TARIM İLAÇLARININ İNSANLARDA NÖROPSİKİYATRİK ETKİLERİ-2
Metin Aydın
DÜNÜN DEVAMI; Pestisitler ve Alzheimer Hastalığı;
Alzheimer hastalığı nöron kaybı ve beyin atrofisi ile giden ve görülme sıklığı yaşla artan demansın en sık nedeni olan rahatsızlıktır. Pestisit maruziyetinin, kognitif ve bellek fonksiyonlarını azalttığı çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. Fransa’da yapılan çalışmada erkeklerde pestisit maruziyetinin Alzheimer hastalığı ile ilişkili bulunduğu bildirilmiştir. Literatürde pek çok çalışmalarda paration, fenitrotion ve karbamat içeren organofosfatlı pestisitlerin Alzheimer hastalığı gelişimini kolaylaştırdığı belirtilmekte.
Pestisitler ve Amyotrofik Lateral Skleroz;
ALS yetişkin dönemde başlayan, hızlı ilerleyen ve ölümcül olan motor nöron hastalığıdır. ALS kas zayıflığı ve atrofiye yol açmakta, konuşma ve yutkunma problemlerine sebep olmaktadır. Yapılan araştırmalarda pestisit maruziyetinin ALS gelişimi ile ilişkili olan gen grupları üzerinde genetik zararlar oluşturduğu ve bunun da ALS gelişim riskini arttırdığı gösterilmiştir. ABD’de ALS tanısı konmuş 174 kişiyle kontrol olarak alınan 348 kişinin oluşturduğu iki grupla yapılan vaka-kontrol araştırması sonucunda tarımsal kimyasallara maruziyet yaşayanlarda yaşamayanlara göre ALS sıklığı yüksek bulunmuştur. ABD’de herbisit üreten bir fabrikada 1945-1994 arasında çalışanların çeşitli hastalıklara bağlı ölüm oranları aynı hastalıklara bağlı ABD ulusal ölüm oranlarıyla karşılaştırılmış, ALS’den ölüm sıklığı fabrika çalışanlarında yüksek bulunmuş. Yine çalışmalarda yaşlı nüfusta pestisit maruziyetine bağlı olarak nörodejeneratif hastalıklarla beraber ALS sıklığında da artış olduğu, pestisit maruziyetinin ALS hastalığın gelişiminde olduğu gibi ALS'nin ilerleyişinde de önemli bir risk faktörü olduğu bildirilmiştir.
Pestisitlerin İntrauterin nörotoksik etkileri;
Pestisitlerin gelişim üzerine etkileri ile ilgili olarak yapılan hayvan çalışmaları santral sinir sisteminin gelişiminin çeşitli basamaklarda etkilendiğini göstermiştir. Hayvanlarda prenatal dönemde klorpirifosun DNA sentezini durdurduğu bazı beyin bölgelerinde nöron topluluğunda azalma oluşturduğu saptandı. Prenatal dönemde ve erken postnatal dönemde tekrarlayan organofosfor etkilenimi öğrenme, hareket ve denge güçlüğüne yol açmaktadır. Annelerinin hamilelik döneminde pestisit maruziyeti yaşadığı bilinen 79 çocuk üzerinde yapılan ve çocukların nörodavranışsal düzeylerinin araştırıldığı bir çalışmada maruziyet yaşayan annelerin çocuklarında kontrollere göre nörodavranışsal düzeylerin düşüklüğüne işaret etmiştir. Değişik çalışmalarda özellikle kırsal alanda çalışan tarım işçilerinin çocuklarında intrauterin pestisit maruziyetinin doğumsal hipospadias sıklığını artırdığı bulunmuştur. Hamilelik sırasında pestisit maruziyeti yaşayan anne çocuklarında doğum sonrası ölçümlerinde normalden düşük doğum tartısı ve kafa çevresi gözlemlenmiştir. Organofosfat pestisitlerden olan diazinona maruz bırakılan sıçanların yavrularında gelişen nörolojik bozuklukların araştırıldığı bir çalışmada ise sıçan yavrularında duygusal reaktivasyonun bozulduğu ölçülmüştür.
26 yıllık Nöroloji hekimliğimin son 6 yılında Aydın'da görev yapmaktayım. Bu görev sürem içinde şimdiye kadar gördüğümden daha fazla ve sık Parkinson,Demans ve ALS hastasını Aydın'da gördüm. Aydın'da gördüğüm bu hastaların çoğunluğunun Menderes nehrine yakın, yoğun sebze ve meyve yetiştiriciliğin yapıldığı yerleşim yerlerinden geldiklerini gözlemledim. Bu yerleşim yerleri aynı zamanda Menderes nehrinde en fazla organik kirliliğin saptandığı, en fazla tarım ilaçlarının kullanıldığı yerleşim yerleri idi. Bu bölgelerden gelen çocuklarda nöropsikiyatrik davranış ve gelişim problemleri, yetişkinlerde ise intihar eğilimleri Aydın'ın diğer bölgelerinden gelenlere göre daha fazla görülmektedir.
