A-KUR’AN’I KERİM’DE PEYGAMBER EFENDİMİZ S.A.V 1.Hz. Muhammed, Son Rasûl ve Son Nebidir Her topluma bir peygamber gönderen Hz. Allah, son olarak Hz. Muhammed (sav)’i bütün insanlara peygamber göndermiştir: “Muhammed, Allah’ın Rasûlü ve nebilerin sonuncusudur.”(Ahzab, 40) Ayette geçen ve Kıraat-ı Asım’da: “Ve Hatemen-Nebiyyin” şeklinde "te" harfi üstün okunmaktadır. Bu vecih O’nun “Hatem’ül- Enbiya yani peygamberlerin sonuncusu olduğunu ifade eder. Diğer kıraatlerde ise “hâtim” şeklinde esre ile okunur. “Hâtim” ise ismi fail olup peygamberliği sona erdiren ve mühürleyen demektir. “Mühür”, bir şeyin belgelendirilmesi ve tasdik edilmesi için yazının sonuna basıldığından peygamberlik mğessesesini sona erdiren ve tasdik eden anlamın gelir. Binaen aleyh Ayet, hem Hz. Muhammed’in son peygamber olduğunu hem de bütün peygamberleri tasdik eden ve belgeleyen ilahî bir mühür mesabesinde bulunduğunu ve peygamberliğin sona erdiğini ifade eder. Nitekim Peygamberimiz sav de kendisini peygamberler zincirinin son halkası ve nebilerin sonuncusu olarak tanıtmıştır: “Ben (bir tuğlası eksik kalmış mükemmel bir binayı) tamamlayan (tuğla) mesabesindeyim. Ben peygamberlerin sonuncusuyum. ”(Müslim, Fezail, 22) Peygamberimiz ile insanlık, din açısından ilerlemenin son noktasına erişmiş ve din kemale ermiştir.(Maide, 3) Artık O’ndan sonra başka bir “Rasûl ve Nebi” gelmeyecektir. Dolayısıyla kim nebi veya rasûl olduğunu iddia ederse yalan söylemiş, sahte peygamberlik iddiasında bulunmuş olur. 2. Hz. Muhammed, Evrensel bir Peygamberidir Hz. Allah, ilk insan Hz. Âdem’den itibaren her topluma peygamber göndermiştir. Bu, açıkça Kur’an’da ifade edilmektedir: *“Andolsun biz her topluma, ‘Allah'a kulluk edin, tağuttan kaçının’ diye bir elçi gönderdik.”(Nahl, 36) *“Her toplum içinde mutlaka bir uyarıcı (peygamber) gelip geçmiştir.”(Fatır, 24) *" Her toplumun bir yol göstericisi vardır."(Ra'd, 7) Önceki peygamberler bir veya birkaç topluma elçi olarak gönderilmiştir. Hz. Muhammed (sav) ise miladî 610 tarihinden itibaren kıyamete dek yeryüzüne gelecek bütün insanlara peygamber gönderilmiştir. Bu husus Kur’ân’da açıkça şöyle ifade edilmektedir: *Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik ama bunu insanların çoğu bilmez. ”(Sebe’, 28) *"Biz seni bütün insanlara elçi olarak gönderdik, şahit olarak Allah yeter."(Nisa, 79) İşte bu ayetler, Peygamberimizin peygamberliğinin evrenselliğini ifade etmektedir. 3. Hz. Muhammed sav Müjdeci ve UyarıcıdırKur’ân’daki birçok ayette O’nun “Beşir-mübeşşir”= müjdeleyici; “nezir-münzir”=uyarıcı olarak gönderildiği bildirilmektedir: *“(Ey Peygamberim!) Biz seni gerçekten müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.”(Fatır, 24) *“(Ey Peygamberim!) Sen ancak bir uyarıcısın.”(Fatır, 23) “Beşir ve mübeşşir”; iman edip salih amel işleyenleri Allah’ın rızası, cennet ve nimetleriyle müjdeleyici; “Nezir” ve “münzir” ise, inkâr edip isyan edenleri ilahî azap ve ceza ile uyarıcı demektir. Uyarıcı ve mujducu olmak bütün peygamberlerin ortak niteliğidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), sadece içinde yaşadığı toplumu değil, kıyamete dek gelecek bütün insanları Kur’ân ile uyarmakla görevlidir: *“Bu Kur’ân, bana vahyolundu ki, onunla sizi ve onun ulaştığı herkesi uyarayım.”(En’am, 19) *“Andolsun, Allah’ın Rasûlünde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.”