Değerli okuyucular, hepinize yeniden merhaba. Eğer kininiz ve nefretiniz bittiyse bu hafta da seçimle ilgili bir köşe yazmak istedim, izniniz olursa eğer (!) :)
Mart ayının ilk gününden, 14 Mayıs tarihine kadar inanılmaz yoğunlukta geçen bir seçim dönemi yaşadık. Siyasi hareketliliğin en sık yaşandığı bölgelerden biri olan Nazilli’de, ilk oylar kullanıldıktan sonra siyasiler derin bir sessizliğe gömüldü farkında mısınız?
Ülkenin liderinin belirleneceği, son derece önemli olan bu seçimde sizce de bu sessizlik çok saçma değil mi ? İki hafta öncesine kadar gümbür gümbür müziklerle dolaşan, arkasında orduyla sokak sokak, mahalle mahalle gezen siyasiler ve partililer şimdi sessiz sedasız bir köşeye geçip 28 Mayıs Pazar gününü bekliyor.
Siyasetteki dengesizliği, hatta ve hatta Nazilli’deki siyasi dengesizliği bir türlü çözemiyorum, bu gidişle de çözemeyeceğim gibi.
Sessiz sedasız gidilen ikinci turun sonucunun ne olacağını hepimiz merakla bekliyoruz. Ama benim merak ettiğim tek şey seçimi kimin kazanacağı değil. Seçim sonucunun açıklanacağı saatte suskunluğa kapılan siyasilerin ve parti üyelerinin sessizliğini nasıl bozacağı. Şimdiden büyük bir heyecan ve merakla 28 Mayıs akşamını bekliyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle, hoş çakalın…