Mesleğimde o zamanlar Orman Haftası vardı.

Her yıl 21-26 Mart’ta Orman Haftası vardı, tam 30 yıl bu haftayı öğrencilerimizle bir heyecan içinde kutladık.

Ağaç dikme bayramı adı ile sayısız ağaçlar diktik. Etkinlikler yaşadık.

Sadece olmayan, yanmış alanların imara açılması diye bir şey yoktu.

Yanmış alanlara bile ertesi yıl, ağaç dikme etkinlikleri yapardık.

Çok sıcak bir yaz yaşıyoruz. He yıl olduğu gibi acaba CİĞERLERİMİZ OLAN ORMANLARIMIZ YANACAK MI endişesi yaşıyoruz.

Korktuğumuz yine başımıza geldi. Yeşil dağlarımız ateş topu oldu.

Demir icat oldu. Mertlik bozuldu atasözünde olduğu gibi, yıllardır yanmış ormanlık alanlar imara açılmaya başlaması kasıtlı yangınları akla getiriyor.

Şimdi bile yanmış alanlar imara açılacak diye gazetelerde haber ve resimleri görüyoruz

Bu uygulamalar VE HABERLER orman yangınlarını, adeta TEŞVİK ediyor.

Orman yangınları da her yıl artarak devam ediyor.

Ormanlar insanlarımızın akciğeridir. Gelecek kuşaklarımızın Akciğerlerini yakıyoruz.

Bir düşünün. İzmir’in çevresinde 4 noktadan orman yangını başlıyor.

Bu durumu nasıl normal orman yangını kabul edebiliriz?

Bu bir tesadüf olamaz. Bunları, organize edilmiş yangınlar kabul ediyorum.

Devletimiz bu insanlara sert durmalı. Millet olarak hepimiz duyarlı olalım. Bu sıkıntılı günleri hep birlikte en az zararla atlatalım

MİLLİYETCİLİK, VATAN VE BAYRAK SEVGİMİZ BUNU GEREKTİRİR

**

SİYASETTE, YALANCI BAHAR BİTTİ…

 SİYASET baharı yaşamadan, yine kışa girdi. Yumuşama ne yazık ki çok kısa sürede “SİZLERE ÖMÜR” oldu.

Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli ile görüşüp, Sayın Cumhurbaşkanının ittifak dimdik ayakta, “OMUZ OMUZA” yoluna devam edecek açıklamasından sonra,

Ortaya çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, aynı dakikalarda verdiği cevap;

“ARTIK YAPILACAK İŞ MÜZAKERE DEĞİL MÜCADELE” yanıtıyla birlikte bir normalleşme sürecinin daha sonuna çok erken geldik.

Türk siyasetinde hiçbir zaman uzun süreli bahar yaşanmadık ki.

Hatırlarsanız, CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sarayla müzakere edilmez mücadele edilir” diye tweet atmıştı. Kılıçdaroğlu kazandı, Özgür Özel kaybetti.

Özel, erken kaybetmeye başladı.

Siyaset, oyundan oyuna baş döndüren bir hızla geçiyor.

Milleti yıllarca gerdikten, kin öfke ve nefreti yaydıktan sonra,

 İki liderin bu yumuşama görüşmelerini yalancı pehlivan güreşine benzetmiştim.

Her iki tarafta tribüne oynuyor. Birbirlerinin arkasına dolaşıp puan alma hesapları içinde hareket ettiler.

Milletin nefret ettirdiği siyaseti yeniden sevdirebilir miyiz oyununa başladılar.

Atı alan Üsküdar’ı geçti. Sayın liderler. Millet artık yemiyor, sizlere inanmıyor.

Yalancı, sahte siyasetle milleti nasıl gerdiğinizi gördünüz.

Milletin mutfağındaki yangını, sizlerin birbirinizle, siyaset dışı kavganız, kaprisleriniz bu hale getirdi.

Siyaseti sorunlara çözüm bulma sanatı olmaktan, sizler çıkardınız.

Kavga ve hakaret etme sanatı haline sizler getirdiniz. Şimdide “yumuşama” diyorsunuz.

Aslında postunuzu koruma telaşına düştünüz. Millet her şeyi açık açık görüyor sizleri artık daha iyi tanıyor.

Bundan sonra millet zor yer. Türkiye’nin gerçek beka meselesi olan, sığınmacıları bile durduramadınız.

Ülkenin geleceğini tehlikeye attınız. Hala farkında değilsiniz.

