‘Akıl yaşta değil başta’ sözü ile ‘Çok yaşayan değil, çok gezen bilir’ atasözlerini yabana atmayın.
Kararlılıkla NOKTA demezseniz. Hele hele acıma duygusuna sığınırsanız, inanın acınacak duruma düşersiniz.
Her toplum kendine yakışan yönetimi kurar. Neden Avrupa ülkelerinde bize benzer yönetimler olmuyor?
Gelişmiş toplumlar bu konularda çok hassastır. İşi ehline verir. Bizde öyle mi?
Parası olan çevresi olan işin başına gelir. Nazilli Belediye meclisi üyelerinde olduğu gibi.
Büyük bir oy farkı ile Nazilli Belediye Başkanlığını kazanan CHP’li Dr. Ertuğrul Tetik UYGULAMALARI ile şaşırtmaya devam ediyor. ADETA AYAĞINA SIKIYOR.
Sayın Tetik, siyasette sivil hayattaki samimiyeti ve dürüstlüğü arıyor. Vazgeç bu sevdadan güzel insan.
UNUTMA SİYASETTE DÜN DÜNDÜR BUGÜN BUGÜNDÜR. Sivil hayatta asla böyle değildir.
SAYIN Tetik, kendini CHP’den başkan adayı yapan tarafsız duruşunu bile unutmuşa benziyor.
Seçim çalışmalarında her gittiği yerde ortak akıldan bahsetti. Şimdi ise tek tabanca kararlar alıyor.
Tetik, son 3 ayda önce kendi yaptıklarına bakalım.
Nazilli’de, NAZ-BEL’e atayacak dürüst adam bulamadım diyor.
Sonrada Milletvekili Süleyman Bülbül ile ihtilaflı olan, ilçe başkanlığından alınan Naim Atmaca’yı atayıp kıyametlerin kopmasına neden oluyor.
Partiyi de karıştırdı. Baskılar sonrası hem kendini hem de Atmaca’yı sıkıntıya soktuğu gibi, Nazilli İlçe Başkanının istifasına da neden oldu.
Tetik, Nazilli Belediye Başkanvekili olarak Serkan Sevim’i atıyor. Ama vekiline imza yetkisi vermiyor. 2 kez koltuktan ayrıldığında yerini çok yakın arkadaşı olan Başkan Yardımcısı, Vatan Partili Selahattin Yılmaz’a bırakıyor.
Eşi görülmemiş enteresan bir olay. Bunlar Nazilli Belediyesi’nde yaşanıyor.
İnanmak istemesem de yaptığı işler. Sayın Başkan anlaşılıyor ki, kendinden başka kimseyi inanmıyor.
**
BİRAZ DA FRENE BAS BAŞKAN!
Başkan her geçen gün çok ilginç bir tavır sergiliyor. Bir gün birileri de çıkar “KENDİNDEN BAŞKA KİMSEYE İNANMIYANA” biz hiç inanmayız der mi? der.
Sizde o noktaya gidiyorsunuz. Sanırım Başkana huzur batıyor galiba.
Gazetecileri, durduğu yerde karşısına aldı. Her ne kadar sahte olduğunu iddia etseler de küfürlü ses kayıtları ortada dolanıyor. Bir de Cumhurbaşkanlığı ve Cemiyetin verdiği kartları yok sayıp, araçlarınızı ücretsiz otoparka koymayacaksınız diye işe başladı.
Sayın Başkan, arabası olan basın mensubunun sayısı 10’a bile ulaşmaz. Bu sözler size yakışmaz. Belediyeyi 8-10 araba tasarrufumu kurtaracak?
Ayrıca gazetecilere tanınan bu hak Aydın Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm şehirlerde otopark işletme yönetmeliklerinde yazılı. Bence bu yönetmeliğinizi bir revize edin.
Siz malı götürenlerle uğraşın. Bu konuda, yanlış yoldasınız.
Basın, destek verin ki yaşasın. Güçlensin. Bunu yaparken elbette ipleri elinizde tutun. Bunları, yetimin ve öksüzün hakkını koruyarak yapın.
