Sayın okurlarım,  Covid-19 nedeniyle uzun süredir sizlerden uzak kaldım. 4 kez bu rahatsızlığa yakalandım. Çok şükür sağlığımdan bir şey kaybetmeden, bu günlere geldim. Bundan böyle, sağlığımız elverdiği sürece yerel ve genel yorumlarımla sizlerle birlikte olacağım. Allah’ım utandırmaz İnşallah.
KURAKLIK BÖYLE GİDERSE! Artık günümüzde her yeni yıl geçen yılı aratır oldu. Bilim insanları yıllar önce uyarmıştı, “her yıl, bir önceki yılı arayacağız” demişti. Gerçekten öyle oldu. Ege bölgesinin can damarı Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz nehirleri yıllar önce kurumaya başladı. Neredeyse balık nesli bitti. 1960’lı yılların sonlarında Yamalak Kasabası’nda öğretmen iken yaz aylarında büyük menderes nehrine girer, ellerimizle söğüt köklerinin dibinde kiloluk sazan balıkları tutardık.  O günler tarih oldu. Doğa her geçen gün birçok değerini kaybediyor. Daha 10 yıl olmadı İsabeyli kasabasında yapılan gölet, aradan 10 yıl geçmeden kuraklıktan dolmaz oldu.  Ege bir zeytin bölgesi.. Dağlarında zeytin, incir ve kestane ağaçları işle doludur. Boş alan göremezsiniz.  2022 yılı kurak geçti. Önceki yıllarda, 4-5 kilo zeytinden, bir kilo zeytinyağı çıkardı. Bu yıl kuraklık nedeniyle inanılmaz ama 13, hatta 15 kilodan bir kilo zeytinyağı çıkmaya başladı Tarım ili Aydın’ı gelecekte büyük sıkıntılar bekliyor.  Bunun bilinci ile tarım yapmalıyız. Ürünlerimizi sulamalıyız. Yoksa çok ürünümüzden tarihte (eskiden) diyerek bahsetmek zorunda kalacağız. Milletin Vekilleri, ticareti yapmayı bıraksınlar da, “KENDİLERİNİ VEKİL YAPAN, ÇİFTÇİNİN SORUNLARI İLE UĞRAŞSINLAR” zira hızla o günlere gidiyoruz. ** SADECE NAZİLLİ DEĞİL! TÜRKİYE’de İlçesinin, İl olmasını bekleyen sadece Nazilli değil.  Ülkemizde, nüfusu 100 bini aşmış, otuza yakın ilçemiz var. Hepsi de İl olmayı bekliyor. Hepsinin de umudu iktidar. Ama olmuyor işte. Hükümet yetkilileri “gündemimizde yok” dedi.  Kürşat Engin Özcan’ın AK Parti’ye geçmesi de maalesef Nazilli’yi il yapamayacak. Hükümetin programında böyle bir şeyin olmadığını öğrendik. Nazilli, 60’lı yıllardan günümüze kadar, İl Olma haberini bekledi.  Nazilli nüfus bakımından, ülkemizin en büyük ilk on ilçesinden birisi  Geçenlerde, ORC Araştırma Genel Müdürü Mehmet Pösteki, yaptığı bir açıklamada il olacak ilçelerle ilgili aşağıdaki yazıyı yayınlamıştı. Aynen yayınlıyorum;  - 2023 yılının Haziran ayında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce 81 olan il sayısının 93’e çıkabileceğini düşünüyorum. Bu ilginç açıklamayı yapan Mehmet Pösteki’nin bu açıklamaları, İL olmayı bekleyen ilçelere umut olmuştu.  Kısa sürede, açıklamasıyla büyük yankı uyandıran Pösteki, ayrıca il olmayı bekleyen 12 ilçeyi adını ve nüfusları ile birlikte takipçileriyle söyle paylaştı. İşte o ilçeler: Aydın – Nazilli: 160.581. Muğla – Bodrum: 187.284, Mersin – Tarsus: 347.314, Şırnak – Silopi: 141.621, Bursa – İnegöl: 286.848, Balıkesir – Bandırma: 161.894, Adana – Ceyhan: 159.955, Ankara – Polatlı: 127.526, Hakkari – Yüksekova: 119.194, Konya – Ereğli: 149.333, Antalya – Alanya: 350.636, Tekirdağ – Çorlu: 284.907,  Gördüğünüz, bildiğimiz gibi ilçeleri il olacak diye yazan, çizen çokta.. maalesef icraatı yapacak olanlarda şimdilik, tık yok. ** TEPKİ BÜYÜYOR! Rahmetli Süleyman Demirel’in bir sözü, ağızlarda çok dolaşmaya başladı. Neydi o söz? “MUTFAKTAKİ YANGININ, DEVİRMEYECEĞİ HÜKÜMET YOKTUR”  İşte bu söz, halk arasında çok konuşulmaya başladı. Sayın Cumhurbaşkanın millet nezdindeki özel sevgisini, oy potansiyelini herkes bilir. Hayat pahalılığı, enflasyon, geçim sıkıntısı, işte o sevgiyi alıp götürmeye başladı. Nazilli’de AK Parti sevgisi ile bilinen, son dönemlerde bile 7/24 AK Parti sevgisini hiç sarsmayan bir esnaf kardeşimize 2 gün önce çarşıda rastladım.  