MOĞOL BELASI ve KAOS
Mahmut Ökçesiz
13. yy Anadolu Aydınlanma asrı olduğu kadar Moğol belasının kâbus gibi çöktüğü, Anadolu Selçuklu Devletinin Moğollara ağır vergiler ödemek zorunda kaldığı, Moğol kuvvetlerinin önünden kaçan Türkmen boylarının kalabalık kitleler halinde Anadolu’ya geldikleri ve isyanların çıktığı çok zor bir dönemdir. 1243 Kösedağ savaşında Selçuklu Devlet Ordusunun ağır kaybı büyük bir otorite boşluğu meydana getirmiş, Moğol önünden kaçan Türkmen boylarının Anadolu içlerine ve hatta uç noktalarına kadar iskân edilmeleri iyice zorlaşmış ve devlet bu konuda yetersiz kalmıştır. Devlet otoritesinin olmayışı Moğollar adına hareket eden Anadolu valilerinin, Noyan adı verilen komutanların ve hatta Selçuklu idarecilerinin zulümlerinin artmasına sebep olmuştur. Anadolu’da Moğol nüfuzunun azaldığı dönemlerde malları yağmalanan, öldürülen Türkmenler isyan hareketlerini başlatmışlardır ve bunların en ünlüsü Baba İshak’tır. İç Anadolu’da Moğol otoritesine ve baskısına direnenlerin başında Karamanlılar gelmektedir. Türkmenlerin kalabalık kafileler halinde sürüleriyle birlikte gelmeleri ve uç kısımlara doğru ilerlemeleri, zaman zaman isyan çıkarmaları Moğol valilerini de endişelendirmiş, sert tedbirlere başvurup Türkmen kıyımları yapmaya başlamışlardır.
XIII. asrın ortalarından itibaren Moğol istilasının Ahi ve Türkmenler üzerine meydana getirdiği baskı ve zulüm, onların yerlerini ve yurtlarını terk ederek uçlara doğru çekilmelerini sağlamıştır. Bu süreçte Orta Anadolu bölgesi tam manasıyla harabeye dönmüştür. İşyerlerine, tarlasındaki hasadına, tekkelerine el konulan, hatta vergileri karşılığında çocukları bile rehin alınan, Moğol baskılarıyla iyice çaresizleşen Ahi ve Türkmenler, uçlara doğru hızla ilerlemişlerdir. Himaye gördükleri beyler etrafında toplanarak kendilerini muhafazaya çalışmışlardır. Anadolu’nun fethedilmemiş uçlarına doğru yönelerek öncelikle ihtiyaçlarını gidermeye çalıştılar. Bizans, Moğolların başa çıkılmaz baskılarından kaçıp uçlara yerleşen Türkmenleri başlangıçta görmezden gelirken, daha sonra hızla yerleşen Türkmen nüfusun yoğunluğu karşısında engelde olamamıştır. (1) Selçuklu hükümdarı I. Alâeddin Keykubat’ın iskân siyaseti sonunda Anadolu’ya gelen Türkmenler, örneğin Kayılar, önce Orta Anadolu’da ve daha sonrada Batı’da Söğüt bölgesine yerleşmelerine izin verilmiştir. Kayı Beylerinin, bilhassa Ertuğrul beyin, Batı Anadolu üç bölgelerinde çok akıllı ve dirayetli bir yönetim sergilemesi çevredeki tüm Türkmen boylarının Batı Anadolu bölgesinde etkin bir şekilde toplanmalarını sağladığı gibi bu bölgenin de süratle Türkleşmesine zemin hazırlamıştır. Moğol baskısından ve zulmünden kaçan Türkmen boyları batı Anadolu’daki şehirleri ve ovaları sığınılacak birer liman ve yerleşilecek birer yurt olarak görmüşlerdir.
Moğol istilasıyla uçlara doğru yerleşen Türkmenler 13. yy sonlarına doğru iyice zayıflayan Selçuklu Devletinin gücünü kaybetmesinden ve Moğolların yerine kurulan İlhanlıların Anadolu’da etkilerinin kırılmaya başlaması üzerine Kütahya ve çevresinde Germiyan, Eğridir ve çevresinde Hamid, Beyşehir ve çevresinde Eşref, Muğla ve çevresinde Menteşe, Birgi ve Selçuk çevresinde Aydın, Manisa ve çevresinde Saruhan, Balıkesir ve çevresinde Karesi, Söğüt ve Bursa çevresinde Osmanoğulları beyliklerini kurdular. Türkmenler 1260’lardan sonra batıya doğru harekete geçti ve 1282 yazında Tralleis, yâni şimdiki Aydın uzun bir kuşatma sonucu Türklerin eline geçti.(2) Türklerin Güzel-hisar dedikleri bu yer bir nevi sıçrama tahtası oldu. Bu yüzyılın sonlarında ise Sasa Beğ küçük Menderes vadisinde, Saruhan Beğ Gediz vadisinde hüküm sürmeye başlamış ve hatta daha da batıya yönelmişlerdir. Onların daha 14.yüzyılın ilk yıllarında, Türkler’in o sırada Akdeniz dedikleri Adalar Denizi (Ege Denizi) kıyılarına kadar ulaşmış olmaları sonucu , bu bölgenin iki önemli şehirlerinin alınması ile sonuçlandı. Efesos (Selçuk) 24 Ekim 1304’de ve aynı yıllarda Pergamon (Bergama ) Sasa Beğ tarafından fethedilecektir. Türkmenler bu bölgede yurt edinmek için savaştıklarından feth ettikleri eski ünlü şehirlere ve yeni kurdukları yeni yerleşim birimlerine de Türk mührünü vurmuşlardır. Bölgenin demografisi Türkler lehine değişmiş ve Türkmenler yeni bir mimari tarz ile şehirleri süslemeye başlamışlardır. (devam edecek )
-------------------------------------------------------------------------------------------
1. Dr. Şakir Turan , 13.yy da Orta ve Doğu Anadolu’dan Batı Anadolu’ya göçler, Selçuk Ün. Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı Doktora tezi, Konya 2009
2. Prof. Dr. Tuncer Baykara, Aydınoğlu Gazi Umur Bey, Kültür Bakanlığı Türk Büyükleri dizisi 131, 1990 Ankara
Yorumlar
Trend Haberler
Aydın'da acı ölüm: Hız tutkusu sonu oldu
Nazilli’de okul yangını: Gece başlayıp sabaha kadar cayır cayır yandı
Genç mühendis kansere yenildi
Aydın'da feci kaza! 27 yaşında hayatını kaybetti
Aydın’da feci ölüm: Süt sağarken akıma kapılarak can verdi
Kuşadası'nda zamlara karşı çare sobalar oldu