Sizi kim yanlış yönlendiriyor? Basının önüne kim atıyor? Bir kez daha düşünün.
Hoşgörülü olun sayın Başkan.. Sizin bildiğiniz eksik ve yanlışları millette bilsin.
Hala millet belediyenin mali yapısını öğrenmedi. Belediyenin borcu yokmuş diyenler bile var.
İçinizde saklarsanız millet sizi yanlış anlar. Geçen ay memur ve işçi ücretlerini zor ödemişsiniz. Bunun sebebi nedir? Millet bilsin…
Konuşmadığınıza göre işler tıkırında gidiyor diyenler çoğalıyor.
Bugün, sizin bildiklerinizi millet bilmezse, bunun faturası size kesilir. Art niyet aranır. Şeffaflık böyle olur.
Şunu lütfen unutmayın. Size yanlış bilgi verenler, siyasette kendi önünü açmak isteyenlerdir. Size acımazlar.
Gelecek dönem sayın Özlem Çerçioğlu, Büyükşehir adayı olmayacak. En büyük aday sizsiniz diyenler. Sizi yok etmek isteyenlerdir. UNUTMAYIN!
Her dönemde belediyelerde böyleleri çıkar. Bu zırt pırtlara, bu Tilkilere fırsat vermeyin.
Kamuoyunda konuşulan 100-200 bankamatik çalışanı var deniyor. Ne oldu. Bunlar doğru mu? Doğru ise bunlar kimler? Bunlara ne yaptınız?
Sayın Erhan Algan’ın gafı da affedilecek gibi değil. Siyasette dilini tutamayan cezasını çeker. Onun için siyasetçi 10 düşünüp bir konuşmalı diyorlar. Yine de size iyi çalışmalar Başkan.
UNUTMAYIN BAŞKAN... ZARARIN NERESİNDEN DÖNERSENİZ KARDIR.
**
PKK/PYD BELASI, ERMENİ YAHUDİ İŞİ!
Bu hafta Almanya’dan bir dostumuz ailece ziyaretimize geldi. Bayrak ve Vatan aşığı bir aile.
Sohbetimiz oradan buradan derken, teröre geldi dayandı. Kendisi Karslı ve Söke’de ikamet ediyor.
Bizi bölmek isteyenler, parçalamayı düşünenler asla Kürtler değil, diye söze başladı.
PKK ve PYD’nin tamamına yakını, Ermeni ve Yahudi’dir. Hocam dedi. İçlerinde tek tük kandırdıkları Kürtler var.
Amaçları kendilerinin (Ermenilerin, Yahudilerin) egemen olduğu bir Kürdistan’ın kurulması. Gece gündüz onun hayali ile yaşıyorlar.
Türkiye’yi parçalamak. Bütün Avrupa’da bunlara destek veriyor dedi.
Bu Avrupa’nın ortak isteğidir, hayalidir. Bunlara kanmamak inanmamak lazım. Hepimiz bu gerçekleri öncelikle bilelim.
Türkiye’de bir Kürt-Türk kavgası olduğuna inandırmaya çalışıyorlar diye devam etti.
Anlattıkları dinleyince irkildim. Neden mi?
Avrupa’da yaşayan hem de Karslı olan bu vatandaşımız,
PKK ve PYD tehlikesinin ne olduğunu bizlerden iyi biliyor. Türkiye’nin baş belası diyor.
Biz ise bunu, iç politikada siyaset malzemesi yapıyoruz. Utanç verici bir durum. Çok acı.
Hiç değilse PKK ve PYD konusunda, milletimizin ortak hedefi olmalı.
Türklerin Türklerden başka dostu yok diyoruz. Ama siyasette birbirimizi yiyoruz.
Bu konuda ayrışmayalım. Ermeni ve Yahudi oyununa gelmeyelim.
Avrupa’nın hedefinin güçsüz parçalanmış bir Türkiye olduğunu unutmayalım.
