Merhaba! Bundan sonra ben de artık bu köşeden siz değerli okurlarımızla birlikte olacağım. Bildiğim ya da bilinmesini istediğim şeyleri, bazen de bilinenleri sizlerle paylaşacağım.
Bu hafta ilk yazımda, Türkiye’de özellikle Antalya bölgesinde uygulanmakta olan ve arazi rantının yüksek olduğu yerlerde toprağa gereksinim duymayan bir tarım şeklinden bahsedeceğim. Özellikle turizm bölgelerinde tarım arazilerinin azalması nedeniyle seralarda uygulanan bu yöntemi okuyucularımızla paylaşmak istiyorum.
Topraksız tarım; her türlü tarımsal üretimin durgun veya akan besin eriyiklerinde, sis şeklinde verilmiş besin eriyiğinde veya besin eriyikleriyle beslenmiş katı ortamlarda gerçekleştirilmesidir. Topraksız tarımın amacı; bitkilerin gelişmesini besin solüsyonu yardımıyla sağlamak, bitkilerin besin madde ve su gereksinimlerini stres oluşturmadan karşılamak ve bunu en ekonomik bir şekilde gerçekleştirmektir. Topraksız tarım aslında örtü altı (özellikle seralarda) yetiştiricilikte uygulanan ancak son zamanlarda açıkta da kullanılmaya başlanan bir yetiştiricilik yöntemidir. Topraksız tarımı gerektiren nedenleri toprak kaybı; toprak yorgunluğu; hastalık, zararlı ve yabancı ot sorunu; aşırı gübre tüketimi; su tüketimi şeklinde sıralamak mümkündür.
Hızlı nüfus artışı ve bu nüfusun besin ihtiyacının karşılanması için tarım yapılacak toprakların yetersiz kalma ihtimali vardır. Çünkü normal tarım topraklarının bulunmadığı çöllerin hakim olduğu ülkelerde; ülkemizin Akdeniz sahillerindeki meyilli-taşlı arazilerde teraslama yaparak taşıma toprakla tarım yapılmaya çalışılan yerlerde; erozyon, çoraklaşma ve tarım topraklarının yerleşim ve turizm alanlarına ayrılan alanlarda bu durumla karşılaşılmaktadır.
Seralarda aynı ürünün arka arkaya uzun yıllar yetiştirilmesi toprak yorgunluğuna neden olmakta bu ise verimliliği düşürmektedir. Toprak yorgunluğuna çözümde, toprak değişimi ve yetiştirilecek üründe değişiklik yapmak (ekim nöbeti) gibi yöntemler kullanılabilirse de; bu tür uygulamalar üreticiler için fazla pratik olmadığı gibi fazla ekonomik de değildir. Üstelik modern tarımda alınan tüm önlemlere rağmen, verim ve kalitede istenilen boyutlarda artışlar kaydedilememektedir. Yoğun tarımın yapıldığı ve sürekli aynı ürünün yetiştirildiği yerlerde bağışıklık kazanan ve üretimde önemli sorunlara neden olan hastalık, zararlı ve yabancı otlarla kontrolde modern tarımda ilaçlı mücadele yapılarak ilerlemeler kaydetmiş olmasına karşın tam bir kontrol sağlanamadığı gibi, sağlığa zararlı ilaç kullanımı özellikle dışa ürün satımında sorunlara neden olmaktadır.
Topraklı tarım yapılan alanlarda ve özellikle seralarda yoğun üretim girdilerinden birisi bitkilerden daha çok verim ve kalite elde etmek için gübre kullanımıdır. Bu durumun ileride gübre açığına ve toprak ile çevrede kirletici etkilerinin olabileceği kuşkularını doğurmaktadır. Topraklı tarım yapılan alanlarda, verilen suyun bitkilerce kullanılan miktarını saptamaktaki güçlükler (toprağın derinliklerine sızması ile toprak ve bitkiden buharlaşma ile kaybolması sonucu) nedeniyle bitkileri sulamak için kullanılan su tüketimi topraksız tarımda kullanılanın 4-5 katı olabilmektedir.
