Kristof Kolomb, gemilerin zorunlu tamiratı için Jamaika'ya uğrar. Oradaki yerliler tamirata yardımcı olur, tayfaya yiyecek ve içecek verilir. Ancak tamirat bir türlü bitmez.
Üstelik gemi tayfası, yerlilerin yiyeceklerini yağmalamaya başlamıştır. Bu duruma kızan yerliler, yardımı ve yiyeceği keser. Çaresiz durumdaki Kristof Kolomb, o dönemlerde gemilerde bulunan ve Yıldız pozisyonlarını da içeren takvimi karıştırırken ertesi gün Ay tutulmasını olacağını fark eder.
Bu çok nadir görünen bir Ay tutulmasıdır ve aklına parlak bir fikir gelir, hemen yerlilerin Şefine gider. Șef'e, Tanrı ile haberleştiğini ve Tanrı’nın yardımın kesilmesine çok kızdığını, bu kızgınlığını da Ay'ı kan kırmızıya çevirerek göstereceğini söyler.
Ertesi gün akşam Ay tutulması başlar ve Ay'in rengi tutulmadan dolayı kızıla döner Kolomb'un oğlu, o anı günlüğüne söyle yazmış; "inleme ve feryatlarla birlikte, her yerden gemilere doğru geldiler, yiyecek ve içecekler getirdiler, Tanrıya onları affetmesini söylemesi için Amiral'e (Kristof Kolomb) yalvardılar." Kolomb, kum saatine bakar, 48 dakika süren tutulma bitmek üzeredir, süre hızla azalmaktadır ve konuşmaya başlar:
"Cehalet her zaman köleliği getirir."
(Haziran 1503)