“Aydın’da Yaşamak Ayrıcalıktır” mı sayın Başkanım?
Mehmet Turan
Türk -İslam Medeniyeti’nin alametleri olmadan mı?
***
Aydın’ın bütün caddelerinde, ilan tahtalarında hep aynı ifade:
“Aydın’da Yaşamak Ayrıcalıktır”
El hak: doğru…
Hakikaten Cenab-ı Hakk, Aydın’a öyle nimetler bahşetmiş ki…
Diğer illerde yaşayanların kıskanmaması elde değil…
Tabiat: İncir …Zeytin…Ovalarında birinci kalite pamuk…
Herkes Bursa’yı bilir kestane şehri diye…
Kestane şekerinin üretim merkezi olmasından dolayı…Kime sorsanız, öyle…
Halbu ki Türkiye’deki kestanenin yüzde yetmişe yakını Aydın’da üretilir…
Tarih deseniz, hâkezâ…
Bunlara bir diyeceğimiz yok…
Ancak sayın Çercioğlu’nun tanıtım reklamlarında sıkıntı var.
Meselâ Kuşadası-Ortaklar yolundaki tanıtım tabelasındaki resimler…
Başka yerlerde de var…
Türk tarihi açısından tam bir felaket…
Sanki Aydın, Roma şehri…
Reklamlara göre Aydın, Türk İslam şehri değil de Helenistik döneme ait bir kent…
Ecnebi biri, böyle anlar…
Ve gurur duyar..!
***
Firigya… Greko-Pers … Lidya…Ion…Pers…Helenistik…Roma dönemi…
Ören yerleri, tapınak tanıtımları… Put resimleri…
Milet…Tralleis…Aphrodisias …Tralles…Apollon Tapınağı… Afrodisias…Nysa Priene…
Eyvallah… Tamam…
Elbette bunlar da tarihi kalıntılar…
Allah aşkına, Osmanlıyı red ettiniz… Kabul…
Bari Aydınoğlu Dönemi’ne atıfta bulununuz…
Bu tanıtımlara İlyas Bey Camiisini ilave etseydiniz, çok mu rükuş olurdu..?
Menteşoğullarından İlyas Bey tarafından 1404 yıllarında yaptırılan Cuma Camisi ismiyle tanınan İlyas Bey Camii, çağının en güzel örneğidir. En azından bunu gururla ilave edebilirdiniz.
Osmanlı Dönemi eserlerini saymıyorum bile…
***
Sayın Başkanım; lütfen bunu şahsî algılamayınız. Ancak yönetim zihniyetinde sıkıntı var. Onu dile getirmeye çalışıyorum. Belki bu tanıtım reklamlarını görmediniz bile…
Amma velâkin, Batılılılaşma ve çağdaşlaşmadan anlaşınan bu hükümmüş gibi bir durum ortaya çıkıyor.
Muasır medeniyet seviyesine nasıl ulaşılacağına dair Yönetim Felsefesi, şöyle mi şekilleniyor?
Yönetim felsefesiniz, yüzonsekiz (118:1910) yıl evvel Said Halim Paşa’nın dile getirdiği ve Batıcı kapitalistlerin ileri sürdüğü Dinsiz ilerlemeye mi atıfta bulunuyor?
Said Halim Paşa bu hâli şöyle ifade ediyor: “Batılılar ‘Müslüman milletler Şeriat’e (Din) uydukları müddetçe, Hıristiyan milletlerin daima aşağısında kalacaklardır’ iddialarını yüksek sesle dile gitiriyorlar (Said Halim Paşa, Buhranlarımız ve Son Eserleri, (Der.M. Erduğrul Düzdağ), İz Yayıncılık, 2017, İstanbul, shf.:158) diyor ve devam ediyor: “ Günümüzdeki Müslümanların hakarete uğramasının sebebi “Teslis” i kabul etmekte gösterdikleri kabiliyetsizlik değil, kendi dinlerine karşı gösterdikleri sevgi ve hürmettir.
