Merhaba çok değerli SES Gazetesi okuyucuları. Bu hafta ki kilit kelimemiz ‘ekonomi’dir. Eski Türkiye ve Yeni Türkiye diye ikiye ayırırsak neler diyebiliriz acaba? Ben kesinlikle şunu diyebilirim; eski Türkiye’de çocuk ve gençlerin tek kaygısı eğlenmek, oyun oynamaktı. Şimdi 10 yaşındaki çocuklar bile ekonomik kaygılar içerisine giriyor. Her ay hepimiz bu kaygıyı yaşarız. Bu kaygılar bütün hayatımızı etkiler. Mesela, motivasyonumuzu düşürebilir, insanlardan soyutlanırız vb. Ekonomik kaygıların hem kendimize hem de çevremize olumsuz etkileri vardır. Bir danışmana göre bu etkilerin belli başlıları; içe kapanma, agresif ve öfkeli davranışlar, iştah azalması ya da artması, fevri çıkışlar ve bel, boyun, baş ağrıları, mide-bağırsak rahatsızlıkları gibi somotik rahatsızlıklar… Bence şu an yurdumuzun insanları koronadan değil, ekonomiden korkuyor.  Bu duruma düşmek istemiyorsanız aynanın karşına geçin ve ‘Kim korkar kaygıdan’ deyin. İnanın her zaman bir çıkış yolu vardır. Bu hayat bize nasıl sürprizlerle gelir hiç belli olmaz.  Eğer böyle bir kaygı içerindeyseniz psikoterapi yardımı ile bu durumun üstesinden gelebilirsiniz.  Sevgili arkadaşlar, ne sıkıntı yaşarsak yaşayalım, başımıza ne gelirse gelsin inanın her zaman bir çıkış yolu vardır. O zorluğun üstesinden gelmek için elimizden gelen çabayı göstermemiz yeterli olacaktır. O çıkış yolunun farkında olduğunu bilmek hareket kabiliyetinizin arttığını, memnun olduğunuzu, huzurlu olduğunuzu ve dünyasını yaşanabilecek bir hale getirebileceğini kesinlikle ve kesinlikle unutmayın. Bir sonraki hafta görüşmek üzere
Kalın Sağlıcakla…
Hoşçakalın!