Kıymetli okurlar, Bendeniz Mahmut Ökçesiz. Emekli İngilizce öğretmeni, yerel tarihçi, Osmanlı Mezar Taşları araştırmacısı ve İngilizce dilinde 20 yıllık profesyonel Turist Rehberiyim. 2011 yılından beri Kuşadası Kültürel ve Tarihi Mirası Koruma Derneği’nin başkanlığını yapmaktayım. Kuşadası’nın kültürünü ve tarihini araştıran, bilinmeyen Kuşadası tarihini ortaya çıkarmak için arşivleri tarayan, Kuşadası’nın tarihi ve kültürel hazinelerinin unutulmaması ve kayıt altına alınması için sempozyumlar düzenleyen, kitaplar yayınlayan, kültür-tarih seminerleri yapan ve STK-Devlet- Üniversite işbirliği ile projeler üreten Kuşadası’nda faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşunun 7 yıllık başkanıyım. Değişik mesleklerde çalışmam, rehberliğim dolayısı ile gezdiğim yurt içi ve yurt dışı yerler, tarihe olan merakım, Kuşadası dini hayatı ve kültürü üzerine yaptığımız araştırmalar, vb. uğraşlar sonucu dağarcığımızda epey bir bilgi birikimi oluşmuştur ve günden-güne bu bilgilerimiz çoğalmaktadır. Kuşadası ilçesi ne yazık ki gerek ilçemiz sakinleri gerekse ülkemizin her yöresindeki vatandaşlarımız tarafından sadece tatil beldesi tanınmaktadır. Türk turizminin öncü kenti olması hasebiyle deniz-kum- güneş üçlüsü ve Efes harabeleri ilk akla gelendir. Geçen yıla kadar sadece kurvaziyer gemileri, turistik çarşıları, barlar sokağı, Milli parkı ve kadınlar denizi plajı ile yurt dışında da büyük bir üne sahipti ancak son iki yaz sezonu büyük bir kaos yaşayan ilçemizde turizm büyük düşüşe geçmiştir. Kuşadası’nın birde bilinmeyen yüzü ve çok renkli bir tarihi geçmişi ve kültürel zenginliği vardır. Bugün yerleşim birimi olarak merkezini Kuşadası’nın oluşturduğu tarihi yarım ada ve çevresi tarih boyunca doğu-batı ticaretinin en yoğun yaşandığı batının doğuya; doğunun da batıya kavuştuğu nokta olarak görülmektedir. Tarihi ipek ve baharat yolları Kuşadası ve çevresinde bulunan limanlar üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmaktaydı. Tarihin en eski ticaret yollarından olan Kral Yolu da Kuşadası’ndan geçmekteydi. Kuşadası ayni zamanda en az 1000 yıllık Türk-İslam yurdudur ve 1071 den önce Batı Anadolu’da ve Kuşadası’nda islam olmayan Türk kavimleri yaşamaktaydı. Kuşadası limanı ise 1534 yılından itibaren Osmanlı’nın en büyük ihracat- ithalat limanlarından biridir ve Kaptan paşa eyaletine bağlı bir sancaktır. Balkan muhacirleri ile kültürel zenginliği artan bu şirin ilçenin dini ve tarihi geçmişi gerçekten araştırmaya ve öğrenmeye değerdir. Bizde değerli bilim adamlarımızın yaptığı araştırmalar sonunda ortaya çıkan bu zengin ve renkli kültüre ve tarihe ait çarpıcı örnekleri sizlerle paylaşmaya karar verdik. Kuşadası’na Türkçe bakan, Türkçe düşünen, Türkçe çözüm üreten ve bu kadim Türk beldesinde uzun yıllardan beri yaşayan bir Türk evladı olarak görevimiz doğruları belgelere dayanarak yazmak ve toplumu doğru bilgilendirmektir. Haftada iki gün yazacağımız yazılarla siz değerli Aydın SES gazetesi okurlarına Kuşadası’nın kültürü, tarihi, bilginleri, demografik yapısı, ilçede iz bırakan tanınmış simaları, vb. hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Gayret bizden Tevfik Allah’tandır. Saygılarımla