Bugün, insanlığın ahlaken bozulması, hukuken çökmesi, hak ve adaletin yaşantımızdan silinmesi, özellikle de Müslüman toplumların kardeşliğinin düşmanlığa dönüşmesinin ana sebebi, ferdi ve toplumsal çözülmenin köklü neden, insanlardaki vicdanlarda Allah korkusunun olmayışındandır. İnsanların çoğunun sorumsuz, haksız ve ahlak dışı davranışlarının kaynağı yine insanlarda Allah saygısının, Allah sevgisinin yani Allah korkusunun azlığı veya hiç yokluğundandır.
Din Psikolojisinde ise korku ikiye ayrılır:
Birinci tür korku, insanı korktuğu varlıktan uzaklaştırır. Mesela: Issız bir ormanda yalnız başına kalan bir insan, yırtıcı ve vahşi hayvanlardan korkmaya başlar. Bunun için de ormandan bir an evvel uzaklaşmak, kaçıp kurtulmak ister. Kurtuluşu korktuklarından kaçmakla bulur. Öyle kabul eder.
İkinci tür korku ise, insanı korktuğu şeye yaklaştıran korkudur: Mesela: Bir çocuk hata yapar, hata nedeniyle de anasından, babasından korkar. Babasının hiddet tokadını yemiş olsa bile, yine kendisini babasının şefkat ve merhametle dolu olan kucağına atar. Selameti orada bulur. Yani kurtuluşu korktuğu babasından kaçıp uzaklaşmakta değil, babasına yaklaşmakta, onun merhamet kucağına sığınmakta bulur. Bunun gibi Allah’tan gerçek anlamda korkan insan da Allah’tan korkmakla O’nun merhametine sığınacak ve emirlerine teslim olacaktır.
“Ey iman edenler! Allah’tan nasıl korkmak gerekiyorsa (lâzımsa) öylece korkunuz ve ancak Müslümanlar olarak can veriniz.”[Al-i İmran, 102.]
Ayetin Tefsiri: Müfessirlere göre “Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkma”nın anlamı, Müslümanın, bütün varlığı ile Allah’ın emirlerini yerine getirmeye ve yasaklarından kaçınmaya çalışmasıdır.
Nitekim Abdullah b. Mes’ud bu ayeti şöyle açıklamıştır: “O’na asi olmayıp itaat etmek, nankör olmayıp şükretmek ve O’nu unutmaksızın hep hatırda tutmaktır.”
“Ey İman Edenler! Allah’tan korkun ve herkes, yarın için göndermiş olduğuna baksın. Hem Allah ’tan korkun; çünkü bütün yaptıklarınızdan haberdardır.”[Haşr, 18.]
Allah korkusu iman ve ilim derecesidir. Bu bakımdan Allah’tan en çok korkanlar imanı son derece kuvvetli olanlar ve âlimlerdir. Bunun dışında kalanlar ise imanları ve ilimlerinin derecesi ölçüsünde Allah’tan korkarlar.
“Allah’ın kulları içinde O’ndan hakkıyla korkanlar, âlimlerdir.”[Fatır, 28.]
Allah korkulu insanların sayıları toplumlarda çoğalırsa o toplumlarda huzur, güven, emniyet, barış ve mutluluk olur. Ne zaman kötüler iyilere üstünlük sağlarlarsa o zaman toplumda Allah korkusu yok demektir ki, toplum fertlerini birbirlerine bağlayan bağlar kopar. Allah’a isyanla tüketilen ömürler dünyada huzur bulamazlar. Bu paslı ömürleri, paslı demiri ateşin temizlediği gibi ancak cehennem ateşi temizler. (Tabiki tevbe ve pişmanlık kapısı her zaman açıktır.)
Allah’a kul olanın, R.SAV.e hakiki ümmet olan müminin önüne ulu Allah bütün nimetlerini serer. Ama şükür ister. Kur’an’da birçok ayet bunu bildirmektedir. “Ulu Allah gökte, yerde ve ikisinin arasında ne varsa hepsini sizin için yarattı ve sizin emrinize verdi. Sakın onları Allah’a isyan yolunda kullanmayın. Unutmayın ki, her nimetin bir külfeti vardır, her sorunun bir cevabı vardır ve nerede olursanız olunuz, Allah sizinle beraberdir, sizi gözetliyor, unutmayınız. Allah kendisinden korkan ve ona isyan etmeyen, bu imanla ahirete göçen müminlere bir değil iki cennet verecektir. Bu büyük ihsanın ilahi nimetin yüceliğini kavrayınız ve ona kavuşmanın gayreti içinde olunuz.
Trend Haberler
Aydın'da acı ölüm: Hız tutkusu sonu oldu
Nazilli’de okul yangını: Gece başlayıp sabaha kadar cayır cayır yandı
Genç mühendis kansere yenildi
Aydın'da feci kaza! 27 yaşında hayatını kaybetti
Aydın’da feci ölüm: Süt sağarken akıma kapılarak can verdi
Kuşadası'nda zamlara karşı çare sobalar oldu