Korona virüs salgını sonrası devlet şefkat yüzünü göstererek yardıma muhtaçlara gerekli nakdi ve ayni yardımlarını yapıyor. Bütün devlet yardımları kamu görevlileri aracılığı ile kapı kapı ulaştırılıyor.
Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger bu süreçte Aydın’da şuna kadar vatandaşlara 141 milyon 660 bin TL tutarında yarım yapıldığını, bu tutarın önümüzdeki günlerde 225 Milyon TL’ye çıkacağını duyurdu.
Aydın genelinde Ekonomik İstikrar Kalkınma Paketi programı Faz -1 kapsamında 26 Bin 415 kişiye Faz-2 programı kapsamında ise 26 bin 192 kişiye biner liralık yardımlar yapıldı.
Türkiye Cumhuriyeti bu süreçte yaptığı yardımlar ve aldığı önemlerle birçok tartışma konusunu geride bırakıp rüştünü ispatlamıştır. Devlet, yerel yönetimler ve yardımseverlerin bu süreçteki dayanışması bu ülke insanın zor günleri nasıl aştığının en güzel göstergesi.
Devlet vatandaşını açlığa ve yokluğa mahkum etmemek için bütün olanaklarını seferber etmişken yardım alanların belirlenmesinde nereden kaynaklandığını çözemediğim sorunlarla karşı karşıyayız. Düzenli geliri olmayan fakat yıllık geliri ortalamanın üstünde olan kişilerin biner liralık yardımları alıp cebine indirmesi gerçekten vicdanları sızlatıyor.
xxxxx
Bozdoğan’da bir vatandaşımızın görevlilerin kendisine getirdiği bin liralık yardımı kabul etmeyerek yardımın daha muhtaç kişilere ulaştırılmasını istemesinin neden bu kadar şaşırttığını bugün daha iyi anlıyorum. Devlet yardımına muhtaç olmadan bugüne kadar hayatını idame ettirenlerin bu yardımları alıp cebine atması şaşırtmıyorsa bizleri sorgulamamız gereken çok şey var demektir. Demek ki bizim milletin çoğunluğu ‘helal haram ver Allah’ım, garip kulun yer Allah’ım’ anlayışıyla yaşıyor.
Altında son model arabalarla gezip, kat kat evlerde oturanlar, kendisi zekat dağıtmakla yükümlü olanlar bugün tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan o paraları nasıl yiyeceksiniz, çocuklarınıza nasıl yedireceksiniz. Bu para için kimlerle helalleşeceksiniz.
En sevdiği oyuncağı, yada okul önü ihtiyaçlarını alabilmek için kumbarasını doldurduğu bir liralardan oluşmuş küçük birikimini ‘Türkiyem’ kampanyasına bağışlamış cüssesinden büyük yüreklere sahip çocuklarla nasıl helalleşeceksiniz.
‘Bu para benim hakkım değil’ deyip geri veren olursa kendisine yakışanı yapmış olur. Bu parayı aldığını bildiğim insanların genelinden de bu davranışı beklerim. Sizler yetimin, garip gurebanın hakkını yiyebilecek insanlar değilsiniz. Sizin ecdadınız bırakın yetim hakkı yemeyi son lokmasını düşmanıyla paylaşabilecek kadar erdemli kişilerdir. Ecdadınıza, size yakışanı yapın ki biz geri verilen paraları değil, yenen paraları şaşıralım.