Türkiye dünya incir üretiminde ilk sırada yer almaktadır. Aydın ve İzmir illeri ise Türkiye’de incirin en önemli üretim bölgeleridir. Ülkemizde incir üretiminin yüzde 90’ından fazlasını sarı lop çeşidi incirler oluşturmaktadır. Dünya kuru incir üretiminin yüzde 25’ni ve kuru incir dış ticaretinin yüzde 50’den fazlasını Türkiye karşılamaktadır. Türkiye kuru incir üretiminin yüzde 63 bölümünü Aydın sağlamaktadır. Bunun sebebi ise Türkiye'deki toplam incir ağacının yüzde 60'ından fazlasının Aydın’da yer alması, Aydın’daki ekosistemin incir üretimine en uygun bölge olmasıdır. Aydın’da otuz binden fazla kişi geçimini incir üretiminden sağlamakta olup, incirin Aydın ekonomisine yıllık getirisi 300 milyon dolardan fazladır. İncirin Aydın ekonomisi için önemi çok net olmasına rağmen Aydın’da son yıllarda jeotermallerden kaynaklı incir problemleri giderek artmaktadır. Fakat ne yazıkki sorunu gidermeye yönelik hiç bir eylem ve program hiç bir resmi kurum tarafından uygulanmamakta, sorun görmezlikten gelinmektedir.  Aydın’da jeotermaller incir tarlalarına kurulmakta, incir üretim alanları ve ağaçların sayısı, verimi giderek azalmaktadır. Üretilen incir miktar ve kalitesi azalmakta, incir jeotermal atıkların bulaşması sonucu sağlıklı ürün vasfını kaybetmekte, yurt dışına ihraç edilen incirden geri dönen incir parti miktarları her geçen yıl artmaktadır. 2015 yılında ADÜ Bahçe Bitkileri Bölümü tarafından yapılan tez çalışmasında Alangüllü’de jeotermale yakın alanlarda yetişen incirlerde kükürt-bor-kadmiyum miktarları normalden 2 kat, kobalt 25 kat fazla saptanmıştır. Alangüllü bölgesinde faaliyet gösteren bir incir işletmesinden yurt dışına ihraç edilip geri dönen incirlerde kükürt miktarı 2015-2016 döneminde 180 kat fazla artmış olarak bulunmuştur. Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne göre 2016 yılında 24 parti, 2017 yılı ilk 8 ayında 13 parti incir geri dönmüştür. Yine müdürlük verilerine göre 2007-2011 döneminde ihracattan dönen kuru incir miktarı yüzde 52 artmıştır. TÜİK’e görede 2014-2016 döneminde değer olarak incir ihracatı yüzde 11 azalmıştır. İtalya Ziraatçılar Birliğine göre İtalya’ya ithal edilen en tehlikeli gıda ürünleri sıralamasında incir 2015 yılında 5’ci sırada yer alır iken 2016 yılında 2’ci sıraya yükselmiştir. 2017 yılında Çeşme’de yapılan 3’cü Kuru Meyve Çalıştayında incirde sorunlar; 1)AB’nin okzatoksin A için limitleri belirleme çalışması. 2)Hidrojen peroksit denetim/kontrollerde yaşanan sorunlar.3)Bazı incir partilerinde Klorpirifos saptanması. 4)Jeotermallerden dolayı kuru incirde Kükürt tespit edilmesi diye sıralanmıştır. 2018 yılında Çeşme'de yapılan 4. Kuru Meyve Çalıştayında Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı yaptığı konuşmada “Türkiye'nin 2023 yılı için ortaya koyduğu 500 milyar dolar ihracat hedefine kuru meyve sektörü olarak 3 milyar dolar katkı sağlamayı amaçladıklarını ancak son yıllarda kuru meyve ihracatının 1,3-1,4 milyar dolar aralığında sıkışıp kaldığını, sektörün yıllardır ihracattan geri dönen ürünler, aflatoksin, okratoksin, pestisit ve kükürt kalıntıları gibi sorunlarla uğraştığını” belirtti. Tüm bu gerçekler ortada iken Aydın Ticaret Borsası (ATB) Mayıs 