Ey dünya!.. Öyle  iki yüzlüsün ki!.. Sana yaklaşan kendini kaybediyor!.. Seninle hareket eden  dünyevileşiyor!.. Sana yönelen hakiki vazifesini unutuyor!.. Dalkavuklaşan insanlar sarıyor her tarafı!.. Sarıyor kelimesi az kalır; bunlardan geçilmiyor etraftan!.. Kaht-ı rical had safhada... İnsanlar ayakta kalmak için “birilerini” basamak yapmayı kendilerine şiar edinmişler!.. “Enaniyet” sarmış her tarafı... Her şeyi kendisinin yaptığını zannedenlerle dolmuş makamlar!.. Adam kayırmacılık almış başını gidiyor!.. Nasıl oluyor da bu kadar çürümüşlük içinde bu dünya; bu millet; cemiyet ve cemaatler ayakta kalabiliyor!.. İnsanların görevini birlerinin gözüne girmek için yapması; “Hakikat’in önüne geçmiş sanki!.. ***  Ey , Âhîret’e vasıta olması gereken dünya!.. Neden  beşer seninle hemhal olmak istiyor? Neden fenâfiddünya ile ayakta kalmayı yeğliyor vazife erbabı? Neden edna sıfatınla bütünleşip hakikati görmekten acizleşiyor ademoğlu? Neden hakikat sıfatınla değil de geçici olanla amel ediliyor? Neden imtihan dünyası olduğu gerçeği nisyanla malul olunuyor da; ulaşılması icap eden son noktaymış gibi nazar ediliyor? Neden mazlum sıfatıyla mücadele edenlerle edilenlerin fiilleri bir olabiliyor? Neden illaki dünyevî birlerine ram olunuyor da “Edebediyyete”mesafeler konuyor? Neden yolcuların yoluna dikenler serpilir? Neden dünyevileşme uğruna “hased” ve “fesadlığa” zemin hazırlıyoruz? Neden “hakiki Büyüklük” gösterilmez? Neden fikirler üretilmez de, insanlar ve olaylar tartışılarak basitlik derekesine düşeriz? Neden ..? Neden..? Neden..? *** Neden fanilik için  “makam”lar feda ediliyor? Nasıl olur da acz içindeki insan makamı ebedi zanneder? Niye üç kuruşluk menfaate dostluklar satılır? Millet sevdasıyla yanıp tutuşanlar tard edilir? Derdest edilen hizmet erbabına bu muamele neden? Hepsi materyalist felsefenin alâmeti dünyevi makam için değil mi? Kime kaldı ki bu makam; böylelerine kalsın! Seksen bir yıl da olsa makamlar terk edilmiyor mu? *** Hangi saiklerle müslüman olmayanı müslümanlaştırırlar? Hangi mazaretler haklı kılar haçlı zihniyetini müslüman kabul etmek? Neden “Asıl”ı tahrip etmek uğruna yozlaştırmaya son sürat giderler? Neden zorlamalarla birilerine himmet edilir? Bunu yapanlar bölünmeye zemin hazırladıklarının farkında değiller mi? Karşıdakini memnun etmek uğruna aynı inanca sahip olanları niçin “öteki”leştirirler? *** Ey dünya bütün bunlar sana meyyal bir anlayıştan ortaya çıkıyor. İki günlük dünya için  daima “asıl” tahrip ediliyor. Tahribata zemin hazırlayanlar senin eteklerine yapıştıkları için dünyevileştiklerinin farkında değiller. Ebedi olana hizmet ettiklerini zannedenler; aslında “nefsi” davrandıklarının farkında değiller. Ama, teessür verici olan ise yaptıklarını “Hakiki Mabud” a isnat etmeleridir (2006-Acıpayam-Denizli).