Bugün, medeniyetin başında bulunan milletlerin, dinleri ile alakalarını kestikleri görülerek, fikren yükselen cemiyetlerden din inancının kalkacağı zannedilmektedir (…) Bu zanna düşenler Müslümanların, Avrupa milletler derecesinde yükselme kabiliyetleri olmadığı hükmüne varıyorlar” (a.g.e. s.145).
Yine yakın tarihteki aydınlardan Yakup Kadri,meseleyi biraz daha özele irca ederek verdiği “şeklen Avrupakâri değil ruhen Avrupai olmaya çalışalım” hükmünü, Nurullah Ataç daha sistematik hâle getirmiş ve şu fikirleri savunmuştur: “Gözlerimizi Avrupa’dan ayırmamalıyız,çoktur, sayılmayacak kadar çoktur bizim Avrupa!dan almamız gereken şeyler.Geleneklerimize sımsıkı bağlı kalmamızı, Avrupalı yazarların kitaplarını kapatıp da kendi edebiyatımızla yetinmemizi öğütleyenler oluyor, onlardan değilim ben, eritmeliyiz kendimizi Avrupa uygarlı içinde, kurtuluş ondadır.” (Ataç, Nurullah, Diyelim-Söz Arasında,Yapı Kredi Yayınları, İstanbul-Şubat-2012,shf.16)
Avrupa’yı Avrupa yapan değerlerin Yunan-Roma felsefesinde aranması gerektiğini bu amaç doğrultusunda eğitim sistemi tepeden tırnağa değişmeli, Osmanlı tarih ve edebiyatı dahi öğretilmemeli, Latince ve Yunanca öğretimine geçilmeli, siyasal eğitim alanında Yunanistan’ın ve Roma’nın siyasal tarihini ve kurumlar tarihini batı toplumlara oranla daha büyük bir istek ve coşku ile incelenmeli diyerek Batılılaşmanın nasıl olması gerektiğini dile getiren bazı aydınların (Sinanoğlu,Suat,Türk Humanizması,TTK, Ankara-1988, Shf.:79) Yönetim Felsefesi tavsiyeleri mi tatbik ediliyor?
Biz, doğrusu meseleyi böyle anlamıyoruz. Daha doğrusu anlamak istemiyoruz. Şahsınızın Türk İslam Medeniyeti noktasında hassas olduğunu düşünüyoruz. Ancak müşavir kadronuzun sizin gibi düşünmediği uygulamalardan apaçık meydanda. Yoruma bile açık değil.
Bizler Müslüman Türk şehri Aydın’ın sadece tapınaklarla tanıtılmasını doğru bulmuyoruz.
***
Ayrıca şu tanıtım ifadeleri de Efeleri övüyor mu yeriyor mu belli değil.. Hem çeteci oluyor (Devlete’ isyan ediyor) hem de vatansaver… İfadelerde seçici olmak gerekiyor.
İşte o tanıtım ibareleri:“Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde Batı Anadolu'da yaygınlaşan çetecilere "EFE" denilmiştir. Genelde Ege kırsal alanında tek tek ya da gruplar halinde yasayan gözüpek dürüst, mert kişilerdir. Başkanları "Efe", yardımcıları "Zeybek" ve "Kızan" adıyla anılır. http://aydin.bel.tr/detail/4376/kent-tarihi Erişim tarihi:01.08.2018:10:00).
Herhalde çetenin ne anlama geldiğini herkes biliyordur.
Yorumlar
Trend Haberler
Aydın’a yılın ilk karı yağdı
Aydın'da acı ölüm: Hız tutkusu sonu oldu
Nazilli’de okul yangını: Gece başlayıp sabaha kadar cayır cayır yandı
Genç mühendis kansere yenildi
Aydın'da feci kaza! 27 yaşında hayatını kaybetti
Aydın’da feci ölüm: Süt sağarken akıma kapılarak can verdi