2018 tarihinde “2017 İncir Raporunu” yayınladı. Jeotermallerin incire verdiği zararların etkisi Aydın’da her geçen gün artarken ATB’ın yayınladığı 13 sayfalık raporda jeotermallerin incire verdiği zararlardan bir tek kelime ile bile değişmemesi ilginç olduğu kadar temsil ettiği incir üretici ve işletmecisi adına da bir o kadar üzücüdür. ATB raporunda incir sektöründe yaşanan başlıca sorunlar şu şekilde sıralanmıştır; 1)Kuru incirde hidrojen peroksit kullanımının kaldırılması için denetimlerin yoğunlaştırılması. 2)T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kanalıyla kalitesiz incir satın alınarak yine özel girişimciler tarafından pekmez, sirke hatta alkol gibi değişik ürünlerin imal edilmesinde kullanılmasının sağlanması. 3)Kuru incir ihracatı yapılan pazarların devamlılığı ve korunması için çalışmaların artırılması.4)Aflatoksin oluşumu engellenmeli. 5)Pazarlama sorunları giderilmeli. 6)Kuru incir piyasasındaki belirsizlik ve oluşan fiyat istikrarsızlığı giderilmeli. 7)Kuru incir ihracat iadesi yardımlarından yararlanan ürünler kapsamına dahil edilmeli. 8)Aydın’da yetişen incir için organik belgesi alınması yönünde çalışmalar yürütülmeli. 9)Ürüne yönelik marka imajı oluşturulmalı ve ürünü çekici kılmak adına ambalaj çalışması yapılmalıdır. ATB’nın yayınladığı rapora bakıldığında aslında ATB’nın Aydın’da incirde üretim ve kalite problemi olduğunu, bu sorunlardan dolayı incirin yurt dışına ihraç edilmesinde sorunlar yaşandığını,pazar kaybının yaşandığını,ihraç edilen incir partilerinde iade edilme oranlarının artığını kabul ettiği görülmektedir. Ancak rapordaki esas sorun Aydın’da incirde yaşanılan sorunların giderek artmasına ve bu sorunların Aydın’da hurda incir miktarını giderek arttırmasına rağmen tüm bu problemlerin sebebinin dile getirilmemesi,sorunu azaltmaya yönelik tespit/tedbir ve çözümlerin ifade edilmemesi, aksine hurda incirlerin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından alınarak özel girişimcilere verilmesinin sağlanmasının talep edilmesidir. ATB’nın Aydın’da sağlıklı ve güvenli incire değilde, Aydın’da incire zarar veren jeotermal işletmelerini görmezden gelen Bakanlık üzerinden hurda incire talep olması Aydın’a, incire, üreticilere, işletmelere yapılabilecek en büyük kötülük olup ayrıca etik bir davranış şekli de değildir. Aydın’da incirde ve zeytinde, diğer tarımsal ürünlerde yaşanılan sorunlar ile çevre kirliliğin insan sağlığı üzerine etkilerindeki yakıcı sonuçların meydana gelmesinde çevre kirliliği yapan jeotermal işletmeleri kadar, bu işletmelerin kanunsuz ve usulsüz kurulmasına/çalışmalarına izin verenler ve göz yumanlar, denetim görevlerini yapmayanlar ile Aydın’da halkın, çiftçinin, bebeklerin, çocukların, kadınların, çalışanların, emeklilerin, tüm canlı ve cansız varlıkların vs. haklarını savunmak üzere kurulan sivil toplum kuruluşları, odalar, sendikalar, birlikler, belediyelerde sorumludur. Bugün Aydın’da hurda kuru incire talip olanlar yakın zamanda bunuda bulamayacak. Çünkü Aydın’da incir ağaçları artık kurumaya başladı. Tıpkı jeotermal enerjinin temiz, yenilenebilir enerji olduğu efsanesinin çürüdüğü gibi. Çünkü Aydın artık topyekün çürük yumurta kokuyor.