(Ahzab, 21) 4. Hz. Muhammed, En Güzel Örnektir O’nun numune-i imtisal olması (örnekliği) Kur’ân’da “şahid” ve“üsve-i hasene” kelimeleri ile ifade edilmiştir. Şâhid: Gören, bilen, muttali olan, hazır olan, delil ve örnek anlamlarına gelir. Kur’ân’da ise; bir hakkı ve bir olayı ispat etmekte bilgi ve görgüsüne müracaat edilen kişiye şâhid denildiği gibi (Nisa, 135), inanç, söz, fiil, ahlak ve davranışlarıyla insanlara güzel örnek olan peygamber ve müminlere de şâhîd denilmiştir. (Ahzab, 45) Hz. Muhammed (sav), söz, ibadet, ahlak, iş ve davranışlarıyla ümmetine örneklik ve önderlik etmiştir. Şu ayetler bu hususu açıkça ifade etmektedir: * “Böylece sizler insanlara birer şahit / örnek olasınız ve peygamber de size bir şahit / örnek olsun diye sizi orta / âdil bir ümmet yaptık.”(Bakara, 143)*“Allah, sizi hem daha önce hem de bu Kur’ân’da Müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit / örnek olsun siz de insanlara şahit /örnek olasınız.”(Hac,78) “Üsve-i hasene” uyulacak en güzel örnek demektir. Hz. Muhammed’in “en güzel örnek” olduğu Kur’ân’da şöyle ifade edilmektedir: “Andolsun, Allah’ın Rasûlünde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.”(Ahzab, 21) Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in önce genel olarak bütün müminlere, sonra özel olarak Allah’ı ve ahret gününü umanlar ile Allah’ı çok zikredenlere örnek olduğunun zikredilmesi, örnek alacakların niteliklerini bildirmeye yöneliktir. Hz. Peygamber iman, ibadet, ahlak ve her türlü söz ve davranışlarında müminlere örnektir.5. Hz. Muhammed, Öğüt Vericidir  Kur’ân’da Hz. Muhammed’in öğüt verici olduğu açıkça bildirilmektedir: “Sen öğüt ver. Sen ancak bir öğüt vericisin. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin. ”(Ğâşiye, 21-22)“ Sen öğüt ver, çünkü öğüt müminlere fayda verir.”(Zariyat, 55) “Öğüt ver çünkü öğüt muhakkak fayda verir / öğüt fayda versin vermesin sen öğüt ver. Allah'tan korkan kimse öğüt alacaktır. En bedbaht olan (kâfir)kimse ise öğüt almaktan kaçınacaktır.”(A’lâ, 9-11) 6. Hz. Muhammed, Hak Davetçi ve Etrafını Aydınlatıcı Bir Kandildir Peygamberlerin en başta gelen özellik ve görevlerinden biri insanları hakka davet etmektir. Bu görevi yapanlara davetçi anlamında “dâ’î” denir. Kur’ân’da Peygamberimiz de bu nitelikle anılmıştır.“(Ey Peygamber!) Allah’ın izniyle seni kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzab, 46) 7. Hz. Muhammed, Yol Göstericidir Peygamberlerin temel özelliklerinden biri insanlara doğru yolu göstermeleridir: “Her toplumun bir “hâdi’si” / yol göstericisi vardır.”(Ra’d, 7)Ayette geçen “hâdî” olma, diğer peygamberler gibi Peygamberimizin de bir niteliğidir. Peygamberimizin doğru yolu gösteren olduğu Kur’ân’da açık-seçik bildirilmektedir. Şu ayeti örnek olarak verebiliriz: “ (Ey Peygamberim!) Şüphesiz ki sen (insanları) doğru yola iletiyorsun.”(Şura, 52) Peygamberin hidayeti, insanlara doğru yolu göstermekten ibarettir, gerçekte hidayet veren ve hidayeti yaratan Allah’tır. Nitekim ayette: “(Ey Peygamber!) Allah’ın izniyle seni kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.”(Ahzab, 46) 8. Hz. Muhammed, En güzel Ahlaka Sahiptir  "(Ey Peygamberim!) Sen büyük bir ahlak üzeresin."(Kalem, 4) Hz. Ali, "Büyük ahlak, Kur’ân edebidir" demiştir. Taberî de ayeti, "Bu, Kur’ân edebidir. Allah, peygamberini Kur’ân ile tedip etmiştir. Büyük ahlaktan maksat İslam dinidir" şeklinde yorumlamıştır. Hz. Allah'ın medhine mazhar olan peygamberin ahlakı, Kur’ân ahlakı idi. Saîd b. Hişâm, Hz. Âişe validemize Allah'ın elçisinin ahlakını sormuş o da, -'Sen Kur’ân okumuyor musun' demiş. "Evet" demesi üzerine; -Rasûlüllah’ın ahlakı Kur’ân idi” diyerek "(Ey Peygamberim!) Sen büyük bir ahlak üzeresin” ayetini okumuştur.   