Komşumuz İran ile 534 km uzunluğunda bir sınıra sahibiz. İran toprakları kadim Türk yurdudur. Acaba İran’da on milyonlarca Türk’ün yaşadığını kaç kişi bilmektedir? Ancak Pers ırkçılığına göre İran’da Türk yok..! Sadece Şii mezhebine mensuplar yaşıyor..! İran’ın adına bakarsanız: İran İslam Cumhuriyeti. Ama sadece adı. Esas itibariyle tam ırkçı ve faşist bir devlet. Kendini “İslam’ın” sözcüsü gibi gören ırkçı İran yönetimi Batı’nın “sözcüsü” aslında… Kuklacıları, Batı; esas itibariyle. Evet, kadim bir devlet geleneği var..! Ancak, Müslüman-Türk düşmanlığı üzerine inşa edilmiş devlet an’anesi..! Malum, Fransa’dan ithal Humeyni’nin 1979 yılında sözde İran “İslam” Cumhuriyeti “kurgusu” üzerinden devrimciliği ön plana çıkarıldı. Böylece Sünni İslam’ın önünü kesmek için balon gibi “devrimciliği” şişirildi..! Ümmetçilik adı altında Şiilik mezhebi ihraç edildi. Daha doğrusu önü açıldı. İran faşist mezhepçiliği, başta Irak olmak üzere Yemen’e kadar Sünnî dünyayı fiilen istila etmesi sağlandı. Azerbaycan’dan Tacikistan’a ve Kazakistan’a hatta Afganistan’a kadar Sünnî dünyayı ahtapot gibi sarmasına göz yumuldu. Bu fiili hal, el’an devam etmektedir. Türkiye'deki Maocu aydınlıkçıların, o tarakta bezi olmamasına rağmen; mezhepçi İran’ı canhıraş savunmaları ayrıca dikkatle izlenmesi gereklidir. Bu durum, not edilmelidir. Bunun yanında Türkiye’deki birçok safdiller Batı’dan ithal Humeyni Rejimini bu hamaset üzerinden müdafaa ederek -zamanında- İranlılardan çok İrancı kesilmişlerdi. Bu fikri savunan çok sayıda faşist İran taraftarını hâlâ görmek, üzüntü vericidir. İdrak edemedikleri husus ise şudur: Pers ırkçısı Şii İran, kendi içindeki Türkleri zorla Persleştirmek için her türlü yolu denedi. Denemeye de devam ediyor. Gerek Güney Azerbaycan Türklerini… Gerek Türkmensahra Bölgesindeki Türkleri… Gerek zorla yerleşik hayata mecbur bırakılarak kültürel olarak baskı altına alınan Kaşkay Türkleri… Horasan Türkleri… Hallaç Türkleri… Sungur Türkleri… Ebiverdi Türkleri… Kazak Türkleri… Özbek Türkleri… 50 milyona yakın Türk nüfusu –maalesef- her türlü haktan mahrum durumdadır. Dini, siyasi, kültürel hiçbir hakları bulunmamaktadır. Pers ırkçılığı ile kültürel soykırıma uğrayan İran Türklerinin ahvali; Çin Zulmüne maruz kalan Doğu Türkistan Türkleri’nden daha vahimdir. “Ümmetçi Şii İran” tarafından kardeşlik adıyla asimile edilen soydaşlarımızın dini, siyasi, kültürel haklarından mahrumiyet ve mahkûmiyeti gün geçtikçe daha da artmaktadır. Bu yüzden büyük kısmı Şiileştirme siyasetiyle Türklükleri unutturulan İran Türkleri, şimdilerde her türlü zulme maruz bırakılarak (Haçlı- Yahudi İttifakı’nın da destek ve teşvikiyle) devasa bir Türk nüfusu yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ama Türkiye’deki sözüm ona İrancı veya kendisini İslamcı sıfatıyla tanımlatanlar, bu oyuna kör oldukları için sözde İslam kardeşliği adı altında konuya gerçekten fransız kalmaktadırlar. İran, Türklere, yüz yıllardır sessiz ve derinden soykırım tatbik etmektedir. Ayrıntısına girmiyorum. Türkolog Gerhard Doefer’in şu tespitleriyle konumuza nihayet verip ilgi ve dikkatleri değerli Müslüman Türk milletinin idrakine bırakıyorum: “İran günün birinde eşit haklara sahip olacak dilleri ve kültürleriyle doğunun İsviçre’si durumuna gelebilir, işte o zaman oradaki milletleri bütün yönleriyle iyice araştırmanın vakti gelmiş olacaktır. Böylece, filoloji bilimi ve Türkoloji bugünden tahmin edilemeyecek bir ölçüde zenginleşecektir (Doerfer, Gehar (1969). “İran’daki Türk Dilleri”,TDAY- Belleten, Ankara. Shf:1-11).