Değerli Okurlarımız; Aydın Ses Gazetemiz, Aydın İlimiz ve Bölgemiz değerlerini öne çıkaran, yazılarıyla, haberleriyle bölge ekonomisinin gelişmesine önemli katkıları olan gündemi belirleyen etkili bir gazetemizdir. Bilim insanlarının çalışmalarının, makalelerinin, nitelikli yayınlar yapan basınımızın bu güzide gazetesinde yayınlanması daha anlamlı katkı ve gelişmelere katkıda bulunacaktır. Aydın İlimiz yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle, üniversitesi, teknokenti, sanayisi, tarımı, turizmi, termali ve teknolojik gelişmeleriyle bölgemizin ve ülkemizin stratejik şehirlerinden birisidir. Aydın için planlar yapan, gelişmesi için projeleri masaya yatıran, kurum ve birimlerini koordine eden, etkileyen ve yön veren mercii ve karar organlarının farkında olması gereken asıl gerçek budur. Bugüne kadar Aydın İlimizin gelişmesi ve Akdeniz’e kıyısı olan aynı büyüklükteki şehirlerle karşılaştırılarak üstün yönlerinin daha da ileriye götürülmesi düzeyinde bakış açısının bu olması şehrimizin daha parlak yatırım ve gelişmelere uygun bir ortama sahip olmasına yardımcı olacaktır.
Üniversiteler günümüz bilgi ekonomisinin işleyişi ve yeni zenginlikler yaratmasını sağlayan muazzam özellikte yapılardır. Dünyada 1900 yılında her yüz gençten birisi üniversiteye giderken, günümüzde bu oranın sürekli yükseldiği ve her beş gençten birisinin üniversite ile yakın bir ilişkisi olduğu görülmektedir. Üniversitelerin değeri, ülkemizde gelecek dönemlerde daha fazla anlaşılacak ve daha da artacaktır. Üniversiteler olmadan ekonomik gelişme, üretim, katma değer artışı, güçlü rekabet, kaliteli insan kaynakları, yüksek ihracat oranı ve yüksek milli gelir artışı oldukça sınırlı kalmaktadır. Bu gerçeği en başta gelişmiş ülkeler kabul ediyor ve yükseköğretim sektörünü sürekli desteklemek için yeni planlar yapıyorlar ve ciddi düzeylerde kaynak tahsis ediyorlar. Avrupa ülkelerinin Yükseköğretim sektörüne girişi teşvike edecek, özel sektörle olan sıkı bağlarını daha da pekiştirecek yasalar çıkarıyorlar. Üniversiteler bir ülkenin insan gücünün eğitimi ve yeni kaliteler kazandırılmasının temel kurumlarıdır.
Üniversite bitiren vatandaşların üniversiteye gitmeyenlere göre maaşlarının ve gelirlerinin yüksek olması, aradaki nitelik ve kalite farkını kendiliğinden ortaya koyuyor. Üniversiteye giden bir insanımız ortalama olarak öğretim gördüğü uzmanlık alanının özelliklerini öğrendiği gibi insan kaynakları yönetimi, hukuk, maliye ve iktisat gibi gerçek hayatın gerektirdiği değer yaratacak, işe yarayacak ve hayat standartlarını kısa sürede arttıracak bilgileri de ediniyor. Üniversite bittiğinde ise meslek alanındaki bilgi birikimi ve uzmanlığının yanı sıra kendi işini kurması için ihtiyaç duyduğu maliyet ve gelir hesaplamalarını, işe eleman almayı, maliye ile ilgili işlemleri takip etmeyi, iş yerini etkin bir şekilde yönetmeyi, teknolojiyi ve yeni sistemleri bilerek sektöre adım atıyor. Üniversite bitiren insanımızla bitirmeyen arasındaki fark işte burada kendisini gösteriyor. Bitiren sektörde oldukça hızlı gelişmelere ve katkılara sahip olurken, bitirmeyen insanımız sora sora Bağdat bulunur yöntemi ile üniversite mezunu insanımızın düzeyine uzun yıllar sonra ulaşabiliyor. Bu geçen sürede ise dünya on kez değişmiş, tecrübe ile sahip olunan bilgilerin değeri düşmüş ve işlevselliğini de yitirmiş oluyor.
