Hamas, İsrail'e yönelik son yılların en büyük saldırısını gerçekleştirdi. İsrail ordusu “savaş durumu alarmı” ilan etti. Saldırıda Gazze'den İsrail tarafına binlerce roket atılırken, çok sayıda silahlı militan da İsrail topraklarına girdi.
İsrail ordusu, saldırılar esnasında asker ve sivillerin rehin edildiğini söyledi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılar da da yüzlerce kişi öldü.
Bu şiddet, onlarca yıldır devam eden mücadelenin son dışa vurumu oldu. Peki nasıl başladı bu savaş? Gelin bu sorununun köküne inelim. Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı'nda yenilmesinin ardından Filistin toprakları olarak bilinen bu bölgenin kontrolü İngiltere'nin eline geçti. Burada Arap çoğunluğun yanı sıra, Yahudi azınlık da yaşıyordu.
Uluslararası toplum Filistin'de Yahudiler için bir "ulusal yurt" kurma görevini İngiltere'ye verdiğinde iki halk arasındaki gerilim arttı.
Yahudiler buranın kadim toprakları olduğunu savunurken, Filistinliler buna karşı çıkıyordu.
1920'ler ve 40'lar arasında, birçoğu Avrupa'daki zulümden kaçan ve İkinci Dünya Savaşı'ndaki soykırımdan sonra bir vatan arayan Yahudilerin sayısı arttı.
Yahudiler ve Araplar arasındaki şiddetin yanı sıra İngiliz yönetimine karşı da şiddet arttı.
1947'de Birleşmiş Milletler (BM), Filistin'in ayrı Yahudi ve Arap devletlerine bölünmesini ve Kudüs'ün BM gözetiminde özel statülü ayrı bir şehir olmasını oyladı.
Bu plan Yahudi liderler tarafından kabul edildi, ancak Araplar reddettiğinden hiçbir zaman uygulanmadı. İsrail ile Filistinliler arasında anlaşmazlık nedeni olan birçok konu var: Filistinli mültecilere ne olacağı, işgal altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşimlerinin kalıp kalmayacağı, iki tarafın Kudüs'ü paylaşıp paylaşmayacağı ve - belki de en zor olanı - İsrail'in yanında bir Filistin devletinin kurulup kurulmayacağı gibi sorunlar.
Barış görüşmeleri yaklaşık otuz yıldır aralıklarla devam ediyor, ancak şimdiye kadar çatışmayı çözemedi. Peki bu savaşın sonu ne olacak? Binlerce sivil ölmeye, kadın ve çocuklar rehin kalmaya devam mı edecek? Hepimizin aklında tek bir soru. Gelecek ne getirecek? Şu an ki durumda sorunların öngörülebilir bir gelecekte çözüleceğine dair hiçbir işaret bulunmuyor.
Donald Trump'ın başkan olduğu dönemde ABD tarafından hazırlanan en son barış planını İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu "yüzyılın anlaşması" olarak nitelendirmişti.
Ancak Filistinliler bunu İsrail lehine tek taraflı bir anlaşma olarak gördü ve hiçbir zaman hayata geçemedi.
Gelecekte yapılacak herhangi bir barış anlaşması için her iki tarafın da karmaşık sorunları çözme iradesini göstermesi gerekecek.