Beğenilmek ya da beğenilmiyor olmak, kadın ve erkeğin özgüvenini arttıran ya da yerle bir eden sebepler biridir. Görünüşü hakkında övgü almak kişinin duruşundan tutunda konuşmasına, yaptığı işe, gün içindeki enerjisine kadar birçok alanda olumlu etkiler sağlar. Tam tersini düşünelim; tuhaf karşılanıp beğenilmiyor olduğunu bilmekte yukarıda bahsettiğim olumlu etkilerim tam tersini yaratır. Nasıl göründüğünüzün duygusal ilişkiler üzerinde de etkisi oldukça fazladır. İki insanın birbirini fark etmesini sağlayan ilk özelliklerin başında o kişinin güzel ya da yakışıklı oluşu gelir. Ancak sizlerden şöyle bir zihninizi yoklayıp düşünmenizi istiyorum.
Bir ortama ilk kez girdiğinizde, o ortamdaki güzel-yakışıklı bakımlı, şık, kadın ve erkekleri fark edersiniz. Dikkatinizi ilk onlar çeker. Sırasıyla herkesle tanışır. Sıra onlarla tanışmaya geldiğinde tavırlarınız biraz değişir. Onlara karşı bilinçli olmadan daha sıcak davranırsınız. O gün tanıştığınız çoğu kişinin ismini unutsanız bile sonrasında onların ismini hatırlarsınız.
Bunun nedeni o kişilerin ilk bakışta diğerlerinden ayrılabilecek olumlu özelliklerinin olmasıdır. Ancak zamanla dış görünüşü nedeniyle hoşlandığınız bu kişileri daha yakından tanıdıkça daha çok etkilenebileceğiniz gibi, olumsuz karakter özelliklerine şahit oldukça o duygu yerle bir de olabilir. Hatta bir süre sonra o kişinin karakteri ve davranışlarına içten içe sinir olmaya başlarsınız. İlk tanıştığınız sıralarda o kişiden hoşlanmış olmanıza şaşırırsınız. Eminim hepinizin zihninde buna benzer anılar vardır.
Demek ki insanın güzel ya da yakışıklı olması ilişki konusunda başarılı olabilmesi için en önemli kriter değildir diyebiliriz. Güzellik kısa vadede etkilidir. Bir kişi yalnız güzel ya da yakışıklı diye uzun süre bir insanı etkilemeyi başaramaz. Çünkü olumsuz duygu ve düşünce oluşturacak davranış ve söylemleriniz bir - iki görüşme ve buluşmadan sonra o hayranlık uyandıran görünüşün önüne geçmeye başlar. Aşırı egoyu özgüven sanarsanız. Rahat davranabilen biri olduğunuzu ispatlamak için kabalaşırsanız. Sık sık yalan söyleyebilen biriyseniz. Hesabı sürekli olarak başkalarına ödetmenin peşinde olursanız. Hemen hemen her ortamda dedikodu yapmanın fırsatını kollarsanız. Kaç lira olduğu önemli olmaksızın sonra veririm dediğiniz borçlanmalarınızı görmezden gelir ve yenilerini eklemeye devam ederseniz. Ne kadar yakışıklı ve güzel olursanız olun kısa sürede itici biri olduğunuzun düşünülmesine yeter de artar.
İlişkilerinin kısa sürdüğünü hatta ilk buluşmadan ikinci buluşmaya bir türlü geçemediğini yazan çok sayıda danışanım var. Kendinizle ilgili verileri önünüze koyup incelemeniz gerekiyor. Siz karşı cinsten biri olsaydınız kendiniz gibi biriyle birlikte olmak ister miydiniz. Bu soru önemli bir soru ve cevabı aranırken muhakkak gerçekçi davranılmalı. Her insan kendini beğenmek konusunda bonkördür. Hatta eskiler insan kendini beğenmez ise çatlar ölürmüş derler. Bu çatlamak şimdilerin özgüven sorunu olarak yansıyor olmalı. Görüntü önemli bir izlenimdir. Ancak her türden insan ilişkisi için olmazsa olmazınız değildir.
