Bu satırları bu ülkenin evladı olarak, üzülerek yazıyorum. Atatürk’ün çağdaş Türkiye’si bu olamaz.

Bugüne kadar tartışıldı, kavgalar oldu. Ortalık karıştı. Bunları hep izledik.

Ama Atatürk’ün meclisinde, böyle kaba kuvvete dayalı yumruklu tekmeli kavga yaşanmadı.

Onun için, Bu Cumhuriyet Türkiye’sinin Meclisi olamaz.

Milleti temsil eden Türkiye Cumhuriyeti’ni medeni ülkeler seviyesine taşıyacak, bu milletvekilleri asla olamaz

Saygıda, sevgide millete örnek olması gerekenlerin, Milletin gözü önünde birbirine öldüresiye, tekme tokat atması, kabul edilemez.

Bu terör anlayışını taşıyanları, Filistin’e gönderelim. Marifetlerini Yahudilere göstersinler. Ama yapamazlar arkalarına bakmadan kaçtıklarını görürüz.

Birbirlerine düşmanca saldırmaları, kaba kuvvete sarılmaları hazmedilemez. Önce TBMM de terörü bitirelim.

Mecliste olanların millete olumsuz yansıyacağını bu vekiller bilmiyorlar mı?

Mecliste yaşananlar terörün kıvılcımı değil mi? Onlar yapınca KAVGA, millet yapınca TERÖR mü oluyor?

Milletin ayrışıp bugünleri yaşamasını çok görmeyelim. Bunların sebebi kaba kuvveti benimseyen TBMM’dir.

Bu tohumları, mecliste hangi parti olursa olsun. Hangi vekil olursa olsun Atatürk’ün meclisinde bunları yapamaz.

Sayın yetkililer, kötüye gidiyoruz. Önleyin bu durumu…

Terör, mecliste yaşanıyor. Terör zihniyeti, mecliste var. Önce bunları önleyin.

Yılanın başını küçükken ezelim. Yarınlarda, hangi noktaya geliriz bilmiyorum.

TAVŞAN BAYIRI AŞMADAN, OK YAYDAN ÇIKMADAN BU REZİLLİKLERİ ÖNLEMELİYİZ.

**

İL OLACAK İLÇELER ARASINDA, NAZİLİ!

Yine, il olacak ilçeler Türkiye’nin gündeme düştü.

50’ye yakın ilçeler arasında, Nazilli’nin 22 inci sırada ismi geçiyor

İl olacak ilçelerde, iki önemli ölçü var. Birincisi, nüfusunun 100 binin üzerinde olması

İkincisi de il merkezine en az 30 km mesafede olması Nazilli’nin durumu her iki kritere de uyuyor.

Uyuyor da, 60 yıldır Nazilli il olamıyor.

"İl olacak ilçeler hangileri?" sorusu, önem kazanıyor.

Bu, Türkiye genelinde giderek daha fazla ilgi uyandırıyor.

İlçe halkı ve yerel yönetimler, bu sürecin nasıl işleyeceğini merak ediyor.

İl olma potansiyeline sahip nüfusu 100 bini geçmiş, ilçeler belirli kriterlere göre değerlendiriliyor.

Bunlar; nüfus yoğunluğu, ekonomik yapı, coğrafi konum ve altyapı gibi faktörler, bir ilçenin il statüsüne yükselme şansını etkileyen başlıca unsurlar arasında yer alıyor.

Özellikle dinamik bir ekonomiye ve gelişmiş altyapıya sahip ilçeler, İl olma sürecinde avantajlı konumda bulunuyor. Bu durum, ilçeler arasındaki rekabeti de artırıyor.

Hükümet yetkilileri için Nazilli’yi, il yapılacak ilçelerin başında gelen ilçelerden birisi olarak görüyorum.

Neden mi? Çünkü. İktidar, 4 dönemdir alamadığı Aydın’ın, büyükşehir statüsünde bir değişim olacak.

Hem Çerçioğlu efsanesi bitecek, hem de Nazilli ilçesini de kazanmış olacak. İktidar bu hususları da mutlaka değerlendirecektir.

Aydın iline 45 km mesafede olan Nazilli, 160 bin nüfusuyla il olmaya çok yakın bir ilçe. Olarak göze batıyor.

**

DEVLET BAHÇELİ’NİN 154 HESAPLAŞMASI.

MHP, Devlet Bahçeli’nin elinde iktidara yürüyemiyor. Genel Başkan Devlet Bahçeli kamuoyundan tepki alan çıkışları devam ediyor.

Milliyetçilik, bizim gibi azgelişmiş ülkelerde çok önemli.

Bir ilke bir hedef olan milliyetçilik bir yerde millet bayrak sevgisidir. Vatan bütünlüğüdür.

MHP, Rahmetli Alpaslan Türkeş’in elinde en güçlü dönemini yaşayan bir ilkeler partisiydi.

MHP, Devlet Bahçeli’nin elinde ise adeta eriyor.

