel kusurları telâfi eder. Ayrıca oruç ibadetinden usanılmadığı da ifade edilmiş olur.
Şevval ayında altı gün oruç tutmak müstehaptır. Zira Sevgili Peygamberimiz bu günler de hem oruç tutmuşlar ve hem de tutulmasını tavsiye etmişlerdir. Bu oruçların bayramın hemen arkasından peş peşe tutulması daha faziletli olmakla birlikte ay içerisinde aralıklı tutmak da mümkündür. Kaza ve adak oruçlarının bugünlerde tutulmasıyla da aynı sevap elde edilir. (İlmihal, İman ve İbadetler, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2000, c.1, s.386.)
İçinde bulunduğumuz Şevval ayında mutlaka bu orucu tutmaya gayret gösterelim. Bu oruç, bizler için bir müjdedir. Bu fırsatı kaçırmayalım ve iyi değerlendirelim.
11 ayın Sultanı Ramazan’a veda ederken, şimdi idrak ettiğimiz 11 aylarınız mübarek olsun.
Yorumlar