Dört yıldır büyükşehir yönetiyor Aydın’ı. Başlangıçta olduğu gibi şimdi de karşıyım Aydın’ın büyükşehir kategorisinde olmasına. Hak etmeyen bir şehiri büyükşehir yaptık ta ne oldu? Kuruluş felsefesi ne idi büyükşehirin? Küçük belediyelerin yapamadığı projeleri daha büyük bütçeler ile gerçekleştirebilmek, daha tasarruflu olarak kaynakları kullanabilmek. Eğriye eğri, doğruya doğru demekte fayda var. Aydın’da büyükşehirin ilk başkanı olmak Özlem Çerçioğlu’na nasip oldu ama belki de kendisi bile ne zorluklarla karşılaşacağını bilmiyordu.  Belki de birçok belediyenin CHP’nin elinde olması kendisini umutlandırmıştı ama evdeki hesap çarşıya uymadı.  Çoğu hal ve şartta uyumlu çalışmasını ve hizmet üretmesini beklediğimiz durumlarda büyükşehir de dahil olmak üzere herkesin eli kolu bağlı. Bu büyük organizasyonu kurmanın ve yönetmenin zorluğundan öte en önemli mevzu ilçelerle uyumlu ve vefalı çalışmayla Aydın halkına hizmet verilebilir. Bu hengame içinde yerel seçim günü yaklaşıyor. Aydın’da şu an için benim bildiğim dört ilçenin belediye başkanı partisinin büyükşehir adayı olmak için çalışıyor. CHP’li olanlar kongre sürecini, AK Partili olanlar Başkan Erdoğan’ı, MHP’li olanlar ise genel seçimlerde başarılı bir çalışma yürüttükleri Cumhur İttifakına verilecek tamam ya da devam kararını bekliyor. Seçimler, adaylar, partiler… Doğru zamanda doğru yerde olanlar tabii ki kazanacak… Hep aklıma o güzel söz gelir; Sular yükselince balıklar karıncaları yer… Sular çekilince de karıncalar balıkları… Kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir… Perşembe günü yayınlanacak olan köşe yazımı bekleyin…