Dünya’da 30 ülkeden 208 kentin seçildiği Cittaslow felsefesine Türkiye’den de 13 kent bu felsefenin içerisinde yer alıyor. Türkiye’den bu 13 ilçenin arasında memleketimiz Yenipazar da yer alıyor. Yer alıyor ama peki Cittaslow ne? Nasıl oluşmuş? İlçede Cittaslow durumu nasıl? Dünya’nın birçok ülkesi; küreselleşmenin etkisiyle hızlı çalışılan ve yaşanılan, üretmekten çok tüketen, kendi kendine yetmeyen yaşam alanları haline gelmiştir. Mesela büyük alışveriş merkezleri AVM’ler, küçük bakkalların yerini çoktan aldı bile. İnsanların hızlı hızlı alışveriş yaptığı, yemek (fast food) yedikleri ve çocuklarına bakmak için oyun alanlarına paralar harcadığı AVM…  Peki ya Sakin Şehirler? Toplam nüfusta çiftçi nüfusu fazla olduğu için AB politikası tarıma verilen desteği azalttı. Bu yüzden de çiftçi toprağını işlemekten korkuyor. Eskiden iştahla yaptığı çiftçiliği şimdi ise korkarak yapıyor. Çünkü gelirleri de azalmış durumda. Bu yazdıklarımı göz önüne alan Yenipazar eski İlçe Yöneticileri de zamanında bir çıkış yolu aradı. O çıkış yolu da bakın ne çıktı? İtalya yöneticileri bir araya gelerek turizme dayalı yerel kalkınma modeli geliştiriyorlar. Bu kalkınma modeli ile birlikte küçük kasabalar kısa sürede zenginleşen yer haline geliyor. Yerel şahsiyetler yerin markalaşmasına öncülük ediyor.  Bizim modelimiz Pide… İtalya sınırlarından çıkıp Türkiye sınırlarına gelelim. Türkiye’den de Pidenin Başkenti Yenipazar’a gelelim. Yenipazar’da taktik belli. Turizme dayalı model zaten belli; pide. Fakat bizim Yenipazar’ı farklılaştıracak yeni bir kimliğe gerek var. O yeni kimlik de: CİTTASLOW… Cittaslow’a uygun manifestolarımız da var. Manifestoya göre; kültür varlıklarını korumak lazım ayrıca bir arşivimizin olması lazım. Bizim ihtiyacımız yani bir kent hafızası… Bunu da ilçe yöneticileri zamanında yerini getirdi. Ne yaptılar: ORTHOSİA MÜZESİ Sulak alanları koruma çalışması yapılacak. Şu anda gereken değeri görmeyen AŞAĞI DİP GÖLÜ… Hani şu kenarına vuran cansız balıklar ve su canlılarının olduğu göl. Yerel tohumlar korunacak. Şu anda Aydın Büyükşehir Belediyesi adı altında çalışma yapan bir yerel tohum koruma bölgemiz var.  Bir de bu manifestoya üretici pazarımızı da ekleyelim. Böyle olduk işte biz SAKİN ŞEHİR. Yenipazar’ımız artık Cittaslow felsefesine uygun bir kent haline geldi. Peki biz bunu tanıtabildik mi veya tanıtabiliyor muyuz? Cittaslow ünvanına sahip olduktan sonra kitaplar yazıldı. Birisi yemek olmak üzere tam altı kitap basıldı. Bunun yanında Zeybek Gazetesi ve hepsinin birleşimi ile Cittaslow Kültürü…  Eskiden güzeldi peki ya şimdi? Yenipazar son yıllarda Cittaslow felsefesini korumaktan aciz durumda. Kimse ilçesini tanıtırken “Sakin şehiriz akideş” ifadesini kullanmıyor. Peki neden kardeşim? Niçin söylemiyorsunuz “Sakin Şehir bizim memleketimiz” diye? Amacınız Yenipazar’ın önünü kesmek mi?   Güzide ilçemiz Yenipazar’da yaklaşık 12.900 kişi ikamet etmekte. Peki bunun 2.900 kişisini çıkaralım. Kaldı elimizde 10.000 kişi. Bu 10.000 kişinin kaçı biliyor Cittaslow’u? Kimden duydunuz “Ule bak biz de sakin şehiriz.” cümlesini? Duyamazsınız, çünkü bunlar memleket düşmanı. Yenipazar’ın önünü açmak yerine kapamayı düşünen vatandaşlar. Yazık ediyoruz bu güzel memlekete.  Her şeye rağmen tanıtılabilir mi? Bu söylediklerime rağmen halen daha tanıtabiliriz bu felsefeyi. Öncelikle olarak gençleri ele alıp, onları bilgilendirebiliriz. Bilgilenen gençleri de kıraathanelerde, kafelerde diğer vatandaşları bilgilendirme görevleri verebiliriz. Özetle siyasi partilerin seçim zamanlarında yaptığı propagandalar. Biz de bunu yapabiliriz Yenipazar. Var mısınız bu fikre?