Merhabalar! Teknoloji çağında yetişen çocuklarda teknoloji ve bilgisayar bağımlılığı artış gösterdi. Teknoloji bağımlılığı, video oyunları da dahil olmak üzere elektronik oyunların zorunlu kullanımı ile davranışsal bir bağımlılıktır. Oyun bağımlılığı ise, çevrimiçi bilgisayar oyunları ve video oyunları oynamayla ilgili uygun olmayan davranışlarla karakterize olan bir teknoloji bağımlılığıdır. Teknolojiye erişim kolaylaşmasıyla birlikte, ebeveynler şiddet içerikli görsellerin veya oyunları sınırlandırmakta zorlanmaya başladılar. Çağımızın temel problemlerinden biri ise, şiddet içerikli oyunların gençlerde ve çocuklarda saldırganlık davranışını artırmasıdır. Teknoloji çağında olmamız erişimi kolaylaştırır. Şiddet, saldırganlık ve öfke içeren her türlü içeriğe uzun süre maruz kalmak benzer davranışların ortaya çıkmasına neden olur. Oyunların içeriğinde bulunan karakterlerin şiddet içerikli olması maalesef ki çocuk ve gençlerin şiddet eğilimini arttırır. Oyun içerikleri ve maruz kalınan süre gibi etkenler saldırgan davranışların artmasında rol oynar. Günümüzde gençler ve çocuklar sosyalleşmek yerine internet ve dijital oyun anlayışına sahip oldular. Oyun ve teknoloji bağımlılıkları maalesef ki farklı sanal bir dünya oluşturmakta oldukça etkili olmaya başladı. Bu durum sanal dünyanın, gerçek dünyanın önüne geçmesine neden oldu. Ve gerçek dünyadaki aktivitelerden keyif alma oranı azalmaya başladı. Bundan dolayı çocuklar ve gençler, gerçek dünyadaki etkileşimlerden kendilerini soyutlamaya ve toplumsal alanlarda var olmakta oldukça zorlanmaya başladılar. Bir çok teknoloji bağımlısı çocukta; okulda başarısızlık, uyumak/yemek yemek/hareket etmek/kişisel hijyen gibi fiziksel ihtiyaçları ihmal etmek, kilolu olmak veya yeme bozuklukları yaşamak, depresif bir ruh hali, bilgisayar oynamaya devam etmek için bahaneler üretmek, bilgisayar kapandığında kötü ruh hali, sinirlilik, uykusuzluk veya terleme gibi belirtiler gözlemlenir.
Peki ne yapılabilir?
Teknolojinin ön planda olduğu bir çağda çocukları ve gençleri teknolojiyi yasaklamak çözüm olmayacaktır. Önemli olan oyunların içeriği ve kullanım süresidir. Ebeveynlerin denetimiyle, oyunların eğitsel ve yararlı olması, kullanım sürelerinin takip edilmesi daha faydalı olacaktır. Diğer önemli nokta ise, ebeveynlerin çocuklarıyla iletişimi ve geçirecekleri kaliteli zamanlardır. İletişim halinde olmak, oluşabilecek problemlere karşı hızlı ve etkili çözüm üretmelerini sağlar. Çocukların ilgisini çekebilecek sosyal ve sanatsal aktivitelere yönlendirmek faydalı olacaktır. Ailenin bu süreçte kararlı ve tutarlı davranması da oldukça önemlidir. Son 12 aylık süreçte, oyunun diğer ilgi alanlarına ve sosyal aktivitelere göre öncelikli olması, oyun oynama üzerinde kontrolün azalması ve olumsuz sonuçlara rağmen oyunun devam etmesi bizim için oyun bağımlılığı belirtileridir. Bireylerin kişisel, ailesel, sosyal ilişkilerinde bozulmalar meydana gelir ve akademik başarısında düşüş ortaya çıkar. Çocukların ve gençlerin genel davranışlarında öfke, saldırganlık, zarar verme gibi olumsuza yönelen davranışlar gözlemlenebilir. Ancak her oyun oynayan çocuk, oyun bağımlısı değildir. Bu gözlemlenen davranışlar ve sürecin tekrarı bağımlılığın varlığına işaret edebilir. Gerekli durumda uzman desteği alması sağlıklı olacaktır.