GAZİ UMUR PAŞA-2
Mahmut Ökçesiz
Bugün bir Türk şehri olan İzmir’in tarihinde Gazi Umur Paşa’nın büyük bir payı ve emeği vardır. İzmir’i fetheden ilk Türk Emir Çaka beydir ve Çaka bey bu kadim şehirde bir tersane kurmuş idi. 1081 yılında Çaka beyin öldürülmesinden sonra İzmir haçlıların yardımı ile tekrar Bizans hakimiyetine girmişti. İzmir’de o yıllar da yukarı kale diye bilinen bugünkü Kadife kale ve Liman çevresinde ikinci bir kale vardı. 14 yy. başlarında İzmir önlerine gelen Türklerin 1317 yılında Aydınoğlu Mehmet Bey önderliğinde Kadife Kaleyi tekrar ele geçirdiklerini görmekteyiz. Ancak Aydınoğlu Mehmet Bey Liman Kalesi’ni almayı başaramadı. Liman Kalesi’nin fethi 1327 yılında babası tarafından İzmir’in kendisine verildiği Aydınoğlu Gazi Umur Paşa tarafından iki buçuk yıllık bir mücadelenin ardından 1329 yılı başlarında gerçekleştirildi. (1) . Böylece İzmir’in tamamı tekrar Türk hâkimiyetine girmiş ve Gazi Umur Paşa şehrin tek sahibi olmuştu.
Aydınoğlu Gazi Umur Paşa, İzmir’de kısa sürede büyük bir gelişme gösterecek ve bir askerî üs hâline getirdiği bu şehirde tersaneyi büyüterek hiç durmaksızın yeni yeni gemiler yaptıracaktır. O dönemde Aydınoğulları tersaneyi Karataş koyunda kurmuşlardı ve tersanede büyük bir faaliyet hemen göze çarpıyordu. Bozyaka ve eski İzmir bölgeleri ise yazları serin olduğundan Türkler tarafından sayfiye yerleri olarak kullanılıyor ve büyük rağbet görüyordu. Gazi Umur Paşa kısa sürede önemli bir donanma meydana getirmiş ve çok sayıda gemi inşa ettirerek Adalar denizinde büyük bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerlemiştir. Batı Anadolu ve özellikle Gazi Umur Paşa’nm büyük şöhreti, Orta Anadolu ve hatta Asya içlerinden pek çok Türk’ü buraya çekmektedir. Bunlar “ gazâ” için koşup gelen yiğitlerdi. Dolayısıyla, derim evleriyle göçüp gelmiş olan bu Türkler, 1344’den sonra aşağı Kale yakınlarına kadar sokulacaklar ve İzmir’i Türk şehri yapmak için ter dökeceklerdi.
1328’de ilk anda 8 gemilik bir güce sahip olan Gazi Umur Paşa, 1329 sonlarında, Sakız seferi için 28 gemi yaptırmıştır. Gazi Umur Paşa donanmasının 1331 Gelibolu seferinde 35 gemisi, 1332 Bodanitsae Seferinde 250 gemisi, Kulun Seferinde 170 gemisi, 1335 Monovesya Seferinde 276 gemisi, sonraki Nakşe Atina ve Adalar Deniz Seferinde 110 gemisi, 1341 Karadeniz seferinde 350 gemisi ve Rumeli seferinde 300 gemisi vardır ve Adalar Denizinden-Marmara’ya kadar olan bir bölgede donanması bir yenilmez armada haline gelmiştir. Gazi Umur Paşa’nın askerlerinden bazılarını “ beğ fermanı ” ile denizci yaptığını, bu gemilere bindirdiğini biliyoruz. Sonradan “Umurca Oğlanlarıyız” diye kendilerince üstünlük hissi duyacak olan Aydınoğulları beyliğinin Türk gemicileri, biraz da zorla bu işe girişmişlerdir. (2) Önceleri zorlama ile denizci yapılan Türk gençleri kısa süre içerisinde Gazi Umur Paşa liderliğinde katıldıkları onlarca deniz seferleri sonunda hepsi birer usta denizci olmuşlar ve büyük tecrübeler kazanmışlardı. Gazi Umur Paşa’nın donanmasında o dönemler; 20-25 deniz eri kapasiteli çok hızlı hareket eden “ kayık “, 24-25 , 50-60 denizci kapasiteli “ kadırga” ve 110-120 denizci alan “ Köke “ adlarıyla bilinen kürekli ve yelkenli gemileri vardı.
Gazi Umur Paşa’nın da kendisinden yaklaşık iki buçuk asır önce Çaka Bey’in yaptığı gibi İzmir’de inşa ettirdiği donanma ile Ege denizine hâkim olması Batı Hıristiyan aleminde huzursuzluğa sebep oldu. Çok geçmeden Papanın önderliğinde bir Haçlı seferi tertiplendi. 1343 yılı sonlarında çeşitli ülkelerin katılımıyla oluşturulan Haçlı donanması İzmir önlerine geldi. İç Liman’da demirlemiş olan Gazi Umur Paşa’nın donanması ateşe verildikten sonra nüfusunun çoğunluğunu Hıristiyan tüccarların oluşturduğu ve doğal olarak savunmasına katılmadıkları Liman Kalesi 1344 yılı Ekim ayında Haçlılar tarafından ele geçirildi. Böylece İzmir, Müslüman Türklerin elindeki Kadife Kale (Müslüman İzmir) ve Hıristiyanlar elindeki Liman Kalesi (Gavur İzmir) olmak üzere yeniden iki ayrı şehir haline geldi. Bu tarihten sonra Gazi Umur Paşa, Mayıs 1348 yılında surları önünde şehit düşünceye kadar Liman Kalesi’ni almak için var gücüyle mücadele etti. (devam edecek )
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1. Prof.Dr. Yusuf Ayönü, İzmir’de Türk Hakimiyetinin başlaması, Türk Dünyası İncelemeler dergisi, Cilt 9, Sayı 1,
Sayfalar 5-8, İzmir 2009
2. Prof. Dr. Tuncer Baykara, Kültür Bakanlığı Yayınları Türk Büyükleri Dizisi 131, 1990 Ankara
Yorumlar
Trend Haberler
Aydın'da acı ölüm: Hız tutkusu sonu oldu
Nazilli’de okul yangını: Gece başlayıp sabaha kadar cayır cayır yandı
Genç mühendis kansere yenildi
Aydın'da feci kaza! 27 yaşında hayatını kaybetti
Aydın’da feci ölüm: Süt sağarken akıma kapılarak can verdi
Kuşadası'nda zamlara karşı çare sobalar oldu