Topraklı tarımdaki tüm kültürel uygulamalar için işgücü gereklidir. Toprağın işlenmesi, ekim-dikime hazırlanması, çapalanması, sulamaya elverişli hale getirilmesi, sterilizasyonu, bitkilerin gübrelenmesi, yabancı ot kontrolü gibi işlemler nedeniyle işgücü gereksinimi bir hayli fazladır. Başta traktör ve bağlantı ekipmanlar olmak üzere birçok alet ve ekipmanın çalıştırılması için bir hayli enerjiye gereksinim bulunmaktadır. Topraksız tarım toprağa bağlı kalmadan yapılabilen bir üretim yöntemi olduğu için uygun olmayan alanlarda da tarım yapılabilir. Dengeli bir beslenme ve bakım olanakları sağladığı için bitkiler erkenden ve daha fazla verime yatar. Bitkilere istenilen besin elementi gerekli miktarlarda verildiği için erkenci ve kaliteli ürün alma olanağı vardır. Bitkilere verilecek besinleri seçmek ve istenilen miktarlarda vermek mümkündür. Böylece bitki besleme kontrollü bir şekilde yapılabilir.
Bitkilere eşit bir şekilde gübre vererek bitkileri eşit düzeylerde büyüme-gelişmelerini sağlamak ve birbirine yakın verim elde etmek kolaylaşır. Bazı besinlerin (Mangan, Demir, Çinko, Molibden, Bakır gibi) zararlı etkilerinden kaçılabilir. Topraklı yetiştiricilikte bitki beslemede olumsuz etki yapan pH ve Ec gibi sorunların önüne geçilebilir. Ayrıca kök çevresindeki ortamda sıcaklık ve oksijen denetimi yapılabildiğinden bitkilerin besinlerden faydalanma performansı olumlu etkilenir. Topraksız tarımda bitkileri verilen su toprağa sızma yoluyla, suda tutularak veya buharlaşma nedeniyle fazlaca kullanılır. Sulama için tarım alanlarında her yıl su karık veya tavalarını oluşturmak gibi işlemlere çok fazla masraf ta gerekir.
Topraksız tarımda verilen su ölçülebilir olduğu ve kontrollü bir şekilde bitkilere verildiği için fazla israf edilmez ve otomasyona bağlı olduğu için de sulama sistemleri daha az para gerektirir. Topraklı tarımdaki işlemler için gerekli olan işgücünde tamamen teknolojik ve otomasyon sistemleri devreye girdiği için önemli kazançlar elde edilir. Daha az enerji sarf edilir. Bitkilerin beslenmesi için kullanılan besin solüsyonu ve yetiştirme ortamı sterilize edilebilir. Böylece kökten kaynaklanan hastalıkların önüne geçilebilir. Ayrıca yetiştirme dönemi boyunca kontrollü bir üretim söz konusu olduğu için hastalık ve zararlı riski oldukça azaltılabilir. Yetiştirme su veya katı ortamda olduğu için yabancı ot sorunu yoktur.
Merak edenler topraksız tarım yapılan seraları görebilir. Tarım Teşkilatlarından daha detaylı bilgi edinebilir.
Sağlıcakla Kalın.
Trend Haberler
Karacasu'da feci kaza: 2’si ağır 3 çocuk yaralı
Dualar Karacasu'da yaralanan çocuklar için
Beyaz Eşya Firması İflas Etti! Çok Sayıda Müşteri Mağdur Oldu
Karacasu'daki olayda ilginç gelişme: 4 saatte önce her şey normal diye tutanak tutulmuş
Başkan Gençay'dan ikametgah çağrısı
Yarın başlıyor! ATM'ye kartını takan bu yazıyla karşılaşacak