22 – 28 ŞUBAT YEME BOZUKLUKLARI FARKINDALIK HAFTASI ( Yeme Bozukluğu Türleri ve Etkileri )   Merhaba değerli Ses gazetesi okurları bu haftaki yazımda 22 – 28 Şubat Yeme Bozuklukları Farkındalık Haftasına istinaden sizlere en çok duyduğumuz veya karşılaştığımız bazı yeme bozukluğu türlerinden bahsetmek istiyorum. Ülkemizde görülme sıklığı giderek artan yeme bozuklukları tüm psikiyatrik hastalıklar içerisinde eroin bağımlılığından sonra en fazla ölüm oranına sahip 2. hastalıktır. Görmezden geldiğimiz yeme bozuklukları tahmin edemediğimiz bir şekilde hem fizyolojik olarak hem de psikolojik olarak bizlere zarar vermektedir. Bu nedenle yeme bozukluğu söz konuysa mutlaka psikolog ve beslenme uzmanı gibi uzmanlardan destek almaktan çekinilmemelidir. En çok bilinen bazı yeme bozuklukları ise; ANOREKSİYA NERVOZA 
 Anoreksiya Nervoza, yiyecek ve kilo ile aşırı uğraş, kilo almaktan duyulan yoğun korku ve adet görememeyle seyreden bir hastalıktır. Anoreksik bireyler tehlikeli derecede zayıf olmalarına rağmen kendilerini şişman hisseder ve aynaya baktıklarında kendilerini istenilen kilonun üzerinde görürler. Bazıları aşırı yeme döngüsüne girer ve sonrasında çok kısıtlı diyet, aşırı egzersiz yapma, kendini kusturma, laksatif (bağırsak uyarıcı ilaç) veya diüretik (idrar söktürücü ilaç) kullanımı gibi sağlıksız davranışlarda bulunurlar.  Bu bireylerde depresyon, kaygı gibi duygu durum bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, kişilik bozuklukları, madde kullanımı, kendine zarar verme ve intihar düşünceleri eşlik edebilir. BULİMİA NERVOZA 
Bulimik bireyler ise dışarıdan normal vücut ağırlığında veya hafif balık etli bir görünüşe sahiptirler. Dışarıdan görünenin aksine Bulimia Nervoza ciddi seyirli ve yaşamı tehdit etme potansiyeline sahip bir diğer yeme bozukluğudur.  Bulimik bireylerde aşırı ve durdurulamayan yeme atakları görülür.  Yeme ataklarından aldıkları kalorilerden; kendisinin tetiklediği kusmalar, lakstatif (bağırsak uyarıcı ilaç), diüretik (idrar söktürücü ilaç) kullanımı, oruç, sıkı diyet ve aşırı egzersiz gibi sağlıksız yollarla kurtulmaya çalışırlar.                                                                                                                                                                                       Bunun sonucu olarak da sindirim sistemi, dolaşım sistemi, sinir sistemi ve üreme sistemleri gibi birçok sistem olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca bu bireyler kiloları ve vücut şekilleri konusunda kaygılı ve takıntılıdırlar.  
TIKINIRCASINA YEME BOZUKLUĞU 
 Tıkınırcasına Yeme Bozukluğunda kişi yemek yerken kontrolünü kaybeder. Benzer koşullar altında ve zaman diliminde herhangi bir bireyin yiyebileceğinden çok daha fazla miktarda yiyeceği, kısa bir sürede yeme durumudur.  Fakat bu bireyler, Bulimia Nervoza’ dan farklı olarak yeme davranışının telafisini (kusma, egzersiz yapma, aç kalma, laksatif/diüretik kullanma gibi) yapmazlar. Fazla yemenin yol açtığı sıkıntı, utanç ve suçluluk hissi söz konusudur. Bu hastaların kilosu genelde normalin biraz üstü ya da normalden çok fazladır.  Çok yüksek miktarda enerji aldıkları için obezite, yüksek kan basıncı, kolesterol problemleri, Tip 2 diyabet ve kalp hastalıkları açısından risk altındadırlar. Tıkınırcasına yeme bozukluğu tanısı için tıkınırcasına yeme ataklarının 3 ay boyunca haftada en az 1 kez gerçekleşiyor olması gerekir. GECE YEME SENDROMU
  Gece yeme sendromu, akşam yemeğinden sonra günlük alınan kalorinin yüzde 50’sinin geç saatlerde alınması ve bunun haftada en az üç gün, üç gece uykudan uyanarak yapılmasıyla ortaya çıkmaktadır. Bu durum 3 ay boyunca tekrarlanıyorsa gece yeme sendromundan şüphelenilmelidir. Gece yeme sendromu olan bireylerde sabah tok uyanma ve ilk öğünü birkaç saat geciktirme gibi durumlar söz konusudur. Yeme atağı yaşadıktan sonra suçluluk, sıkıntı, gerginlik, karamsarlık ve sinirlilik hali gibi duygusal durumlar görülebilmektedir. Yapılan bazı araştırmalar sonucunda Gece Yeme Sendromunun uykusuzluk (insomnia) ve depresyon gibi rahatsızlıklarla ilişkili olduğu bulunmuştur. BİGOREKSİYA NERVOZA
 Son olarak bahsetmek istediğim bir diğer yeme bozukluğu ise Bigoreksiya Nervoza; bu bireyler genellikle vücut geliştirme sporuyla uğraşanlardır. Vücutlarını ne kadar zorlasalar da yeterince kasa sahip olmadıklarını düşünürler.  Kadın vücutçularda da görülse de erkeklerde sıklığı daha fazladır.  Bigoreksiyalılar günde yaklaşık 5 saat ya da daha fazla süre boyunca çalışırlar ancak yine de vücutlarının yeterince gelişmediğini düşünürler.  Tek yönlü beslenme, protein ağırlıklı beslenme ve protein tozunun kullanımı sonucu ciddi rahatsızlıklar meydana gelebilmektedir. Bu kişilerin beslenme programlarının ve antrenman saatlerinin uzman kişiler tarafından planlaması ve psikolojik destek alınması gerekmektedir. Başta da belirttiğim gibi yeme bozuklukları hem fizyolojik olarak hem de psikolojik olarak kişiye zarar vermektedir. Bu nedenle yeme bozukluğu söz konuysa mutlaka bir psikolog, psikiyatr ve beslenme uzmanı gibi uzmanlardan destek alınmalıdır.   Sağlıklı, mutlu ve umut dolu günlerimiz olması dileğimle…
                                                                                                                                                                      Diyetisyen Kadriye Akyağcı