Sözleri milletimizin hep aklında olmalı.
Biz birbirimize sarıldıkça hedefimiz ortak olduğu sürece hiçbir gücün bizi yıkamayacağını bilelim yeter.
**
YOKSA, BİR GÜN HERKES.. AK PARTİLİ Mİ OLACAK?
Sporda taraftarların bir sloganı vardır. Galatasaray taraftarları ‘Bir gün herkes Galatasaraylı olacak’ der.
Fenerbahçe taraftarları da ‘bir gün herkes Fenerbahçeli olacak’ diye slogan atar. Bunlara Beşiktaş ve Trabzonsporlulara da ekleyebiliriz.
Türkiye'de siyasette çok ilginç noktaya geldi. Dünyada eşi benzeri görülmemiş şeyler olabiliyor.
Cumhurbaşkanına kim çok hakaret ederse, bir gün bakıyorsunuz ya AK Parti’ye geçiyor yada Ak Parti’nin savunucusu hatta sözcüsü haline gelebiliyor.
Saadet Partisi eski genel başkanı Numan Kurtulmuş, Doğru Yol Partisi eski genel başkanı Süleyman Soylu, Recep Tayyip Erdoğan’a önce en ağır hakaretleri yapan liderlerdi.
Ne olduysa bir baktık ki temsil ettiği partinin genel başkanlığını bıraktılar.
AK Parti’de yerlerini aldılar. Genel Başkan Yardımcısı oldular.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin de bunlardan farkı yoktu.
O’da şimdi Hükümet Sözcüsü gibi çalışıyor. Maşallah Sayın Cumhurbaşkanı ile aralarından su sızmıyor.
“Hikmetinden sual olmaz derler” doğrudur. Bunları bir bilen çözen varsa açıklasın bizde öğrenelim.
Demek ki, siyasette hakaret, makam getiriyor. Çok siyasetçide, bunun kurbanı oluyor.
Son zamanlarda, Meral Akşener’de İYİ Parti Genel Başkanı olarak Sayın Cumhurbaşkanına hakaret yağdıran liderdi. Hatta AK Parti’ye karşı kurulmuş bir parti gözüyle bakıldı.
O’da diğer liderler gibi önce parti genel başkanlığından ayrıldı.
Diğer liderlerin yaptıklarını imrenmiş olacak ki allandı pullandı.
Sayın Cumhurbaşkanına çıktı. Ne güzel.
‘Siyasetin yumuşamasına katkı sundu’ diyebileceğimiz gibi O da Cumhurbaşkanının veya AK Parti’nin cazibesine mi katıldı diye de düşünebiliriz.
Yorumlara yasak olmaz. Yeter ki hakaret içermesin, rencide edici olmasın.
Sayın Akşener'in mutluluklar yaşadığı ifadesinden belli. HAKLI OLARAK O MUTLU OLSUN YETER diyenlerimizde olabilir.
Sebebi ne olursa olsun O da, Akşener, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a olan gizli dostluk hasretini gidermiş oldu.
BELKİDE HAKARETLERİNDEN PİŞMANLIK DUYDU.
Haa sayın Akşener, bir gün AK Parti’ye geçer mi bilmiyorum. AMA NEDEN OLMASIN DEMEKTEN DE GERİ KALMIYORUM. İster istemez sırada kim var diye düşünüyorum.
BU İŞİN HİKMETİ NEDİR? BİLMİYORUM. CUMHURBAŞKANINA HAKARETTEN MİLYONLARCA LİRA TAZMİNAT ÖDEYEN, SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA SIRA GELİR Mİ? ACABA DİYE DÜŞÜNMÜYORDA. DEĞİLİM. BEKLEYELİM ONUDA GÖRELİM…
NOT: SAYIN OKURLARIM, KURBAN BAYRAMI VE YAZ TATİLİ İÇİN KISA BİR SÜRE SİZLERDEN AYRI KALACAĞIM. HEPİNİZE İYİ BAYRAMLAR DİLERİM…
