Arkadaşlar, geçtiğimiz hafta yazdığımız koronavirüs bilgilerini devam ettirecek olursak;
Soru-4 Koronavirüs’ten Korunma Yolları Nelerdir?
El Hijyenine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı. Sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol içerikli el antiseptiği kullanılmalıdır. Sınıflar ve işyerleri başta olmak üzere kapalı alanlar sık sık havalandırılmalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli ve sağlıklı beslenilmelidir. Gıdalar tüketilmeden önce iyice yıkanmalıdır.
Soru 5- Koronavirüs belirtileri varsa neler yapılmalıdır?
Son 14 gün içinde enjeksiyon görülen ülkelerin birinden geldiyseniz cerrahi maske takarak en yakın sağlık kuruluna başvurun. Eğer öksürüyorsanız, ateşiniz varsa ve nefes almakta zorlanıyorsanız cerrahi maske takarak en yakın sağlık kuruluna başvurun. Evde izolasyon önerilen bir kişiyle aynı odada bulunduğunuz anlarda mutlaka maskenizi takın.
Soru 6- Tanısı nasıl konulur?
Yeni Koronavirüs’ü tespit edebilmek için gerekli olan moleküler testler ülkemizde mevcuttur. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Laboratuvarlarında çalışılmaktadır.
Soru 7- Önlemek veya tedavi etmek için bir ilaç var mı dır?
Halen hastalığa özel bir tedavi yoktur. Hastanın genel durumuna göre gerekli destekleyici tedavi uygulanmaktadır.
Soru 8- Antibiyotiklerle tedavi edilebilir mi?
Antibiyotikler virüslerin neden olduğu enfeksiyonları önlemek veya tedavi etmek amacıyla kullanılmaz.
Soru 9- Aşısı var mıdır?
Yeni Koronavirüs için geliştirilmiş bir aşı henüz bulunmamaktadır.
Soru 10- Kimler daha fazla etkilenir?
Elde edilen veriler doğrultusunda ileri yaştakiler ve kronik hastalığı olanlarda hastalığın ağır seyretme riski yüksektir.
Soru 11- Evde bakılan hayvanlar Yeni Koronavirüs bulaştırabilir mi?
Evde bakılan kedi köpek gibi evcil hayvanların Yeni Koronavirüs ile enfekte olması beklenmemektedir. Evcil hayvanlarla temas sonrası her zaman eller su ve sabunla yıkanmalıdır. Böylece hayvanlardan bulaşabilecek hastalıklara karşı korunma sağlanacaktır.
Yeni Koronavirüs ile ilgili şimdilik bu kadar bilgi verebileceğim.
**
Benim gibi yaşı ilerlemiş olan arkadaşlar, Eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis Paşa’nın Turgut Özal’ın ülkemize davet etmiş olduğu Çekiç Güç helikopterlerinin PKK’ya yardım çuvalları attığını söylediği için 17 Şubat 1993 tarihinde uçağı düşürülerek 4 Komutanı ile birlikte şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiğini iyi bilir. 1991 Körfez Savaşını hatırlayan arkadaşlar o dönem ABD Başkanı George W.Bush ile iyi görüşen Turgut Özal’ın ABD ile birlikte Irak’a saldırmak istediğini, yada ABD’nin saldırması için yardımcı olunursa “Türkiye’nin bir koyup üç alacağının.” söylendiğini hatırlarlar.
10 Ekim 2016 Aydınlık’ın sitesinde çıkan başlık; "ABD güneyden ilerlerken Türk ordusu kuzeyden Irak’a girecekti. Saddam gücünü yitirmişti. TSK elini kolunu sallaya sallaya Musul-Kerkük dahil Irak kuzeyini ele geçirecek, bölgeyi ve Kürtleri kontrolüne alacak, hem büyüyecek hem zenginleşecekti. Özal şekere tav oldu. “Bir koyup üç alacaktı.” Büyük lider olacaktı.
Neticede arkadaşlar zamanın Genel Kurmay Başkanı karşı çıktığı için Özal’ın rüyası gerçekleşmedi. Ve biz yıllarca ülkemizden Çekiç Güç’ü çıkarmak için uğraştık. Kuzey Irak’ta Barzanistan, Çekiç Güç sayesinde kuruldu. PKK bu gün yüz binlere hitap edebiliyorsa Çekiç Güç sayesinde güçlendi.
Demem o ki arkadaşlar, Sevgili Devlet Büyüklerimiz Suriye’ye NATO’yu davet ediyorlar ya. 40 yıldır ülkemizi parça parça etmeye çalışan PKK destekçisi NATO Ülkelerine şahsen ben güvenmiyorum. Çünkü NATO demek ABD demek. ABD’nin ise Suriye’de Türkiye için uygulamış olduğu riyakar iki yüzlü tavrını umarım herkes görüyordur.
Allah korusun NATO güçleri güya Türkiye’yi korumak için bölgeye gelirse önce Suriye’nin kuzeyinde kurulmakta olan Kürt Devleti’nin sınırlarını genişletip, kurulumunu tamamlayacaklardır. Peşinden ne mi yapacaklar? Elbette Kuzey Irak’taki Kürt Devleti ile Suriye’nin kuzeyindeki Kürt Devletini birleştirecekler. Sonra mı? Elbette sırada Türkiye var. Güneydoğu Anadolu Bölgesi.
Daha önce yazdım ABD’nin bölgemizle ilgili gerçek niyetlerini göstermek açısından yine yazacağım.
Sevgili arkadaşlar, 1991 yılında Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’i tuzağa düşürerek Kuveyt’e saldırtan ABD’nin bir Albayı, Kuveyt’i Saddam’dan kurtardıktan sonra, Kuveyt’te bir otel odasında gazetecileri toplar bir basın toplantısı düzenler. Türkiye’den de Sabah Gazetesi Yazarı Güneri Civaoğlu katılır toplantıya. Duvarda Pentagon’un hazırlamış olduğu güya bir Kürdistan Haritası asılıdır.
Biz hayatta iken asla gerçekleşmeyecek sözde Kürdistan Haritası Irak’ın kuzeyi, Suriye’nin Kuzeydoğusu,Türkiye’nin Güneydoğusu ve İran’ın kuzeybatısında dört ülkeden koparılmış topraklardan oluşmaktadır. Albay anlatır. ”Önümüzdeki dönem bu harita hayata geçecek.” der. Gazetecilerden biri sorar; "Peki, Türkiye bu haritaya toprak vermek istemezse ne olacak?” der. Cevap verir Albay; "O zaman Türkiye savaşmak zorunda kalacak.”
Durum bu arkadaşlar. Bence bölgeye NATO askerlerini çağırmak sürüye kurt çağırmaktan farksız olur diye düşünüyorum.
Yine de her şeyin iyisini doğrusunu Devlet Büyüklerimiz bilirler. Elbet konuşurken yeterince düşünüp taşınıyorlardır. Çünkü başka Türkiye yok.
Selam ve Saygılarımla...