Standart bir görüntüye sahip olduğunuzu, çekici olmayan biri olduğunuzu düşünüyorsanız eğer, bu düşüncenizden hemen şimdi kurtulmanızı öneririm. Bazı insanları hiçbir şartta memnun edemezsiniz. Kendilerine karşı olan memnuniyetsizliklerini dışarı yansıtmanın bir diğer yolu herkeste bir kusur bulmaktır. Bu yapıdaki kişilerin dışında kalan insanları etkilemek için her zaman bir yol vardır. Bunlar nelermiş gelin birlikte bakalım
- Yalana karşı hassasiyetiniz olmalı, yalan söyleyen kişilere karşı değişmeyen bir duruşa sahip olmalısınız. Bu ilke kolaylıkla sonradan edinilebilecek bir ilke değildir. Ancak siz bir karar verir ve bundan sonraki duruşunuzda karakterinizin en güzel yanlarından biri olarak yalan söylemeyen bir insan olmayı yaşamınızın öncelikleri arasına koyarsanız. Kimsenin güvenini kazanmak gibi bir mücadeleniz olmaz. Ve güven duygusu aşkın, sevginin kendine yer bulup filizlenmek isteyeceği en güzel yerlerden biridir.
- Ayakları yere sağlam basan biri olmak:
Bu özellik yaşamın her alanında kararsızlıklar yaşamayan kişiler için söylenir ve en az dürüst biri olmak kadar dikkat çeken bir özelliktir. Elbette her insanın araba almaktan tutunda pantolon almaya kadar iki seçenek arasında kaldığı anları olur. Bu anların kısa olması, uzun uzadıya hayatınıza engel olacak hale gelmemesi gerekir. Her konuda bir başkasının fikrine başvurmayan. Ne istediğini bilen ve seçim yapmakta fazlaca zorlanmayan kişilerin duruşu dikkatleri üzerine çekmesini sağlar.
- Suçlayıcı olmamak: Kimi insanlar vardır. Ya hep mağdurdur ya da kötü bir şey olduysa onun hiç suçu yoktur. Olumsuz bir durum yaşandığında çözüm üretmek yerine suçlu tayin ettiği kişiyi azarlayıp yakınma durumunda olan kişiler kolaylıkla görmezden gelinir. İdare edilir ama ciddiye alınmayan kişilerdir. Çevrenizdeki kişilerin ciddiye almadığı biri olmamaya gayret edin.
- Hayır diyebilmek: Sırf birileri sizi sevsin diye sizinle arkadaş olsun diye tavizler veren, her şeye evet diyen biri olursanız. Bulunduğunuz ortamda kısa süre sonra en görmezden gelinen kişi siz olursunuz. İnsan ilişkilerinde hayır demesini bilmeyen kişiler dışlanma dediğimiz bir ters köşeye maruz kalırlar. Benim bir danışman olarak en sık duyduğum şaşırmalardan biridir.
"HALBUKİ ONUN HER İSTEDİĞİNİ YAPTIM. AMA YİNEDE YARANAMADIM" ifadesi hayır demesini bilmeyen kişilerin sürekli söylemek zorunda kaldıkları sözcüklerdendir.
- Sır Tutmak: Benim en başarılı olduğum alandır. İlkeleri olan ve o ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan bir insan olmak. Aslında bu ve anlattığım diğer hususlar çekici biri olmak için değil insan onuruna yakışır bir hayat yaşamak için gerekli olan erdemlerdir. Herkesçe de bilinir ancak çok az insan tarafından uygulanır. Özellikle de çevresi tarafından olumsuz etkilenen kişiler sır tutmakta zorlanırlar. Sır tutmakta tıpkı yalan söylemeyen biri olmayı ilke edinmek gibidir. Bir yerden başlamak gerekir.
* Peki bunlar yeter mi? Yetmez gelin şimdide detaylara bakalım :)
- Analiz: etkilemek istediğiniz kişiler hakkında fikir sahibi olun. (Çayı mı yoksa kahveyi mi daha çok sever? Nasıl içer? Hangi renk kıyafeti daha sık giyer? Hayatla nasıl ve hangi alanda daha çok mücadele eder? Geçen gün ayaküstü anlattığı o olayın sonuçları?) Kısacası sizin ona verdiğiniz önemin farkında olmasını sağlamanız gerekir. Ancak bunu direkt gözüne sokarak değil. Doğaçlama bir yol izleyerek yapmalısınız. Aksi itici bir duyguya neden olur.
- Göz teması ve iletişim: Bu durum fazlasıyla hafife alınır ancak çok önemlidir. Konuştuğunuz kişinin yüzüne değil. Direkt olarak gözlerinin içine bakarak konuşmalısınız. Hele ki bu kişi etkilemek istediğiniz biri ise, boş bir ifadeyle değil. Onu dikkate alarak dinlediğinizi hissettirmelisiniz. İletişiminiz mesaj yoluyla değil mümkün oldukça yüz yüze eğer o mümkün değil ise arayıp konuşmalısınız. Mesajlaşma daha çok kendine güveni oluşmamış kişileri işaret eder.