Onlar; günahlarına tevbe eden, ibâdetle meşgul olan, hamdeden, oruç tutan, rükû eden, secde eden, iyilik ve güzellikleri teşvik edip yayan, her türlü kötülük ve çirkinliğin önünü almaya çalışan ve Allah’ın koyduğu sınırları gözetenlerdir. Rasûlüm! Sen böyle gerçek mü'minleri müjdele! Yüce dinimiz İslamiyet insanlığın kurtuluşu ve insanın dünya ve ahiret saadetinin temini için gönderilmiştir. Onun için sadece dünyevi işleri değil, ahiret işlerini de ihtiva etmektedir. Yani, İslam dini, inanç, ibadet, ahlak ve muamelat. kişiler ve toplumlar arası ilişkileri içeren bir bütündür.
İnanç, iman, bölünme, parçalanma, bir kısmına inanıp diğer bir kısmına inanmama gibi eksiklik ve gedikliği asla kabul etmez. Yani, imanın özü de, bütünü de eşittir. Yani imanda asla ve kat’a şüphe olamaz. Bir kişi, ben Allah’a ve resulüne inanırım ama meleğe, şeytana, cine inanmam, derse, haşa ve kella dinden çıkar. Bir mümini ahiret azabından koruyacak ancak onun sağlam imanı ve salih amelidir.
*
R.SAV. efendimiz buyurur ki; “Ey insanlar. Sizleri uyarıyorum. Çünkü insanlarda şunu görüyorum. Sanki ölüm bize değil de başkalarına yazılmış, sanki bize ecel yok, omuzlarımızda taşıdığımız tabutlarla mezarlara taşıdıklarımız misafirliğe gitmişler de geri geleceklermiş gibi düşünüyoruz. Halbuki hiçbir gelen yok. Oysa bizler kabike taşınıyoruz. Ne yazık ki kabiri unutuyoruz. Şu dünyada insanoğluna ibret almak için hiçbir şey olmazsa bile ölüm ibret için yeter.”
Ulu Allah’ın ve sevgili resulü Hz. Muhammed SAV.in müjdelediği şu müminlerden olabilmek hepimizin amacı olmalıdır. Kimdir bunlar:
- Müjdeler olsun Allah’a ve resulüne ve onun getirdiklerine sarsılmaz bir iman ve inançla yürekten iman edenlere.
- Müjdeler olsun, inancının ve imanının gerektirdiği gibi yaşayanlara.
- Müjdeler olsun, alınteri dökerek emek sarfedip helal kazanıp ailesine helal lokma yedirenlere.
- Müjdeler olsun, İrfan, hikmet sahibi olan ve bunları insanlığın hizmetine sunanlara.
- Müjdeler olsun, yükseldikçe gönülleri alçalan, kibirden, enaniyetten, bencillikten arınıp alçak gönüllü yaşayan müminlere.
- Müjdeler olsun, hasetten, fesattan, fitneden uzak, kalbi temiz, ruhu temiz, nazik, sevecen, sevgi dolu olanlara.
- Müjdeler olsun, ahlakıyla fazileti ile herkese örnek olanlara.
- Müjdeler olsun, o kimselere ki, ulu Allah’ın kendisine ikram ve ihsan ettiği nimetleri insanlarla bölüşen, paylaşan, yardımlaşan, bu rızıkları insanlara iş, aş ve uğraş olarak sunan hayır sahiplerine.
- Müjdeler olsun, ayrımcılığa, tefrika, senciliğe, benciliğe düşmeyen, eğer düşmüşse barışanlara, ayrımsız insanlar arasına karışanlara, birlik ve beraberlik içinde Allah yolunda çalışanlara.
- Müjdeler olsun, yüce Allah’ın en büyük sıfatı olan rahmet, mağfiret, hoşgörülü, af ve bağışlama güzelliğini üzerlerinde taşıyanlara. İnsanların kusurlarını bağışlayanlara.
- Müjdeler olsun, ahdine, sözleşmesine sadık, sözünün eri olup verdiği sözü yerine getirenlere.
- Müjdeler olsun, doğru dürüst sağlam harekat edenlere, güzel ahlaka sahip olanlara, insanlara güzel gözle bakanlara.
- Müjdeler olsun, Allah’ın kendisine verdiği nimetlere nankörlük etmeyip şükrünü eda edenlere.
- Müjdeler olsun, Allah’a kul, habibine hakiki ümmet olup ölüp gittiği halde hayırla yadedilenlere, arkasından dua edilenlere.
Netice; müjdeler olsun, dünyada mutlu, ahirette kutlu, cennete girip cemalüllaha erip orada ebedi kalanlara. Ne mutlu bu insanlara ki bu müjdelere nail olanlara.