Kültür Cafe…
Ne güzel değil mi?
Hem de nerede?
“Kültürümüz” den mesul makamın idaresinde…
Hem de tam kalbinde…
Vahim…
Vahametin boyutu daha da derin…
Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün sırtında…
Yani tam arkasında…
Çocuk Kütüphanesi’nin tam tepesinde…
İl Çocuk ve Gençlik Kütüphanesi’nin tam karşısında…
Ne güzel değil mi?
Kültür Cafe’nin sağı da…
Solu da…
Yeni Neslin mekânına hasredilmiş.
- Z kuşağı (ne demekse!) CAFE’sini sürsün artık-
Güzel de olmuş.
Olmuş da…
Kültür ve Turizm de ecnebi kaynaklı ama…
Hiç olmazsa Türkçe harfle ve okunuşuyla Türkçeleşmiş bir idarenin “CAFE” sürmesi kabul edilmez.
Edilemez.
Her şeyimizle Batıya ram olmuş…
Kültür Emperyalizmin dibine kadar batmış bir millet olarak…
Hiç olmazsa KAFE ile iktifa edelim de…
-Belki- biraz olsun Çocuk ve Gençlik Kütüphanesi’nin ruhuna uygun olur.
***
Bu konuyla ilgili daha evvel de yazmıştık.
Endişelerimizi dile getirmiştik.
O zaman farklı bir İl Kültür ve Turizm Müdürü vardı.
Değişen bir şey olmadı.
Yeni gelen Müdür Bey zamanında da durum aynı.
***
Bir yerde hizmet var mı diye bakılacaksa…
Teferruata ineceksiniz..
Bunun adı algıda seçicilik değildir.
Bizim derdimiz, mesuliyetimizin idrakinde olduğumuzu ifade etmektir.
***
Bir kelimeden ne çıkar derseniz.
Burada faka basmışız demektir.
Yani irfandan geçtik…
Harsı bir kenara attık.
Kültür ve Turizmi birleştirdik.
Bari…
Kendimiz olarak yabancılaşalım.
Hiç olmazsa emperyalizmin kulu kölesi olacaksak…
Mücadele ederek kaybedelim.
***
Her taraf yabancı kelimelerin işgali altında…
Herkes hafızasını “fulleştirdiği” bir ortamda…
CAFE’nin ne önemi var diye düşünülüyorsa…
Zaten kaybetmişiz demektir.
Devlet müesseseleri ve onu idare edenler millete rehber olamazlarsa…
Millet, ne yapsın..!
Vesselam.