Gerçekçi bir tespit: "Ben Batılı bir aile hukuku profesörü olarak diyorum ki; Türk milletinin elinden aile nizamını alınız, geriye hiçbir şey kalmaz." (Prof. Gaston Jezz) *** Mülga İstanbul Sözleşmesi ile yapılmak istenen neydi? Altın tepside zehiri sunmak… “Partner” ile meseleyi çözmüşlerdi. Ancak, yanlıştan dönüldü. O meşum sözleşme feshedildi. Yeter mi? Yetmez. *** Cenab-ı Hakk’ın insanı, kadın ve erkek olarak yarattığı ilâhî bir hakikattir. Bu ilâhî hakikat, beşerî nizamda da yerini mutlaka almalıdır. Alacak, inşaallah… Bugünün idrak ve mes’uliyet sahipleri, gelecekte olmayabilirler. Pekiyi, yapılması gereken nedir? Aile müessesesini Anayasa ile muhafaza altına almak… Bunun da ilk adımı atıldı. Anayasa değişikliği için düğmeye basıldı. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan 28 Ekim 2022 tarihli “ Türkiye Yüzyılı” tanıtımı konuşmasında “Aile kurumumuzu sapkın akımların tehdidinden koruyacak bir Anayasa değişikliği teklifi hazırladık” diyerek muhataplarına mesaj vermiş oldu. Sorumlu mevkidekiler, Müslüman-Türk milletinin istikbali için aile kurumunu lgbt gibi sapkın cereyanlardan korumak için Anayasa teklifi hazırladı. Teklifte, Anayasada, "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır" fıkrasındaki "eşler" ifadesinde değişikliğe gidilecek. Bunun yerine "Evlilik birliği kadın ve erkek arasında kurulur" fıkrası eklenecek. Böylece “lgbt” tarzı evliliklerinin önünün açılması engellenecek. Bu ilave madde ile aile kurumunun daha sağlam temellerinde üzerinde bina edilmesi sağlanacak. Neden bu konunun üzerinde ısrarla duruyoruz? Niçin bütün harici saldırılar aile müessesesi üzerinden yapılıyor? Bunun cevabı, yazının dibacesindeki profesörün sözlerinde özetlenmiştir. Çünkü aile, Cenâb-ı Hakk’ın lütfettiği eşsiz bir nimettir. Hayatta sahip olunabilecek en kıymetli hazinedir. Aile, temiz bir neslin devamını, güvenli bir toplumun inşasını sağlayan en kadim kurumdur. İnancımızın, karakterimizin ve hayat tarzımızın şekillendiği en değerli okuldur. Aile, Allah'ın rahmeti ile korunan, onun bahşettiği çocuklar ile gelişen ve güzelleşen sevgi, huzur ve güven ortamıdır. Aile olmak, kadın ve erkeğin meşru nikâhla bir yuva kurmasıdır. Müslüman-Türk ailesini geleceğe taşımak için aileyi korumak çok ama çok önemlidir. Bunun için eşler, şefkat, merhamet ve sadakatle rabıta halinde birbirlerine kenetlenmelidirler. İzzet ve şereflerini muhafaza etmelidirler. El ele vererek her türlü günah ve haramdan birbirlerini korumalıdırlar. Binaenaleyh, harici ve dâhili bedbahtların zehirli hücumlarına karşı aile müessesesini ve değerlerini ayakta tutmak için çok fazla çaba göstermeliyiz. Unutulmamalıdır ki lgbt gibi tehlikeli akımların önüne geçmenin çaresi bu milletin inancında, harsında, irfanında, tarihinde saklıdır. Dolayısıyla bu tür sapkınlıkların yaygınlaşmasına mani olmak; sağlıklı, güçlü ve huzurlu bir toplum inşa etmenin yolu meşru nikâhla kadın ve erkeğin kurduğu aileden geçmektedir. Son söz: Müslüman-Türk ailesini geleceğe taşımak için, ailenin kurulması, korunması ve güçlendirilmesi elzemdir. Bu noktada her ferde ayrı ayrı vazife ve sorumluluklar düşmektedir. Vesselam.