Bir dostuyla oturmuş hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Beni görünce hocam, hocam diye seslendi. Bir çay içmek için ısrar etti.  Kıramadım oturdum. Bana ilk sorusu;  Hocam dayanacak gücüm kalmadı. Nazilli’de bile 18 lira olan bir bidon içme suyu 25 lira oldu. Millet dayanamaz duruma geldi.  Artık bende yokum. “SEN NASIL GÖRÜYORSUN ALLAH AŞKINA” söyle hocam dedi.  Bozdoğan’ın bir köyünden olan bu kardeşimiz; “İktidar, her geçen sürede halk desteğini kaybediyor. Pahalılık parti sevgisinin önüne geçti. İş kötüye gidiyor” dedi.  Sorduğu sorunun cevabını, BİR YERDE KENDİ VERMİŞ OLDU. Esnaf kardeşimin yakınması bana rahmetli Süleyman Demirel’in o sözünü hatırlattı. Sanırım, “ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇTİ, GİDİYOR”. ** 6’LI MASA ALARM VERİYOR! “6’lı Masa” alarm vermeye başladı. Umut olmaktan çıkmaya başladı.  Neymiş efendim, 6 yetkili Cumhurbaşkanlığı sistemi olacakmış. Kararlar 6 imza ile alınacakmış!  Milletvekili seçimlerinde partiler grup kurmak için İYİ Parti ve CHP’den 20’şer milletvekili kontenjan istiyorlarmış, 6’lı masada menfaat kavgası başladı. Bu MIŞ’lı cümleler... Aslı olsun veya olmasın bitmeli. 6’lı masa ciddiyetine gölge düşürdü.  6’lı masa da Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun. Açıklamaları masayı sıkıntıya soktu. Bu sıkıntılar SU YÜZÜNE çıktı.  Açıklamalar milletin kafalarını karıştırdı. Vatandaş, konuşulanları izleyip, masanın iki bacağının siyaset çoktan seviyesini, ciddiyetini kaybetti. Millet ittifakı masada menfaat paylaşımına kaybedecek galiba yorumları yapıyor.  Bu gelişmeler Cumhur İttifakı’nın ise ekmeğini yağ sürdü. Hani halk dilinde bir tekerleme var ya, “NEREDE ÇOKLUK ORDA .OKLUK” DİYE İŞTE MİLLET İTTİFAKI MAALESEF BU DÖNEME GİRDİ. ** KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER İNSİYATİFİ ELE ALMALI! 6’lı masadaki 6 imzalı Cumhurbaşkanı modeli MASADA SIKINTI YARATTI.  Toplumda Yüzde 20-30 karşılığı olan partilerin sorumluluğu ile yüzde 1-2 karşılığı olan partilerin sorumluluğu aynı olur mu? Tartışmalarını başlattı. Kafalarda, Acaba 6’lı masa ömrünü tamamlıyor mu? izlenimi doğdu. Bu kısır çekişme ve açıklamalar, milletin beklentisini şok etti.  Vatandaş, 6’lı masa için “Dağ faremi doğuruyor?” sözünü çoktan konuşmaya başladı. Millet, seçilecek Cumhurbaşkanının 6’lı imza ile çalışmasını Türkiye’nin önünü keser, icraatı hantallaştırır diye düşünüyor.  6’lı masada, CHP ve İYİ Parti, “MASADA, AĞIRLIĞINI KOYMALI, İNİSİYATİFİ ELE ALMALI” görüşünü tartışılıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aynı hatayı yapmıştı. Sayın Devlet Bahçeli’nin dayatmasıyla Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermişti.  Bunun bir anlamı, tavizdi. SAYIN KILIÇDAROĞLU’nun bugüne kadar siyasette tavizle kimse ayakta kalamadığını öğrenmesi lazım. İLKE VE PRENSİPLERİNİ ORTAYA KOYMALI…