Kuşadası Müftüsü iken, Ses gazetesinde haftada bir Cuma günleri yazı yazmaya başlamıştım. Öncelikle bu yazılarımı yayınlayan Ses Gazetesine ve bu yazıların sizlere ulaşmasına vesile olana Kuşadası Muhabiri Enver Önder Bey’e çok teşekkür ediyorum.
Ses Gazetesine yazdığım ikinci yazı, Aras’ın Ardından-Elhamdülillah” başlıklı yazımdı. Bu yazıyı yazarken çok duygulanmıştım. Bir ailenin (NCL) beyincik erimesi rahatsızlığı ile tedavi gören Aras’ın cenaze namazına katılmış ve Baba Özgür Büyüktanır’a taziyelerimi iletmiştim. Rabbim Aras’ın anne babasına sabırlar ihsan etsin. Allah rahmet eylesin.
16 Mart 2018 tarihinde yayınlanan bu yazımdan sonra bir yıldan beri görev yaptığım İstanbul Çekmeköy İlçesinde de bir acı haber ile karşı karşıya kaldık.
Gazetelerde, televizyonlarda ve sosyal medyada okumuş, izlemiş ve dinlemişsinizdir.
Çekmeköy’de kayıp 2 kardeş içi su dolu asansör boşluğunda ölü bulundu.
Yürek yakan bir haber. Bir anne, bir baba ve dede ve nineler için, akrabaları, komşuları için çok üzücü bir haber.
Daha hayatı yeni yeni tanımaya başlayan iki kardeşin içi su dolu asansör için boş bırakılan bir çukura düşüp ve birbirine sarılmış halde bulunan cenazeleri.
Hangi anne baba dayanır. Yavrusunun yavrusunu bu halde gören bir dede nasıl dayanır bu duruma?
Mübarek Mirac kandilinde, Hasan (4) Hüseyin (9) BÜYÜR kardeşlerin babası İlker BÜYÜR ve dedeleri Mesut BÜYÜR ile telefonda görüştüm. Malum pandemi sürecinde olduğumuz için taziyelerimi ifade ettim. Bir Müftü’nün kendilerini aramalarından son derece memnun oldular. Cenazeye de başka bir yerde programımız olmasından dolayı katılamamıştım. Cumartesi günü inşallah kurulacak taziye çadırına katılarak bizzat bu hadisi orada da paylaşmak istiyorum.
Onlara Aras’ın cenazesinde Kuşadası Hanım Camii’nde Peygamberimizin çocuklarını kaybeden anne ve babalara verdikleri müjdeyi verdim.
Neydi o müjde: Hamd Köşkü müjdesi.
Çocuğunu kaybettiği halde buna sabreden Müslüman'a, Cenab-ı Allah'ın verdiği mükâfat Ebû Musa (ra) tarafından naklediliyor: "Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bir kulun çocuğu öldüğü zaman Allah Teâlâ meleklerine:
- Kulumun çocuğunun ruhunu mu aldınız, buyurur. Melekler:
- Evet, derler. Allah Teâlâ:
- Kulumun gönül meyvesini (ciğerparesini) mi kopardınız, buyurur. Melekler:
- Evet, derler. Allah Teâlâ:
- Peki, kulum ne dedi?, buyurur. Melekler:
- Sana hamd etti ve 'innâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn' diye istircâda bulundu, derler. Bunun üzerine Allah Teâlâ:
- O halde kulum için cennette bir ev yapın ve adını da"hamd evi" koyun! buyurur." (Tirmizi, Cenaiz 36)
Sevdiğini kaybeden bir insan, bu duruma sabreder, ağzından kötü söz yerine sadece ve sadece Allah'ı yücelten sözler çıkarsa, kulun bu sabrı neticesinde Cenab-ı Allah, onu cennetine dâhil eder. Cennetinde de ona ismi 'hamd evi' olan bir mekân hediye eder.
Evet şimdi burada Peygamber Efendimiz’in torunları olan Hasan ve Hüseyin ismini verdikleri yavrularını kaybeden babasına ve annesine sabır düşüyor bu Hamd köşküne girmek için. Yavrumun yavrusu diyerek sevdikleri ve hadiste geçen ifadesi ile ciğerparesi Hasan ve Hüseyin’in dedesi Mesut Dede’ye Allah sabırlar versin.
Bu konuda kamu olarak, belediye olarak, insanlara eziyet verecek şeylerin ortadan kaldırılması ve cana ve mala zarar verecek olan engellerin yok edilmesi gerekiyor.
Artık bu ihmaller son bulsun diyorum.
Cuma’nın rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun.
Trend Haberler
Aydın’a yılın ilk karı yağdı
Aydın'da acı ölüm: Hız tutkusu sonu oldu
Nazilli’de okul yangını: Gece başlayıp sabaha kadar cayır cayır yandı
Genç mühendis kansere yenildi
Aydın'da feci kaza! 27 yaşında hayatını kaybetti
Aydın’da feci ölüm: Süt sağarken akıma kapılarak can verdi