Nazilli Belediyespor’da çarşı pazar karıştı dersek, yerinde olur herhalde. Kulüp içerisinde herkes ahkâm kesmeye başlamış. Nazilli futbol dünyasını utanmadan aldatanlar var.  Yanlış üstüne yanlış yapılan onca transfer ve bu transferleri yapan eyyamcı yönetim. Yaşlı diye futbolcu gönderen zihniyette aynı, yerine yaşlı futbolcu transfer eden zihniyette aynı. Bu nasıl lahana turşusu ben anlayamadım. Sezon başından beri izlediğimiz Nazilli Belediyespor sezon öncesi iyi bir hazırlık aşaması geçirmediğini, geride kalan 10 haftalık süreçte kendisini iyice belli etti. Takımda yürüyerek top oynayan o kadar çok futbolcu var ki hangisine hayıflanacaksın?  Her hatta kaybedilen puanlar takım üzerinde fazlasıyla olumsuzluk etkisi gösterdiği gibi, bu hafta seyirciyi de iyice gerdiğini ve patlama noktasına taşıdığını gözlemledik. Taraftar Silivrispor karşılaşmasın da, takımın yediği 2.golden sonra protokol tribününe dönüp, isyankar haliyle  “ Bu takım kimi yenecek” diye haykırıyordu. Haklılar mı haklılar. Harçlıklarından biriktirdikleri üç beş kuruşla çok sevdikleri takımlarına destek olmak için stada koşan bu cefakâr Nazilli seyircisini de bundan sonra ki karşılaşmalarda da artık göremeyebiliriz.  Takımdaki bu olumsuz havayı tribünde hisseden Alem Gençlik ve Meydan Gençlik gruplarının da davul ve tokmaklarını ellerinden bıraktıkları gözlerden kaçmadı. Herkes umutsuz… Olumsuzluklar Nazilli Belediyespor’un etrafını o kadar çok sarmış ki neresinden tutsan hayrı yok. Nazilli Belediyespor, tipik bir Tükenmişlik Sendromu yaşıyor. - “Bu takım kimi yenecek” diyen taraftar, - Hocasını tesise almayan yönetici, - Yöneticisini tartaklayan Hoca, - Kararsız Başkan, (İstifa etti) - Gönderilen futbolculardan alınan ahlar, - Küstürülen eski yöneticiler, - Kendi sahasında oynadığı 5 karşılaşmada, 10 puan kaybı yaşatan futbolcular, Daha ne yazayım ki. Rahmetli Cem Karaca’nın söylediği gibi “Bindik bir Alamete gidiyoz Kıyamete” Herkes şapkasını önüne alıp bence iyice düşünmeli. Yoksa; Allah’ım Nazilli Belediyespor’umuzun sonunu hayır eylesin demekten başka çaremiz yok.