Benim danışanlarım ile konuşup anlatmaktan en çok keyif alanlardan biride eşlerin birbirlerine karşı çekingenlik beslemeleridir. Çünkü bu kısmı aşabildiğimizde evlilikteki var olan diğer sorunları da kısa yoldan çözüme kavuşturabiliyoruz. Bazı konularda hepimiz fazlasıyla utangacız. Çünkü böyle yetiştirildik. Evli olduğunuz kişide böyle yetiştirildi ve muhtemelen bizlerde bizi yetiştirenlerden çok çok farklı değiliz. Türk dizilerinde; ben dünyaya nasıl geldim diye soran çocuklara leylekler getirdi demekten başka bir çare bulamıyoruz. İnsanın bu yönü biraz olsun değişmez ise, evlilik zamanla, Karı-koca arasında aşılması zor tabuları inşa etmeye başlıyor. Hiçbirimiz tabulardan hoşlanmayız. Kısıtlanmaktan rahatsız oluruz. İçinde Özgür olabildiğimiz alanlar yaratmaya çalışırız.
İlişkinizin daha özel bir hale gelmesini diliyorsanız. Öncelikle bunu konuşabiliyor olmanız lazım. Çünkü konuşmaktan bile çekindiğiniz bir şeyi yaşama aşamasına zaten gelemezsiniz. Kafanızdaki fikirleri davranışlarınız ile belli etmeye çalıştığınızda eşiniz doğru mesajlar alamayabilir. Bu da sizde hayal kırıklığına neden olur. Kendinizi sözcüklerle ifade etmek en sağlıklısıdır. Utanma duygunuzu gözünüzde büyütmeyin o sizin hayatınızı birleştirdiğiniz insanın ta kendisi. Ufak bir adımın devamı muhakkak gelecektir. Utanıp susmak yerine talep eden kişi olursanız. Bu eşinizi de mutlu eder. Çünkü bu adım ilişkinin kalitesini arttırmaya yönelik bir adımdır ve bu çabanız eşiniz tarafından muhakkak takdir edilecektir. Bu gibi çabalar iki tarafında ilişkisine karşı daha motive olmasına yardım eder.
Beklentinizi ifade etmekten neden çekiniyorsunuz; eleştirilmekten mi yoksa reddedilmekten mi korkuyorsunuz? Eleştiri dediğiz şey eşiniz tarafından doyumsuz bir erkek ya da doyumsuz bir kadın olarak etiketlenmek olabilir mi? Erkekler bu nitelendirmeye takılmazlar ancak bir kadın için cinsel anlamda fazla istekli şeklinde nitelendirilmek rahatsız edici bir durumdur. Geleneksel yapımız kadının geri planda kalmasını tembihler. Toplumuzda cinsel dürtüleri olan kişiler ahlaksız olarak nitelendirilir. Bu nitelendirmeden en büyük nasibini alansa kadındır. Halbuki ahlaksızlık: yalan söylemek, haksızlık yapmak, hakkın olmayan paraya göz dikmek, ihanet etmek olması gerekirken. Aşık olanlara ilişkisini özgürce yaşamak isteyenlere ahlaksız insan muamelesi yapmayı seven cahillerimiz hala var. Bu muamelede kadınların duygularını yansıtmasına engel oluyor. Bu baskı o derece içine işliyor ki kadının, nikahlı kocasına karşı bile bu çekingenliği aşamıyor.
Bu çekingenlik hali evliliğin süresi ile doğru orantılı olarak değişmeli. 1 yıllık evliliklerde çekingenliği normal kabul ederken. Artık 2 yılı aşmış bir evlilikte kadın ve erkeğin birbirinden çekinmiyor olması gerekir. Eğer bu konudaki çekingenliğinizi aşamıyorsanız.
- Özel hayatınız hakkında soru cevap tekniğini uygulayabilirsiniz.
- İlk olarak mesajlaşma ile başlayıp. Mesajla devam ettirme işini fazla uzatmadan yüz yüze koşma, şakalaşma evresine geçin.
- Zamanla, iç dünyanız hakkında konuşabildiğinizi gördükçe ilişkiniz özel anlamda genişlik kazanmaya başlayacaktır.
- Bu genişlik duygularınızı daha net ifade etmenizi sağlayacağı için, kendinizi ifade edebilmenin özgüvenin yaşamaya başlarsınız.
- Susmak zorunda olmak esarettir. İnsan konuşamadığı bir alanda boğulduğunu hisseder ve oradan kaçmak ister.
