Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Günlerin önemi bize bazı şeyleri hatırlatmaları. Bu sebeple 24 Kasım öğretmenler ve öğretmenliği hatırlamaya ve üzerinde konuşmaya vesile olduğu için önemsenmesi gereken bir gün. 1978-1979 Eğitim Öğretim yılı ikinci döneminde Sakarya’nın Söğütlü Merkez İlkokulu’nda 5. Sınıf öğrencisi iken, babam Enver Akşit’in tayini 3 km ileride bulunan Ferizli’ye çıktı. Yeni bir yer, yeni öğrenciler, yeni öğretmen… Bir çocuk için çok zor bir durumdu. Enver AKIN öğretmenimiz, bizi birinci sınıftan almış, son sınıfa getirmişti. Ve bize: “Meslek hayatımda, ilk defa birinci sınıftan alıp, beşinci sınıftan mezun ettiğim öğrencilerim olacaksınız.” Bu bizi ve öğretmenimizi çok sevindiriyordu. Ama bir sorun vardı. Ben öğretmenimi çok seviyordum ve ayrılmak istemiyordum. Babama, bu durumu anlattım. Allah razı olsun. Babam da anlayışla karşıladı ve beni ikinci dönem okul günlerinde, her sabah otobüsle 3 km mesafedeki Söğütlü’ye gönderdi. Ve ben diğer arkadaşlarım gibi, Enver AKIN öğretmenimin mezun ettiği öğrenciler arasına girdim. Ve aradan yıllar geçti. Her sene Enver AKIN öğretmenimi, 24 Kasım Öğretmenler Günü arar, tebrik eder, hatırını sorarım. Yaz tatillerinde müsait olduğumda bizzat ziyaret eder, elini öperim. O da bundan son derece mutlu olur, sevindiğini ve beni sevdiğini sözleriyle, davranışlarıyla belli ederdi. Yine 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile, başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, bugünlere gelmemize vesile olan, bizi ahlakı, dürüstlüğü, erdemi, paylaşmayı, dostluğu, çalışkanlığı öğreten tüm öğretmenlerimin ve özellikle İlkokul Öğretmenim Enver AKIN öğretmenin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyorum. Ayrıca 10 yıl önce Milli Eğitim camiasına katılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak, Kocaeli-Körfez, Aydın Kuşadası ve İstanbul Çekmeköy’de görev yapan çok değerli eşim Meral Hanım'ın Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyorum. İyi ki varsınız. Teşekkür ediyorum. Cuma’nın selamı, rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun.