Günde 15-20 fincan Türk kahvesinin yanında yaklaşık iki paket sigara içerdi.
Tüm gömlekleri beyaz ve bej rengindeydi.
Sümerbank kurulduktan sonra tüm giysileri Sümerbank’ın ürettiği yerli kumaşlardan yapılıyordu.
Fransızca yazıp, konuşabilir,
Almanca anlar ama konuşmazdı.
Farsça ve Arapçayı mükemmel derecede bilirdi.
*
Toplam 3 bin 977 kitap okudu.
Geometri kitabı yazarak Türkçemize açı, açıortay, alan, artı, beşgen, boyut, çap, çarpı, çekül, çember, dış ters açı, dikey, dörtgen, düşey, düzey, eğik, eksi, eşit, eşkenar, iç ters açı, ikizkenar, kesit, konum, köşegen, oran, orantı, paralelkenar, taban, teğet, toplam, türev, uzay, üçgen, yamuk ve yatay terimlerini kazandırdı.
Geometri kitabının dışında 13 kitap daha yazdı.
*
Atları ve köpekleri çok severdi.
En sevdiği atının adı Sakarya’ydı.
En sevdiği spor güreşti.
Ata biner, yüzer ve bilardo oynardı.
Minber, İrade-i Milliye ve Hakimiyet-i Milliye olmak üzere üç gazete çıkardı.
*
57 yıllık yaşama,
11 savaş
24 madalya
7 nişan
1 ülke
Milyonlarca özgür insan ve Türk’ün kurtulan gururunu sığdırdı.
*
Bir liderden daha fazlası.
Saat: 9:05.
Siren sesi.
Kalbe ağır gelen bir sızı.
Gözlere hücum eden yaş.
*
Seni ve devrimlerini asla unutmayacağız ‘Yüzyılın Lideri’
Saygı ve özlemle.
ÖYKÜM’ÜZ
“Zengin ve yakışıklı bir aristokrat olarak çorap kadar şansım yok. Çorap bile çiftken ben tekim” diyerek yıllarca isyan ederek yaşadım.Onca zenginliğe, onca yakışıklılığa ve aristokratlığa sıradan bir kadını da sevemezdim.
Öyle Türkiye’nin, dünyanın falan değil bildiğin kainatın en güzel kadınını bulmalıydım.
Sonra bir gün Basın İlan Kurumu’na gittim.
Onu orada gördüm.
İçi gülen gözleriyle göz göze geldiğimde aşık oldum.
“İşte bu” dediğim halde cesaretimi toplayıp tek kelime edemedim.
Kadınlarla nasıl iletişim kurulacağı aristokratlık kitabında yazmadığı için yıllarca taze sıkılmış portakal suyumu kendi başıma içtim.
*
Hayatın bize neler getireceğini bilmeden yaşadığımız yılların sonunda cesaretimi biraz olsun topladım ve bir gün ona kendimi ifade edebildim.
Hislerimizin karşılıklı olduğunu anlayınca uzun bir yolculuğun ilk adımını atma zamanının geldiğine karar verdik.
İlk günden itibaren birbirimize inandık ve çıktığımız yolu Kut’lu bir yol olarak gördük.
Funda ile bir adımla başlayan yolculuğumuz, geçtiğimiz Cumartesi akşamı aile arasında yapılan nişan ile taçlandı.
*
Biz Funda ile Öyküm’üzü yeniden yazmaya başladık.
Çoraplarını kendi yıkayan bir aristokrat olmanın bitmesine de birkaç ay kaldı şimdiden haberiniz olsun.
GÜNÜN FIKRASI
Evliliklerinin ilk gecesinde yeni gelin nefis bir gecelikle odaya girer.Damat pek mutludur.
“Güzelim, artık evli olduğumuza göre geceliği çıkarabilirsin” der.
Gelin söz dinler.
Damat:
“Aman Allah’ım, bir resmini çekmek istiyorum” der.
Gelin kız şaşırır:
“Neden resim çekmek istiyorsun?” diye sorar.
Damat:
“Seni bu güzel halinle daima yanımda taşımak istiyorum da ondan sevgilim” diye cevap verir.
Damat, gelinin resmini çeker.
Bir süre sonra banyoya girer ve üzerinde bir şortla çıkar.
Bu kez gelin:
“Evli olduğumuza göre şortu çıkarabilirsin” der.
Damat söz dinler ve şortu çıkarır.
Gelin:
“İnanmıyorumm! Dur bir resmini çekeceğim” der.
Damat biraz tedirgin:
“Canım resmi ne yapacaksın ki?” diye sorar.
Gelin gülerek cevap verir:
“Büyüttüreceğim”