Peygamberimiz (sav), en güzel ahlaka sahip idi.(Buharî, Edeb, 112) O'nun tebliğ ettiği hak din kemale erdiği gibi (Maide, 3) güzel ahlak da onunla kemale ermiştir. Nitekim O Allah’ın Sevgili Resulü şöyle buyurmuştur: “Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”( Müsned, III, 75) Peygamberimiz (sav) ahlaka çok önem vermiştir *“Allah’ım! Yaratılışımı güzel yaptığın gibi ahlakımı da güzel yap.”(Müsned, I, 403. VI, 68, 155), * “Allah’ım! Beni amellerin en iyisine ve ahlakın en iyisine ilet. Amel ve ahlakın en iyisine ancak sen hidayet edebilirsin. Amellerin kötüsünden ve ahlakın kötüsünden beni koru. Amel ve ahlakın kötüsünden ancak sen koruyabilirsin.”(Nesaî, İftitah, 16, II, 129), “Allah’ım! Ayrılıktan, iki yüzlülükten ve ahlakın kötüsünden sana sığınırım” diye dua etmiştir.(Ebu Davûd, Salât, 367; Nesaî, İstiâze, 21) 9. Hz. Muhammed, Çok Merhametli, Çok Şefkatli ve Ümmetine Çok Düşkündü Hz. Muhammed bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Bu husus Kur’ân’da şöyle ifade edilmektedir: *“(Ey Peygamberim!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik."(Enbiya, 107) *"Andolsun size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatli ve çok merhametlidir."(Tevbe, 128) Ayette geçen "harîs" kelimesi: Bir şeyi çok arzu eden demektir. Peygamberimiz, çevresindeki insanların mümin olmalarını, salih ameller işlemelerini ve Allah'ın rızasına ermelerini çok istiyordu. İman etmeyenlere çok üzülürdü. Hz. Allah, O’nun ümmetine olan bu düşkünlüğünü, "nerede ise kendini helak edeceksin" şeklinde ifade etmektedir: "Mümin olmuyorlar diye âdeta kendini helak edeceksin."(Şuara,3; Kehf, 6) “Raûf”: Çok merhametli, çok şefkatli, çok acıyan demektir. Gerçekten Peygamberimiz, ümmetine çok müşfik idi. "Rahîm", çok merhametli demektir. Peygamberimiz (s.a.s.) insanların en merhametlisi idi. Bu merhameti herkese yönelik idi. “Ey Allah’ın Elçisi! Müşriklere beddua et” denildiğinde, “Ben lanetçi olarak gönderilmedim, rahmet olarak gönderildim” buyurmuştu.(Müslim, Birr, 87) Uhud savaşında yüzü yaralandığında bile kâfirlere; “Allah’ım! Kavmimi bağışla, çünkü onlar bilmiyorlar” diye dua etmişti.(İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 973) 10. Hz. Muhammed, Yumuşak Kalpli İdi Peygamberimiz, alçak gönüllü, yumuşak kalpli idi. Bu sayede insanları etrafına topladı. Cenabı Hak bu hususu ayette şöyle ifade buyurmaktadır: “Allah'ın merhameti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp gidiverirlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah'tan bağışlama dile. Bir meselede onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah'a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.” Sonuç olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav); bütün insanlara elçi olarak gönderilmiştir ve o peygamberlerin sonuncusudur. Onunla nübüvvet sona ermiştir. O, müjdeleyici, uyarıcı, hak davetçi, öğüt verici, yol gösterici, şefkat ve rahmet peygamberidir. O, Kur’ân hükümlerini, emir ve yasaklarını hayatında uygulamıştı. O, özü, sözleri ve davranışlarıyla bütün insanlara en güzel örnekti. O, şiddet ve nefret değil, sevgi, şefkat ve merhamet peygamberi idi. Ümmetinin de görevi, ona iman ve itaat etmek, onu sevmek ve sevdirmek, tebliğ ettiği dini yaşamak ve yaşatmaktır.