Evlatlar açlık ile savaşırken, yemek öğünleri 3'de mi kalsın 2'ye mi insin imiş gündemleri. 1 kişi 1 can cansızlığı seçmeli imiş 3’de kalması için. bir can vazgeçmeli imiş kendinden. Zorluklarla aldığı 12 yıllık eğitim her sabah güneş daha yüzünü göstermeden yollara düşmesi. Kitaplar defterler kalemler ile geçen ömür sırf bir meslek, bir diploma çabası. 3 öğün yemek hizmetini onaylatmak için bir dakikada göçüp gitmeli imiş. Sadece bu 1 yıl içinde açlık yokluk çaresizlik içinde hayatlarından vazgeçen tahammülü kalmayanlardan öğrendik çoğu şeyi. Yemek 3 öğün olabilirmiş. Öğrencilere ek burs verilebilirmiş, akbil ücreti düşürülebilirmiş. Bunların olabilmesi içinde biri vazgeçmeli imiş ya da pankart açıp kolluk kuvvetlerinin karşısına geçmeli imiş.
İyilik ile çözülemez hakkı olanı illa haykırarak ya da ölerek alabilirmiş. Şimdi o mezar taşına, 3 öğün yemeği hak ettin yazabiliriz. 1 lira bıraktı kendisinden geriye. Ah be güzelim yüreğimizi dağladın duyamadık seslerinizi feryadınızı. Paramız vardı diyen bir baba,1 liram var diyen bir evlat.
Yemek 3 öğün olabilir diyen eğitim kurumu. Kimin vicdanına bıraksak o 1 lirayı, kim taşıya bilir? Ya da kimin günahıdır bu. Evladın evlatlarımız “Açız” diyor “Perişanız, yokluk içinde boğuşuyoruz” diyor. Duy seslerini. eğitim alıp yine devletine milletine hizmet edecek evladına sahip çıkamayan seslerini duyamayan bir ülkenin çaresiz evlatları bir olma birlik olma vakti, Hor görmeyip kucaklayın yanınızda bin bir zahmet ile boğuşanı. Paylaşalım. Ekmeğinizi ve de sevginizi, bir bütünün parçalarıyız. Bu günü değiştiremesek de yarınlar sizin inşaanız olacak unutmayın..