"Caddelerde rüzgar, aklımda aşk var
Gece yarısında, eski yağmurlar
Şarkı söylüyorlar, sesiz usulca
Özlediğim şimdi çok uzaklarda"
(Kayahan)

Sevgi yeryüzündeki en değerli şeylerden biridir. Özellikle birine sevginizi hissettirmek ve hissedebilmek ise daha değerlidir.
Başlıktan da anlaşıldığı gibi, bugün film tadında olacak dizelerim.
27 Mart ve 13 Nisan tarihleri arasında Dünya Halter Şampiyonası'nda hakem olarak ülkemi temsil etmek için Tayland'ın Phuket adasındaydım.
Onurla ve başarıyla ülkemi temsil etmenin gururunu yaşıyorum.
Birçok arkadaşlıkların biriktiği ve dostlukların pekiştiği harika bir organizasyondu.
Her şey Türk Hava Yolları İstanbul - Phuket uçuşuyla başladı.
Kabin amiri Ali Han kardeşime ve ekibine bizlere ve tüm yolculara olan yakın ilgi ve alakalarından dolayı şükranlarımı sunuyorum.
Yaklaşık on saat süren bir uçuşun ardından Phuket'e ulaştık.
Hava çok nemli ve insanı bunaltacak kadar sıcaktı.
Tayland'lilar çok saygılı insanlar ancak her işlerinde bizler gibi hızlı düşünüp çabuk hareket eden değil. Oldukça yavaş düşünüp geç harekete geçen bir toplum.
Neyse, havaalanına yaklaşık bir saat uzaklıktaki şehir merkezine yakın bir yerdeydi otelimiz.
Bazı ülkelerde özellikle biz hakemler tek kişilik bazen de çift kişilik odalarda kalırız.
Bu sefer çift kişilik odada kalacağımız söylendi bize. 914 numaralı odaya eşyalarımla gittiğimde oda arkadaşım çoktan yerleşmişti bile.
Dünya Halter Federasyonu Komite Üyesi de olan John ile aynı grupta hakemlik yapacaktık.
John ülkesi Kenya'da bir spor yöneticisi.
Müsabakalar boyunca odadan online seminerler düzenleyen değeri bir arkadaşım. İki hafta boyunca hiçbir sorun yaşamadan aynı odada kalmaktan mutluluk duyduğum bir dostum. Teşekkürler John.
İlk birkaç gün toplantılarla geçti daha sonra müsabaka takvimi yayınlandı. Bizim gurup günde bir müsabaka yönetecek ve bir günü de tamamen boş olacaktı.
Sabahtan boş olup en geç seansta görevim olduğu gün sabah başlayıp öğleden sonra dörtte sona eren bir tur satın aldım.
Önce fil safari sonra eğitilmiş vahşi kaplanların olduğu Tiger Kigdom denilen bölgeye gittim .
Şehir merkezindeki tüm tarihi ve turistlik yerleri de dolaştık o gün.
Keyifliydi.
Günler çabucak geçiyordu.
Günden güne müsabakalar oluyor, bizler de görevlerimizi layıkıyla yapıyorduk.
Bir gün müsabakadan yeni gelmiştim.
Biraz yorgundum.
Uzanıyordum.
Kapı çalıyordu.
Başta yanlış duyduğumu düşündüm.
Kapı tekrar çaldı.
Kim o dedim.
Bir ses duyuldu inceden.
Şaşırmıştım.
Odadaydım ve yalnızdım.
Akşam yemeğine de çok az kalmıştı.
Kim olabilirdi ki?
Oda temizlik görevlileri olamazdı çünkü onlar sabahtan gelip temizliği bitirmiştiler.
Biraz tedirgin oldum.
Kapıyı yavaşça açmaya karar verdim.
Kim olabilir?
Ne olabilir diye de meraklandım.
Güzelce süslenmiş bir pasta ve bir not ile genç bir delikanlı karşımda duruyordu.
Pastayı ve notu getiren de hemen hemen her gün bize hizmet eden restoran garsonlarından cılız bir delikanlıydı.
Pastayı ve notu aldığıma çok sevinmiştim.
"Seni çok seviyorum. Hep yanındayım. 24.yılımız kutlu olsun (Bilge) " yazıyordu.
Bu pasta ve notu yollayan;
Kaldığım oteli günlerce arayan ve sürpriz bozulmasın diye bana sormayarak bulmaya çalışan, bulamayınca da Phuket'teki tüm otellere e-mail atarak ancak ulaşan sevgili karımdan başkası değildi.
O gün bizim tanışma yıldönümümüzdü.
7 Nisan'dı yani.
Gözümden damlayan minik bir gözyaşı ile kokladım pastayı ve notu.
Kendisiyle yaşamaktan ve yanı başında nefes almaktan gurur duyduğum canım karım benim.
Üç çocuğumuzun iyi yürekli anneleri.
Sen nasıl okyanusları aşıp varlığını bana bir kez daha hissettirdiysen ben de bugünkü yazımda sana olan sevgimi buradan haykırmak tüm okuyucularımın da şahitliğinde seni çok sevdiğimi sana bir kez daha hissettirmek istedim.
Neymiş;
Tayland'da aşk başkaymış.
Sayende...
İyi ki varsın iyi ki hayatımdasın canım.
Sağlıcakla.

Not: (Önümüzdeki hafta Tayland'daki izlenimlerimi ayrıntılı bir şekilde yazacağım)