Susayım diyorum, görmeyeyim diyorum, o sofraların olduğu yerlerin yakınından bile geçmiyorum ancak "şak" diye sosyal medyada karşıma çıkıyor. Hani "kapıdan kovsan bacadan giriyor" misali.   İçinde bulunduğumuz huzur ve sabır ayında, Özellikle belediyelerin kendi bütçesinden yaptıkları yardımları veya verdikleri iftar yemeklerini bir reklam objesi olarak kullananlara ve buna alet olanlara acıyorum.   Allah affetmeyecek.  Yanacaksınız! (Din alimlerinin fetvasıdır.) * Yoksul olduğu deşifre edilmiş, utancından elleri titreyen o ihtiyaç sahibinin yanı başındaki sahte gülümsemeler,   Ellerdeki kepçelerle kazanlar başında verilen samimiyetsiz pozlar,   Kızgın yağda kızartışmış hamurun çok şekerli ya da glikozlu suda yüzdürülmüş lokmaları, plastik tabağa doldurup bir teyzeye uzatırken yaşanan gurur,  Kevgir tutuştaki asalet.  O kadar gülünçsünüz ki... Ya arkadaş, siz bu milleti ne zannediyorsunuz?   Kendini kahraman gibi gösteren komedi sanatçıları, Bir elin verdiğini öbür el görmeyecekti hani? Hani dinimizde deşifre etmek yoktu yardım edilen muhtaç kişiyi? Duyduğuna söyleyip duymadığına haber gönderen mahalle dedikoducuları gibi bu olayı bir de basına kendileri servis ediyorlar. Güya ’’basın bizden habersiz yazmış’’ süsü verilip reklam yapılıyor. * Bir yoksula yaptığınız yardımı en yakınlarınız dahi bilmemelidir. Çünkü yardımlaşmak vicdanımızın sesidir. Sosyal bir sorumluluktur yardımlaşmak. Amacınız, siyasi reklam ya da varlıklı görünme egolarınızı şişirmek değil, toplumsal bir görevi mütevazılıkla yerine getirmek olmalıdır.  Herkes görsün, işitsin, kendisini övsün diye yapılan yardım, din ya da insanlık duygusu ile yapılmış iyilik olamaz. Başta da söylediğim gibi bu, yardım edilen kişiyi de toplum içinde küçük düşürür. İnin artık afişlerden, bilbordlardan. Kendinize gönüllerde yer arayın. Karışın gerçek hayata. Bu yolunuz yol değildir.  İyi etmiyorsunuz. Toparlanmanız gerek! Bugün lafı uzatmayacağım. Ağzımda gevelemeyeceğim. Bunlar yanlış, yanlış, yanlış... * Bakın önümüzde çok önemli bir seçim var. Çalışın, dert dinleyin, proje üretin, anlatın vaad edin. Bırakın Ramazan'ı biz kendimiz yaşayalım, Yaşatalım. İhtiyacı olana da kimse görmeden yardım edin. Başı dik gezmeye devam etsin o fukara. İncitmeyin. Sağlıcakla...