Önceki gün evime girerken elime geçen su faturamın yüksek geldiğini düşünüp eve varınca oturup inceledim. 12 metreküp su kullanmışım katı atık bedeli olmadan 71 TL ücret tahakkuk ettirilmiş. Açıkçası geçtiğimiz yıl ödediğim elektrik faturasının yarısı yada daha azı su faturam gelirken 2018’de gelen su faturalarım elektrik faturalarımın çok üstünde olunca dikkat çekmeyecek gibi değil. Yüksek olduğunu düşündüğüm su fiyatını eleştirmek için vatandaş olarak sosyal medyadan serzenişimi dile getirdim. Eleştirimi, eleştirenlerde oldu aynı konudan şikayetçi olduğunu iletenler de.  Ertesi gün sabah işe gittiğimde ise mailimin gelenler kutusunda CHP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Necmettin Ünüvar adına hazırlanmış basın açıklaması geldiğini gördüm. Maili okuduğumda ise hiç şaşırmadım, yüksek gelen su faturası konusunda aydınlatılmayı beklemiyorum zaten. Eleştiriyi sorgulamak yerine benim gazeteciliğim sorgulanmış. Hiç sorun değil, benim kim olduğumu ve nasıl bir gazeteci olduğumu kimseye anlatma gibi bir ihtiyacım yok. Fakat kendisinin kaleme almadığı yazıların altına imza atabilecek kadar birilerinin gözüne girmeye ihtiyacı olanlar var anladığım kadarıyla.  ELEŞTİRİLERİ OLUMLU YÖNE ÇEVİRİN Necmettin Bey’in, bu gelen mailden ve içeriğinden bile haberi yok. Esas eleştiriye hazmedemeyenlere gelince; bütün sosyal medya hesapları taranıp eleştiri paylaşımları bulunması için bir ekibin bulunduğu yer halka hizmet için var olan bir kurum. Birilerinin egolarını tatmin etme yeri değil. Benim paylaşımımdan rahatsız olduysanız ve bu kadar ince eleyip sık dokuyorsanız benim ki gibi çokça serzenişle karşılaşıyorsunuzdur. Ve zannımca o kadar çok karşılaşıyorsunuz ki etekler tutuşmuş. Eleştiriler seçmenin önüne çıkacak ve halka hesap vermesi gerekenler için bir fırsattır. Ben hiçbir dönem kimsenin kalemini oynatmadım. Birileri ‘eşin gelsin burada işe girsin’ dediğinde de buna karşı çıktım. Neden biliyormusunuz sırf birileri için kalemimi oynatmamak için. Sırf zorunlu olarak birilerinin yalakalığını yapmamayayım diye. Benim kalemimde masamda duruyor, çapam da köyümde asılı duruyor. Kalemimi satıp yalakalık yapacağıma sahte gülücükler saçacağıma gider köyümde çiftçiliğimi yaparım. Bana yakışan da budur. Herkes kendini yakışanı yapar.