İçinde bulunduğumuz çağ bilgi çağı, içinde yaşadığımız ekonomi ise bilgiye dayalı ekonomidir. Bu ekonominin özelliği ise insanların kas gücünü gerektirecek işlerin ve üretimin makineler ve robotlar tarafından yapılması, düşünce ve yazılım üretmeyi gerektiren işleri ise insanların yerine getirmesidir. İşte bu noktada makinelerin katma değerli ürün üretebilmesi için insanların taklit edilemez, nadir, değerli ve ikame edilemez fikir ve buluşlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Günümüz gelişmiş ekonomilerinin en önemli özelliği budur. Bu ekonomiler yükte ağır olan ancak insanların yapmasının pahalıya mal olduğu işleri ve görevleri robotlara ve sistemlere yaptırırken, yükte hafif olan, pahada ağır olan işleri ise insanlara yaptırarak daha çok ihracat yapmayı, daha sofistike, daha yüksek katma değerli ürünleri dünyanın her tarafına oldukça yüksek fiyatlarla satarak daha çok kazanıyorlar. Bu başarının sırrı ise karlı icat veya karlı yenilik olarak tanımladığımız inovasyondur. Gelişmiş ülke şirketleri sürekli kâr sağlayacak, müşteri beğenisini toplayacak özgün ve değerli teknolojiye sahip ürünleri üniversite destekli olarak kurdukları inovasyon sistemleri ile üretiyorlar. İnovasyon yapabilmek için de üniversitelerin sürekli ve yakın desteği, üniversite akademisyenlerinin sahada olmaları, onların kuracakları üniversite ilişkili şirketlerle aktif olarak süreci yönlendirmeleri ve özel sektörle sıkı ilişkiler içinde olmaları zorunludur. Böylelikle üniversiteler, bulundukları ekonomiye gerçekleştirdikleri kapsamlı inovasyon faaliyetleriyle hız ve yüksek gelir kazandırmalarıyla oldukça önemli yapılar haline gelmişlerdir.
Üniversiteler günümüzün her derde deva yapıları olarak ekonomiyi ve insan gücünü şekillendiriyor. Aydın İlimizin kronik ve çözümü pahalıya mal olacak problemlerinin üstesinden gelinebilmesi, işsizliğin azaltılması, her alanda ekonomik gelişmenin hızlanması, üretimin arttırılması, kişi başına gelir düzeyinin dünya ortalamasına yükseltilmesi, Aydın şirketlerinin ihracat rakamlarının çarpıcı düzeylerde arttırılması, Aydın insanımızın refah ve geçim standartlarının yükseltilmesi, hayat kalitesinin her düzeyde yükseltilmesi üniversitenin Aydın iş dünyası ve kurumları ile sıkı ilişkiler ve değer potansiyeli olan çalışmalar içine girerek daha fonksiyonel bir liderliği üstlenmesi ile mümkün olacaktır. Günümüzdeki ekonomik darboğazların çözümü bilgiye dayalı ekonominin patronu olan üniversitelerin süreçteki liderliklerini ön plana çıkarmaları, üzerlerine düşen görevleri etkin bir şekilde yerine getirmeleriyle daha da kolaylaşacaktır. Bir sonraki yazıya kadar sağlık ve huzur dolu çalışmalar diliyorum. Görüş ve düşünceleriniz için E-Mail adresim: [email protected]. Prof. Dr. Hüseyin YILMAZ,
ADÜ Aydın İktisat Fakültesi
Ekonomi ve Finans Bölümü Başkanı