Sonuç ve öneriler;
Ekonomik açıdan düşünüldüğünde, besin ürünlerinin daha uzun süre bozulmadan dayanabilmesini sağlaması nedeniyle gerek üreticiler gerekse ürünlerin taşınması, depolanması ve satışında çalışan kişiler açısından pestisit kullanımı kaçınılmaz hale gelmektedir. Bunun yanında pestisit kullanımının depresyon, demans, Parkinson, Alzheimer, ALS, vb. gibi pek çok psikiyatrik ve nörolojik hastalığa sebep olduğu literatürde yapılan çalışmalarda vurgulanmaktadır. Pestisit kullanımı sadece kişilerin sağlığını değil, su ve topraktaki birikimsel etkisi nedeniyle çevre sağlığını da olumsuz yönde etkilemektedir. Pestisitlerin yaygın ve uygunsuz kullanımı, su kaynaklarının zehirlenerek doğal çevrenin zarar görmesine, hayvan ve bitkilerin ölmesine sebep olmaktadır. Doğada su ve toprakta birikime uğrayan pestisitler, aynı zamanda hayvan eti, yumurta, süt gibi gıdalarda da birikerek insan sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir. Bütün bu özellikler birlikte düşünüldüğünde, pestisit maruziyetini azaltmaya yönelik çeşitli önlemler bulunmaktadır. Bunlardan ilki "iyi tarım uygulamalarıdır". Pestisit ambalajlarının üzerinde pestisitle ilgili uyarıların olması gerekir. Seçilecek pestisitler hedefe yönelik olmalı, insana ve diğer canlılara zarar vermemelidir. Pestisit kullanımında da pestisit çeşitleri açısından bir tercih sırası olmalıdır. Öncelikle katı-sıvı şeklinde pestisitler tercih edilmeli, daha sonrasında yeterli korunma sağlanamazsa sıvı pestisitlere yönelmek gerekmektedir. Havadan uygulanan gaz veya sis formları ise toplum sağlığını ciddi bir şekilde tehdit ettiği için tercih edilmemelidir. Havadan uygulamalarda hedef alanı aşılarak evler ve yollar da ilaçlanabilmekte, rüzgârlı havalarda yapılan ilaçlamalarda hedefte sapmalar olabilmektedir. Bunların yanında pestisit uygulayan kişiler kendi kişisel önlemlerini de almalıdır. Uygulama sırasında kapalı elbise, çizme, eldiven gibi koruyucu malzemelerin kullanılması ve pestisit uygulaması bittikten sonra hızlı bir şekilde yıkanılması gerekir.
Pestisit maruziyetini azaltma açısından ikinci önlem "uygulayıcıların eğitimidir". Ülkemizde pestisitlerin çoğu insana zararsız olduğunu iddia edilerek satılmaktadır.
Bu bilgiler ışığında topluma da gerekli eğitimler yapılmalı ve kişiler pestisit kullanımı açısından bilinçlendirilmelidir. Ayrıca, bireylere pestisit zehirlenmesi ve zehirlenmelerin akut tedavisi ile ilgili eğitimler de planlanmalıdır. Zehirlenmeye neden olan kimyasal maddenin antidotunu yanlarında bulundurarak hayati öneme sahip olan ilk tedavinin nasıl yapılacağı konusunda da kişiler bilgilendirilmelidir.Bunun yanında, pestisit olarak kullanılmayan fakat içerisinde pestisit bulunan sinek kovmak amacıyla kullanılan elektrikli cihazlara takılarak havaya kimyasal madde salan veya vücuda sürülebilen, giysilere emdirilebilen kimyasal ürünler bulunmaktadır. Aynı şekilde toplumdaki bireyler zararsızmış gibi görünen bu ürünler hakkında da aydınlatılmalıdır.
Pestisit uygulanmış besinlerdeki pestisit kalıntılarını azaltmaya yönelik önlemler de bulunmaktadır. Bunların başlıcaları besinleri yıkamak, kabuklarını soymak ve pişirmektir. Su ile yıkandığı takdirde besinlerde bulunan pestisit kalıntıları yaklaşık yüzde 90 oranında azalmaktadır. Yıkamanın bu etkisi daha çok kontakt etki yapan pestisitler için geçerliyken, sistemik etkili pestisitler için böyle bir etkisinin bulunmadığı belirtilmektedir. Benzer şekilde literatürde besinlerin kabuklarının soyulmasının da pestisit kalıntısını yüzde 99’a varan oranda azalttığı belirtilmektedir.
Sonuç olarak pestisit maruziyetini azaltmak için pestisit uygulaması esnasında gerekli kurallara özen gösterilmeli, kişisel koruyucu önlemlere dikkat edilmeli, toplum bilinçlendirilmeli ve besinlerin tüketiminde pestisit kalıntılarını azaltmak için besinler iyice yıkanmalı ve kabukları soyularak tüketilmelidir.
Yorumlar
Trend Haberler
Aydın’a yılın ilk karı yağdı
Aydın'da acı ölüm: Hız tutkusu sonu oldu
Nazilli’de okul yangını: Gece başlayıp sabaha kadar cayır cayır yandı
Genç mühendis kansere yenildi
Aydın'da feci kaza! 27 yaşında hayatını kaybetti
Aydın’da feci ölüm: Süt sağarken akıma kapılarak can verdi