Çok acı olanda hepiniz parti menfaatlerinizi, ÜLKE MENFAATLERİNİN ÖNÜNE GEÇİRDİNİZ.

Böyle büyük Türkiye olur mu? Mevcut anayasayı uygulayamadan, yeni anayasa peşinde koşuyorsunuz.

BIRAKIN şu anayasayı, baba yasayı. Şu hayat pahalılığını, Enflasyonu durdurun.

Çocuklarımız aç yatmasın. Her şeyden önce milletimizi düşünün. SOSYAL DEVLETİN GÖREVİ SANIRIM ÖNCELİKLE, BU OLMALI.

**

ŞÜKÜR, BU GÜNLERİ DE GÖRDÜK!

Şehirleri şehir yapan, yasaları eksiksiz uygulayan belediye başkanlarının ve belediye zabıtasının, uygulamalarıdır.

Nazilli, bu nedenle belediye uygulamalarına hasret bir şehir haline geldi.

Her göreve gelen başkan, hizmeti ve şehri unuttu, özel işlerine ağırlık verdi.

Nazilli, o nedenle bu günkü yaşanmaz Nazilli haline geldi.

Çarşı disiplini kayboldu. Kamuya terkedilen kaldırımlar esnafın işgaline uğradı.

İşi bilenlerle işe gidenler birbirine karıştı. Kimin eli kimin cebinde birbirine karıştı. Anlaşılmaz oldu.

Çarşı, seyyar esnaf akınına uğradı.

Çarşı disiplini, denetimden çıktı. Belediyenin kuralları (yasaları) uygulamada ağırlığı kayboldu.

Adeta, ha babam çarşısı ortaya çıktı. Bu Nazilli için büyük bir talihsizlikti.

Kuşadası ilçesini gezenler, çarşı esnafının nasıl kaldırım işgallerini kaldırdığını görmüşlerdir.

Unutmayalım, Güzel şehir imajı bu çalışmalarla ortaya çıkıyor.

YENİ BAŞKAN HALKIN UMUDU

Nazilli’de 31 Mart yerel seçimlerinde seçilen Belediye Başkanı ERTUĞRUL TETİK, halkın yeni umudu oldu.

Kendisinden beklentiler çok. AMA SIKINTILARIDA BOYUNDAN FAZLA.

Millet, KENDİSİNE SORUNLARA ÇÖZÜM GETİRECEĞİİNE İNANDIĞI İÇİN OY VERDİ.

Millet onun siyasi bağını değerlendirmedi, geçmişine inandı, tarafsızlığına inandı. Destek verdi.

İşe önemli yerden başladı. Hepimizin dediği gibi, Zabıta ekibi şehircilikte çok önemlidir.

Şehirleri şehir yapan bu ekibin çalışmalarıdır. Çünkü zabıta, şehri denetleyen ekiptir.

Başkan Ertuğrul Tetik, güven duyduğu, yeni bir zabıta ekibi kurdu.

Mevcut zabıta yönetiminin yıprandığını, iş göremez hale geldiğini bütün Nazilli gördü, yaşadı.

Eski Emniyet Müdür Yardımcımız olan Kubilay Erçin’i zabıta ekibinin başına getirdi.

Geç olsa da, o da işe sağlıklı başladı.

Ruhsatsız esnaf şehri haline gelen Nazilli’de. Öncelikle HA BABAM ŞEHRİ HALİNE GELEN, çarşıda ruhsatsız iş yerlerini tespit etti. Gereğini yaptı.

Kaldırım işgallerine el attı. Nazillililerin özlediği şehri ortaya çıkması için düğmeye bastı.

Çalışmalara başladı. Belediyenin çarşı esnafının uyması gereken kurallarını hatırlattı.

BUNLAR NAZİLLİ HALKININ BEKLEDİĞİ ÇALIŞMALARDI.

Kamuoyu mutlu. Nazilli’nin yıllardır neşter vurulamayan sorunları çözün yoluna girdiğini gördü

Bize düşen görev belediye uygulayıcılarına destek vermekten başka bir şey olamaz.

Bunun, siyasetle, siyasi parti anlayışı ile bir ilgisi olamaz. Hepimizin amacı, daha güzel daha temiz ve disiplinli bir Nazilli’nin ortaya çıkmasıdır.

HERHALDE İÇİMİZDE, BUNU İSTEMEYEN OLMAZ. İNŞALLAH BU GÜNLERİ DE GÖRÜRÜZ…