Hükümetin sesi haline geldi. İddiaları ile gündem yaratıyor.

Devlet Bahçeli bir parti genel başkanlığından ziyade hükümetin sözcüsü gibi çalıştığı için, partililerince eleştiriliyor.

Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesi bile Devlet Bahçeli’nin kılını kıpırdatmadı. Bu suikaste duyarsız kaldı.

SİNAN ATEŞ’İN, MHP Genel Başkanlığına hazırlandığı iddiaları, bu suikastı daha da ilginç duruma getirdi.

Sayın Devlet Bahçeli bu cinayet karşısında, sessizliği ve olumsuz çıkışları ile öne çıktı.

Basının, Sinan Ateş hakkında yazdığı yazıları bir dosya haline getirip “154 gazeteci ile hesaplaşacağım” demesi,

Bir fiyaskodur, tehdit havasındadır. Bu sayın Devlet Bahçeli’ye yakışmamıştır.

Sayın Bahçeli, Sinan Ateş’i öldürenler gazeteciler değil. Bunu sizde biliyorsunuz.

Bırakın gazeteciler ne yazarsa yazsın. Herkes Türk yargısına yazdığını hesabını verir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın…

Basının sizi eleştirmesi hakaret değildir, işkilli olan gocunur sayın Genel Başkan. Siz niye gocunuyorsunuz?

Sizde bu konuda kendi içinizde bir vicdan muhasebesi yapın. Suçlu ortaya çıksın deyin.

Ölen Sinan Ateş, bir vatanseverdi. Milliyetçi, MHP’li partilinizdi..

Bu milleti, özellikle basını tehdit edemezsiniz. Bu tehdit gibi 154 çıkışınız, sizin için milletimiz için bir talihsizliktir.

Sanırım bu gafınızı kendinizde gördünüz belki de üzüldünüz.

Sayın Genel Başkan. Memleket için biraz fikir üretin. Türkiye’de, hakaretler üreterek, tehdit ederek siyaset dönemi geçti.

Hükümet sözcüsü değilsiniz. Parti genel başkanısınız. Buda aklınızda bulunsun.

MHP SİZDEN, PARTİNİZİ İKTİDARA TAŞIMANIZI BEKLİYOR. BUDA AKLINIZDA OLSUN. SAYIN DEVLET BAHÇELİ.

**

SICAKLAR İLE DEPREM İLİŞKİSİ VAR MI?

Türkiye genelinde etkisini sürdüren aşırı sıcaklıklar ile deprem arasında doğrudan bir ilişki kurulabilir mi?

Bu konudaki spekülasyonlara (iddialara) her geçen gün yenisi ekleniyor.

Ülkemiz son 60 yılın en sıcak günlerini yaşıyor. Bu sıkıntıyı hepimiz yaşıyoruz.

İstanbul Teknik Üniversitesi'nden (İTÜ) Prof. Dr. Okyan Tüysüz, sıcaklık ile deprem arasındaki ilişkiye ait sorulara net cevaplarla açıklama getirdi.

"HERHANGİ OLAĞAN DIŞI BİR DURUM YOK" başlığı ile yetkililer, bu konuda şunları söyledi:

“Türkiye'de 485 bilinen fay var. En azından 500'ün üzerinde fay var. Öncelikle bunun bilincinde olalım. Bunlardan bir tanesi deprem üretmiş olsa, ülkede deprem etkinliği sürmüş oluyor. Herhangi olağan dışı durum yok. Özellikle 4-5 gibi depremler her an meydana gelebilir. Buna başka anlamlar yüklemek manasızdır. AŞIRI SICAKLAR DEPREMİ TETİKLEMEZ. Depremle sıcak ilişkisinden bahsedemeyiz. Bu yanlış olur. 6 Şubat depremi, Şubat'ta kar yağarken oldu. Kar yağdığı zaman deprem oluyor diyemeyeceğimiz gibi. Sıcaklıklar, soğukluklar ve diğer meteorolojik olaylarla depremin ilgisi olamaz. Meteorolojik olaylarla depremin, özellikle sıcaklıkların hiçbir ilgisi yoktur. BU TÜR DEPREMLER DEVAM EDECEKTİR."

2023 Şubat depreminden sonra özellikle Doğu Anadolu'da uzun süren deprem etkinliği var. Hala bu bölgede muhtelif depremler, artçı depremler oluyor. Dolayısıyla bu depremler devam edecek.

Ege bölgesi ve bugün deprem de dahil olmak üzere dünyanın en sık bölgelerinden birisi. En büyük deprem değil ama sık deprem üreten bölgelerden. Birisi "MARMARA VE BİNGÖL YEDİSU'YA DİKKAT"

Büyük deprem beklentisi olan yerler Marmara, Bingöl Yedisu gibi bölgeler. Buralar artık zamanını doldurmuş herhangi bir zamanda olabilecek depremleri bekliyor.

Maalesef ne toplum ne kişi ne idare olarak depreme hazır olduğumuz söylenemez…