Deniz, kadın ve zeytin varsa MEDENİYET vardır.(İyon Atasözü) Mitolojiye göre Athena zeytin ağacından bir dal kırıp Poseidon'a verir ve aralarındaki düşmanlık zeytin ağacının rakipsiz güzelliği ve kutsallığı karşısında yok olur.
O günden sonra Athena'nın ismi Atina kentine verilir.
"Düşmana zeytin dalı uzatmak"
Deyimi de buradan gelir.
Zeytin ağacı, düşmanın dahi kıyamayacağı güzellikte ve kutsallıktadır.
O bir ölmez ağaçtır.
Zeytin, sonsuzluktur.
*
Zeytin üzerine kaynağı olmayan ancak doğru ise telafisi de olmayan bir oyundan bahsediliyor.
“1951-1952 yıllarında İspanya Hükümeti, Türkiye’den çok yüksek miktarda odun kömürü satın almak istiyor. O güne kadar İspanya’ya yapılan ihracat kalemleri arasında yer almayan bu talebin bir de özel şartı vardı: Kömürler İskenderun’dan Saroz Körfezi’ne kadar Akdeniz ve Ege sahillerinde doğada kendiliğinden yetişen "delice" ağacından elde edilmesi isteniyordu! İstek dönemin Hükümeti tarafından yüksek getirisinden sevinçle karşılanıyor, ülkemizde bol miktarda bulunan delice kömürü ihraç edilmeye başlanıyordu. Görgü tanıklarının anlattıklarına göre, limanların üzeri gemi yüklemeleri sebebiyle kara bir bulut ile kaplanıyor göz gözü görmüyordu! O yıllarda Ankara’da görev yapan ABD Ticaret Ataşesi, dönemin Dışişleri Bakanı’na ihraç edilen kömürün İspanya tarafından nasıl değerlendirildiği ya da nerelerde kullanıldığını araştırıp araştırmadıklarını soruyor. Aldığı cevap, getirisinin önemli olduğu, nerede kullanıldığının Türkiye’yi ilgilendirmediği şeklinde oluyor. Bunun üzerine ataşe konuyu kendisi araştırıyor ve otoyollarda dolgu malzemesi olarak kullanıldığı bilgisine ulaşıyor. Bununla yetinmeyip ABD’de tanıdığı mühendislerden bilgi alıyor ve otoyolda kömür dolgunun bir yararı olmadığını öğreniyor.
Öğrendiklerini Bakan’a iletiyor, Türkiye’nin rahatsız olmadığını, gelirden dolayı memnun olduklarını söylüyor, konu kapanıyor... “Delice, daha aşılanmamış zeytin ağacı olduğundan zeytinde en büyük olmak isteyenler,
Türkiye’ye oyun oynamışlardı.” Sonuç olarak İspanya dünyanın en büyük zeytinyağı ihracatçısıdır *ve ne tesadüf ki aynı yıllarda Türkiye margarinle tanışmıştır... Marshall yardımlarıyla Ege ve Akdeniz bölgemizdeki milyonlarca zeytin ağacımız kökünden sökülerek gemilerle Avrupa'ya götürüldü. O yıllarda bir de meşhur bir türkü doladılar dillere;
Zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman.
Yazık ki ne yazık... Sağlıcakla...