Genel olarak TV seyreden biri değilim.
Hatta haberleri bile izleyerek değil, okuyarak takip etmeyi tercih ediyorum.
Sadece ve sadece Cumartesi geceleri Şarkılar Bizi Söyler adlı müzik eğlence programında kuruluyorum ekran karşısına.
Nağmelerin meşk ettiği bu değerli programı keyifle izliyorum.
*
Daha iki gün önce rastgele Kim Milyoner Olmak İster adlı program ilişti gözüme.
Bir yarışmacının yaşadığı ülkenin başkentini bile bilmiyor olması, hatta seyirci tahminlerinin bile farklı çıkması eğitim sisteminin çöküşünün en büyük kanıtıdır.
Yıllardır bizler yazıyoruz.
Eğitimciler ve bu işin uzmanları bas bas bağırıyor.
Bu ülkede EĞİTİM REFORMU ŞART! diye.
Ama maalesef tek bir adım atılmıyor.
*
Eğitimde başarı,
Prensipli ve bilinçli çalışmalarla elde edilebilir.
Özgüven eğitimi, çocuğa verilebilecek en önemli eğitimdir.
Özgüven yetileri gelişmemiş çocuklar, yaşamları boyunca başarılı olamazlar.
Kafesteki aslan misali hayattan ürkerler ve varlıklarını ispat edemezler.
*
Okullarımızda sosyo-kültürel ve psiko-kültürel ağırlıklı dersler artırılmalıdır.
Bu tür dersler gelecek nesillerin yaratıcı ve özgüveni tam fertlerden oluşmasını sağlar.
Kanımca,
Ülkemizdeki okullarda yapılan en önemli hata;
Derslerde öğrencilerin silgi kullanmasıdır.
Mesela buradan reforma başlaya biliriz.
Milli Eğitim sistemimizde silgi kullanmayı acilen kaldırmalıyız.
Çünkü,
Ülkemizdeki okullarda matematik problemini yanlış yapan bir öğrenci,
Elindeki Alman malı Faber-Castell marka silgi ile yanlış yaptığı çözümü hemen silip yerine doğrusunu çözüyorken,
Almanya’daki bir öğrenci, matematik problemini yanlış çözünce üzerini kırmızı kalemle çizip yanına doğrusunu çözüyor.
Minik Hans dersi tekrar ettiğinde, yaptığı yanlışı da görüyor. Bizim Hasan gibi yanlışı hızlı hızlı silip halı altına süpürmüyor, yaptığı yanlışı saklamıyor, aksine tecrübe kazanıyor.
Zaten tecrübe, hayattaki yanlışlıklardan elde edilmez mi?
*
Kendi eğitim sisteminde silgi kullanmayan Almanya, benim ülkemde silgi satması sizce ne anlama geliyor?
Artık iyi niyetimizden faydalanan bu güçlerin ninnilerini ne kadar daha dinleyeceğiz?
*
Eğitim sistemimizde yapacağımız birkaç köklü reformla geleceğimizi güvence altına alabiliriz.
Değerli devlet büyüklerimiz!
Eğitim konusunda artık daha hassas davranınız.
Çünkü,
Biliyoruz ki, hayattaki en etkin silahı kalemdir...
Biz artık özgüveni tam, yaratıcı nesiller yetiştirmek istiyoruz.
Bu sistem ürettirmiyor.
A B C D E şıkları arasından seçen bir toplum yapıyor nesilleri.
Yeni sistemle üretmeye, var etmeye yönlendirmeliyiz evlatlarımızı.
Kimse kusura bakmasın ama,
Böyle devam ederse, uzun yıllar daha gelişmiş ülkelerin hizmetkarı kalmaya ve "Vay be, Elin Gavuru Ne Yapmış" demeye devam ederiz.
Sağlıcakla...