Merhaba SES Gazetesi okurları. Yepyeni bir günden hepinizi selamlıyorum. Bu hafta bir insan için zor durumlardan bahsedeceğim.
Dün dünde kaldı arkadaşlar yarına kısmet o da yarın da kalacak. Şimdi bekle buradasın… diyerek başlamak istiyorum yazıma. Çok sıkışmış hisseden bir insan ne yapar? O durum hiç geçmeyecek gibi gelir. Zanneder hiç geçmeyecek. Çare ve çıkış yoktur.
Bir an geçmişe döndüğünüzü varsayarsak bu duyguyu birçok kez yaşamışsınızdır. Geçip gitmiştir aslında çoktan açık olan yaralar iyileşmiştir. Her şeyin ilacı zamandır arkadaşlar. Bu hayatta değişmeyen geçmeyen tek bir şey yoktur. Geçicilik yasası her şeye hâkimdir.
Zihnimiz çok hızlı çalışır. Düşünceler hiç durmaz. Bu zihnimiz ve düşüncemiz geçmişten öğrendiklerimizi yönetir. Neden mi? Çünkü genellikle duyguları düşünceler doğurur. İlk önce düşünürüz, sonra duygular gelir arkadan. Aslında bunlar sadece bir düşünce yüzde yüz doğru olmayan, bunlar sadece bir duygu olumlu ya da olumsuz takılıp kalınması gerekmeyen çünkü hepsi gelip geçecek.
Gelelim bir insan için üç zor duruma;
İnsanoğlu doğar ve büyür. İlk iki kısım önemli şuan. Ölüm kısmı yok. Doğarsın büyürsün genç olursun. Gençliğinde karamsarlığa kapılmak zor durumlardan bir tanesidir.
Belli bir yaşam amaçlarsın veya yaşayacağın o hayatı ertelersin. İşte bu durumda ikinci sırayı alır.
En zoru ve sonuncusu içinde bulunduğun çaresizliği kabullenmen.
Kalın sağlıcakla
Saygılarımla…