Nezaketimiz vardı!
Cennet Özmen
İnsani ilişkilerimizin sağlam bir zemine oturabilmesi için, sahip olmamız gereken önemli hasletlerden birisi de nezakettir. Bu kavram sözlüklerde: Naziklik, zariflik, incelik, edep gibi manaları karşılamakta. Sosyal hayatımızda varlığını mumla arar olduğumuz bu kavramın yansımalarını tarihimizde çok farklı biçimlerde görmekteyiz.
Hayatı güzelleştirmede nüansların önemi göz ardı edilmemeli. İnsan görerek öğrenmeye meyillidir. Okuyucularımızla, özelde de gençlerimizle bu ay tarihimizden nezaket gülleri dereceğiz, gül kokularının üzerimize sirayet etmesi ümidiyle…
Peygamberimiz (s.a.v.)'in sahabelerinde görmüş olduğu olumsuz bir durumu dile getirmek için: "Gözlerime ne oluyor ki şöyle şöyle şeyler görüyor." şeklinde ortaya koyduğu letâfet,
Peygamber torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'in yanlış bir şekilde abdest alan yaşlıca bir kimseye, abdestin nasıl doğru alınacağını göstermek amacıyla, o kişinin yanına gidip: 'Amcacığım, biz iki kardeş abdest alacağız; acaba hangimiz daha doğru abdest alıyor, bir kontrol eder misin?' derken ki kuşandıkları zerâfet,
Sabahleyin alışveriş için dükkanına gelen müşterisinin ilk isteğini karşıladıktan sonra diğer isteği için müşteriyi: 'Ben siftah yaptım, arkadaşım daha siftah yapmadı. Siparişini arkadaşımdan tamamla.' diyerek komşu esnafa yönlendiren tüccardaki kanaat,
Kış mevsiminde sokaklarda yoğurt satan bir kişinin nidasını duyan babanın, evde yoğurt olduğunu söyleyen kızına: 'Olsun kızım, alalım. Sen bir şekilde kullanırsın. Sokaktan üçüncü geçişi adamın. Satabilse bu kışta kıyamette sokağımızdan üç defa geçer mi? cevabındaki merhamet,
Mimarîde evlerin boyunun selvi boyunu geçmemesi, camilerin Allah'ın bekâsını vurgulamak için taştan, evlerinse insanın faniliğini vurgulamak için ahşaptan, kerpiçten yapılmasındaki hikmet,
Süleymaniye Camisinin etrafındaki evlerin pencerelerinin, cami daha heybetli görünsün diye, şehrin ortalama pencere ölçeğinden daha küçük, evlerin tavan yüksekliklerinin daha alçak tutulmasındaki izzet...
Evlerdeki kapılarda, biri büyük biri küçük iki tokmağın bulunması, gelen misafirin daha tok sesli olan büyük tokmağı kullanması halinde erkek olduğunun anlaşılması ve kapıyı evin erkeğinin açması; küçük olanın kullanılması durumunda, gelen misafirin kadın olduğunun anlaşılması, bu durumda ise kapının evin hanımı tarafından açılmasının sağlanmasındaki iffet,
Kuru ağaçları kesmek için ormana giden köylünün yeşil ağaçların korkmaması için baltanın ağzını bir bezle gizlemesinde, kurban keserken hayvanın bıçağı görmemesi için gözlerinin bağlanmasındaki şefkat,
Kasaplıkla uğraşan kişilerin çalışma zamanlarının âhilik teşkilatınca yılda altı ayla sınırlı tutulması, diğer altı ayda da bahçıvanlık yapması zorunluluğu. Sebep olarak da kasaplardaki merhametin, şefkatin yaptıkları iş sebebiyle azalabileceği endişesi, bu eksikliğin toprakla uğraşarak giderilmesi düşüncesindeki asâlet,
İki kişi bir başkası hakkında konuşuyorken, sözü edilen kişi erkekse söze 'Allah ilmini artırsın.' Eğer kadınsa 'Allah iffetini artırsın.' gibi hayır dualarla başlanmasındaki rikkat anlaşılmadan nezaketin sözlüklerdeki mahkûmiyeti devam edecektir.
Yorumlar
Trend Haberler
Yarın başlıyor! ATM'ye kartını takan bu yazıyla karşılaşacak
Menderes taşmak üzere
Aydın'da rekor promosyon anlaşması
Beyaz Eşya Firması İflas Etti! Çok Sayıda Müşteri Mağdur Oldu
Yargıtay’dan emsal karar: Apartmanda oturanlar artık o parayı ödemeyecek
Aydın'da o pazarın adresi değişti