Evliliklerde en az konuşulan konu tahmin edersiniz ki cinsel hayatlarınızdır. Bir taraf talepkar rolündedir. Diğer taraf bahaneler üretme rolünde. Neden böyle olmak zorunda olduğunuzu sorguladınız mı hiç? Eşlerden biri cinsellik konusunda isteksizse bu durum onun doğasına has olduğu için değildir. Büyük ihtimalle istemediği şeyler yaşıyordur. Ya da yaşamak istediklerini ifade etmekten çekindiği için cinsellikten kaçıyordur. Beyler; açıkça ve anlayışla yaklaşıp sormadığınız sürece eşlerinizden bu konuda açık bir cevap alamazsınız. Eksik olan şeyin ne olduğunu bulmaya çalışmak kendinizde bir eksiklik olduğunuzu düşünmenize neden olmamalı. İnsanlar iyi niyetle ve kesintisiz iletişimle tüm sorunlarını çözebilir. Tanrı insanı bu özellikte yarattı.
Siz kendinizi sözlü olarak ifade etmekten çekinmeyin bırakın isterse sizi doyumsuz biri olarak tanımlasın. Sonuçta o sizin hayatınızı birleştirdiğiniz yegane insan. Evlilikte bir eşin, kendi eşine doyamaması kadar güzel bir şey daha yoktur...
Öncelikle bazı şeyleri yaşıyor olabilmek için konuşmak lazım demiştim. Görüşmelerimizde beyler şunu söylüyor.
Eşim isteksiz, benim ona yaklaşmamı hiç istemiyor. Bu isyanınıza hak veriyorum. Peki siz beyler eşinize, sizin için ne kadar değerli olduğunu hissettiriyor musunuz? Sizler için eşinizin değerli olduğunu tabii ki biliyorum. Ama bunu ona gösterebiliyor olmanız. Bundan çekinmiyor olmanız gerekir. Gün içindeki tek konuşma eve alınacak market ihtiyaçları olmaması lazım. Gün içinde aramanız, halini hatırını sormanız ve o güne özel sorular sormanız gerekir.
- Onunla ilgilendiğinizi hissettiren bir yaklaşımınız olmalı.
- En son ne zaman güzelliğine vurgu yaptınız.
- Eşinizi merak ediyor olmanız kendisine duyduğunuz sevginin en güzel göstergesidir.
- Elbette güvenmek, onun hem kişiliğine hem de size olan sadakatine güvendiğinizi dile getirmeniz. Takdir edildiği duygusu ile mutlu olmasını sağlar.
* Düşünsenize eşinizdeki mutluluğun en büyük kaynağı sizsiniz? Bunu hisseden kadın ve erkek birlikte özel zamanlar yaşamayı arzu eder.
Bu davranışları eşinizden esirgemezseniz. Ortaya çıkmış olan bu fiziksel isteksizlik azalmaya başlayacaktır.
Bilinmesi gereken güzel bir detay var. Yatak odanızdaki soğukluk evliliğinizin diğer alanlarını da olumsuz etkiler. Ama daha önemlisi; evliliğinizin yatak odası dışında kalan alanında yaşadıklarınız da yatak odanızdaki ilişkinize olumlu ve olumsuz etki eder.
Tartışmalardan sonra küsmemek gerekir. Karı kocayı birbirinden en çok uzaklaştıran. Konulardan biride küsmeleridir. Tartışma sonrası araya giren 2-3 günlük soğukluk ya da konuşmama durumları ilişkinin can suyu olan sıcaklığına zarar verir. Bu yüzden ne denli bir tartışma olursa olsun küsmemek gerekiyor. Sizlere özellikle kadınlara en zor kabul ettirilen konulardan biriside küsmek konusudur. Hanımlar ben sözlerinizi yutun ve boyun eğin demiyorum. Normal bir üslupta ne hissettiğinizi anlatın. Ve lütfen ne beklediğinizi de net bir şekilde ifade edin. Afralar tavırlar yapmakla kimse kimseye bir şey anlatamaz.
Eşinizle aranıza bazen utangaçlıktan bazen gurur yapmaktan kaynaklanan iletişim kusurunu çözmelisiniz. Her insan, güzel bir hayat yaşamak ister ve tabii ki cinsel hayatının da sorunsuz olmasını ister. Elbette istisnai durumlar vardır. O durumlar içinde doktorlara başvurmak gerekir. Bazı durumlarda üroloji ve kadın doğum uzmanlarına, bazı durumlarda da psikiyatri doktoruna muhakkak başvuru yapılmalı.