Etrafımızı saran bu kadar tehlike çemberini, ancak yeniden dirilişle yarabiliriz.
Bunu da Turan Harekâtı’yla başarabiliriz…
Yani Hilal taktiği…
Madden ve manen…
Ahlat’tan Anadolu’ya tekrar gireceğiz…
Büyük Selçuklu Türk Devleti’ne…
Anadolu Selçuklu Türk Devleti’ne…
Osmanlı Türk Devleti’ne…
Öz: Aslımıza rücu edeceğiz…
***
Türkiye Cumhuriyeti’nin, bu devletler silsilesinin devamı olduğunun bilincinde olacağız.
Genç Türk Devleti’nin Osmanlı’dan sonraki adımın stratejik bir hamle olduğunu idrak edeceğiz.
Osmanlı’dan yüz yıl sonra yeniden bir tarih dönüşü başladığını…
Ve bu dönüşün bize yeni alanlar açtığını…
O siyasi genetik mirasın sahaya sürme imkânı verdiğini…
Malazgirt’te açılan o kapı gibi yepyeni bir kapı açtığını bileceğiz.
***
Kısaca: Yaklaşık bin yıl sonra aynı yerden başlıyoruz…
1071 Malazgirt Zaferi’nin, asırlar önce bize açtığı kapıların bir benzerinin bugün de söz konusu olduğunu…
Dünyadaki tekâmülün benzer bir kırılmaya gebe olduğunu…
Hatta doğum sancıların arttığı…
Dahası…
Tanyeri’nden doğum muştusunun yakın olduğunu idrak etmeliyiz .
***
Müthiş bir güç değişimi var…
Tarihin nasıl döndüğüne şahitlik edeceğiz.
***
Dolayısıyla…
Küçük düşünmenin…
Basit hesaplar peşinde olmanın…
Böylesi beklentilerle kendimizi avutmanın…
Büyük hesaplaşmada kaybedeceğimiz anlamına geldiğini bilmeliyiz.
***
Kişileri tartışmanın…
Olayların içinde yok olmanın…
Bütün enerjimizi içe vermenin…
Bize kurulan bir tuzak olduğunu…
Bizi daha da küçültecek bir hesabı açık seçik göründüğünü bileceğiz.
***
Artık çokuluslu ittifaklardan…
Yahudi-Hıristiyan Uygarlık ekseninden…
Batı’nın himayesinden…
Onlara sığınarak oluşturulan siyasi yol haritalarından…
Kapitalist Batı dünyanın stratejik değer tanımlarından…
Siyasi ve iktisadi projelerinden bize bir fayda olmayacağına müdrik olmalıyız.
***
Asalak kolonyalist sistemden kurtulma zamanın geldiğini…
Dünyadaki yeni stratejik konjonktürün bu yolda Türkiye’ye olağanüstü hareket alanı açtığını görmeliyiz.
Stratejik ve akılcı adımlarla bu boşluğun büyük bir güç inşasına imkân vereceğini bileceğiz.
***
Hülâsâ…
Kaderimizle yüzleşmeliyiz…
Düşman büyük.
İşgal ve istila da ona göre kanlı olacaktır…
Mukavemet: aslına rücu ile olacaktır…
Vesselâm…