-TDK’nın Türkiyeli operasyonuna da kapak olsun. Kulaklarına kim fısıldadıysa..! Geri çekmeleri niyeti değiştirmiyor. Tepkiyi ölçtüler. Şimdilik rafa kaldırdılar. Alıştıra alıştıra Türk’ü Türkiyeli yapacaklarından şüpheniz olmasın. Aynı yerde Fransız, Alman, Rus varken özyurdumda Türkiyeli olduk ya..! Öyle bir dip harekât var ki 10 sene önceki bir makalemizi bile en yüksek perdeden ikaz ettiriyorlar ya…! Vay halimize (Bu notu yazmamızın sebebi, başlıktaki konuyu bitirip gazeteye göndereceğim zaman birden peydahlanınca tarihe not düşme ihtiyacı hissettim. Yani tevafuk. Makale, TDK ile alakalı değil yani..! Kimse kendine vazife çıkartmasın..!).-
***
Bazı kesimler bir türlü vazgeçmediler Türk düşmanlığından…
Bir yerlerine batıyor anlaşılan…!
Neymiş efendim: Türk dersek “küreselci”…
“Enternasyonalcı” olamazmışız..!
Batılılaşamazmışız…!
Avrupa’nın gözüne giremezmişiz..!
Türk’ü kovarsak uygarlaşırmışız…!
Vs… Vs…
Sürüp giden saçmalıklar…
***
Şimdi de bazı yayınevleri Türk Edebiyatı yerine…
Türkçe Edebiyat isimlendirmeleriyle kalın kafalı bir ideolojik takıntı içine girmişler.
Buna, boğazlarda eğitim veren bir üniversite de destek olmuş..!
***
Bu saplantılı tavra, sadece edebiyatta değil…
Her sanat dalında böylesi adlandırmalara rastlıyoruz.
Hâlbuki bir milletin dili de…
Edebiyatı da…
Şiiri de…
Sanatı da o milletin ismiyle ifade edilmelidir.
Rus dili…
Arap dili…
Fars dili gibi.
***
Aslında burada ideolojik bir tutum vardır.
O kalın kafaları şunu bir türlü idrak edemedi:
Millet olmak için…
Türk milletine mensubiyet için…
Soy sop bağına ihtiyaç yok ki..!
Irka indirgemeden bu vatana hizmet eden…
Bu aziz millet için aynı yolda yürüyen…
İhanet şebekesine dâhil olmayan…
Farklı fikirlerle aynı yönde tekâmül: Türk milletine aidiyettir.
Başka milletler için adanmış bir zihniyet…
Türklükten…
Türk edebiyatından…
Türk şiirinden…
Türk Sanatından…
Velhasıl Türk’ten…
Türk demekten…
Türk olmaktan -hafif tabirle- elbette gocunacaktır.
Onun için bazı üniversite ve yayınevleri bu tür ideolojik saplantıların öncüsü olacak…
Ve Türk Edebiyatı yerine…
Türkçe Edebiyat saçmalığına imza atacaklardır.
Bu ruh hali şuna benzer:
Bir zamanlar Nobel Edebiyat Ödülünü kapmak için, Batı neşriyatına “ Türkiye de kırk bin Kürt katledildi. Ermeni Soykırımı (sözde) tanınmalıdır” gibi kökünden utanan (belki de aynı kökten gelmiyoruzdur..!) bir yazarın batıya râm olma hali.
***
Düşün artık yakamızdan…
Çıkın artık bizim Türk dünyamızdan.
Sizin gibi asalaklar yüzünden bir türlü yol alamıyoruz.
Şuurlu bir Türk Edebiyatçısı olmak temennisiyle…