Allah'ı tanımak ve ona inanmak hayattır. Allah'tan ve onun emirlerinden uzak kalmak ise ölümdür. Yerlerin göklerin tek yaratıcısını tanıyan ve ona kulluk eden insan kendisi için manevi ve ebedi bir hayat hazırlığında olur. Böyle insan dünyada huzur ve saadetin tadını çıkarır. Dünya yaşamının devamı olan ahiretteki saadeti daha büyüktür.
İnsan oğlu dünyada nimetlere bolluk olarak yaratılır. Bu nimetin gerçek sahibini tanıyarak nankörlükten kurtulur. Elbette nimeti verenin, bu nimetler karşılığında bir çok emirleri ve yasakları da olacaktır. Bu doğaldır. İnsan, nimetini vereni idrakında olup tanıdığı müddetçe kıymetli veya tanıdığı bir varlık olur. İşin en önemli tarafı, nimeti vereni tanımadığı veya tanıdığı halde riyakarlık yaparak emir ve yasaklarına uymadığı zaman da nankör olur. Bu faaliyette olanların manevi bir ölüm, kalıcı bir pişmanlıktır.
Cenab-ı Allah bizi insan olarak yaratmış, akıl ve fikirle ödüllendirmiş ve sayılmayacak nimetler ihsan etmiştir. Unutmamalıyız ki, sağlıklı ve huzurlu olabilmemiz için bazı emirler vermiştir. Cenab-ı Allah'ın bu emirlerinin adına'' beden-i ve mali ibadet'' diyoruz ki kulluk etmek demektir. Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde: ''Yalan sözü, yalanla iş görmeyi ve haram olan her şeyi terk etmeyenin yeme ve içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur.'' buyuruyor.
Allah'ın her emrinde bizler için huzur ve sağlık vardır. Kul, ibadet ederek Allah'a tazyimde (Yüceltmek) bulunur. İbadet etmenin faydaları kulun kendi tasarrufundadır.
Oruç ibadeti de Allah'ın bizlere her 12 ayın bir ayında tutmamızı emrettiği önemli bir ibadettir ve hayatımız için de önemlidir. Bu önemlerin sayılmayacak kadar sevapları çoktur. Araplar: ''Hal sözle anlatılmaz..'' Söylemişlerdir ki buda çok doğru bir atasözüdür. Oruç ibadetinin güzellikleri ve sevapları da sözle izah edilmez ve ne kadar izah edilirse yine eksik olur. Ancak riyakarlık, ve her türlü haram olan işlerden ve gösterişten uzak olup, Allah için orucunu tutanlar, bu manevi zevki bizzat tadanlar hikmet ve güzelliklerini anlatmakta gecikmezler.
Sadakat ve samimiyetle Müslümanım diyebilenler, şöyle düşünebilir: ''Acaba aç ve susuz kalmanın güzelliği ve faydası neresinde??..'' Evet, aç ve susuz kalmak güzel değildir. Ama onun bize sağladığı o kadar çok maneviyat teşkil eden tarafı vardır ki işte onlar güzeldir.
Oruç tutarak sevaplarına nail olabilmenin esasları nelerdir? Allah'a inanan ve onun emirlerine boyun eğen insan bunu kendi nefsinde tatbik edeceği için hemen anlar. Madem ki Allah'ın emirlerinde hayat vardır, o halde Ramazan da tuttuğumuz orucun da bizler için manevi değerlerinde önemli bir yaşam var demektir.
Muhasebe-i Nefis: Allah'a inanan bir insan, bir iş yaptıktan sonra vicdanında heyecan duyar, bunun için muhasebe-i nefis en iyi bir devadır. Yaptığı iş hayırlı ise bir zevk-i vicdani, şer ve haram ise bir azabı içten hisseder. bir Müslüman her günün davranışlarını ölçmeli ve kendisi hakkında ilk hükmü kendisi vermelidir. Bir Müslüman vicdanına danışarak vermiş olduğu hükme göre çıkar amaçlı haram yemeye odaklandıysa Allah'tan korkmalı ve utanmalıdır. İyilik yaptı ise Allah'a şükretmelidir. Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde ''Kendin için her neden hoşlanmaz isen başkaları için de o şeyi isteme. Kısacası nefsinin kabul etmediği bir şeyi başkalarına kabul ettirmeğe çalışma'' buyurmuşlardır.
Oruç: İnsanlara nizam ve intizamı öğretir. Tahammüllü ve sabırlı kılar. Mahrumyetlere katlanmaya alıştırır, sefahatı önler, kötü alışkanlıklardan uzaklaştırır, nefse hakimiyeti sağlar, merhamet ve şefkat hislerini çoğaltır. Helal olarak elde ettiği kazancı ile yardıma ihtiyacı olanlara yardım etme duygusunu arttırır. Bu insanın yaratılışından gelen özelliğin verdiği ferahlık ve manevi sevinç etkisiyle yoluna devam eder.
Trend Haberler
Aydın’a yılın ilk karı yağdı
Aydın'da acı ölüm: Hız tutkusu sonu oldu
Nazilli’de okul yangını: Gece başlayıp sabaha kadar cayır cayır yandı
Genç mühendis kansere yenildi
Aydın'da feci kaza! 27 yaşında hayatını kaybetti
Aydın’da feci ölüm: Süt sağarken akıma kapılarak can verdi